Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Robert De Niro'nun mezar taşı
Robert De Niro'nun mezar taşı
Gece Müzeciliği konserleri başlıyor
Gece Müzeciliği konserleri başlıyor
123456789
Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Robert De Niro'nun mezar taşı
Robert De Niro'nun mezar taşı
Gece Müzeciliği konserleri başlıyor
Gece Müzeciliği konserleri başlıyor
123456789

Gülsüm Kuyar'ın ailesi kadın cinayetlerindeki ihmallere tepkili

Koruma kararı aldırdığı boşanma aşamasındaki eşi tarafından öldürülen Gülsüm Kuyar'ın annesi Fatma Acar, “ Kadın cinayetlerinde hep aynı ihmaller çıkıyor. Artık bu katillere cesaret vermesinler” dedi.

Burcu Yıldırım

ANKARA- Gülsüm Kuyar, koruma kararına rağmen boşanma aşamasındaki eşi Mehmet Kuyar tarafından çalıştığı okulda bıçaklanarak öldürüldü. Ailesi, yakınları ve çok sayıda merkezden avukat, Gülsüm Kuyar'a hayattayken sağlanmayan adaleti, başka kadınların öldürülmemesi için arıyor. GAZETE DURUM'a konuşan Gülsüm'ün ailesi ve arkadaşları, yaşanan ihmalleri ve alınmayan önlemleri anlattı. Gülsüm Kuyar'ın annesi Fatma Acar, “Daha kaç kadının öldürülmesini seyrettirecekler bize. Özgecan Aslan, benim kızımın okuldan arkadaşıydı. Biz o zaman da içimizden yandık. Başka anneler yanmasın. Başka evlatlar gitmesin. Gencecik çocuklara yazık olmasın. Küçücük çocuklar annesiz kalmasın, tek istediğim artık bu. Kadın cinayetlerinde hep aynı ihmaller çıkıyor. Artık bu katillere cesaret vermesinler” diye konuştu.

“Kızım kendi ayakları üzerinde durmaya çalışıyordu”

“Küçücük bir önlem alınsaydı kızım hayatta olacaktı” diyerek sözlerine başlayan Gülsüm Kuyar'ın annesi Fatma Acar, "Biz çok şey yaşadık. Ocağımızı söndürdüler. Bir tane yavrum vardı, onu da kaybettim. Ben sadece kalan torunlarım için güçlü olmaya çalışıyorum. Onlar olmasa yaşamanın hiçbir anlamı yok. Her yerde yavrumu görüyorum. İnanamıyorum daha gittiğine. Benim kızım çok güler yüzlüydü, herkese çok iyi davranırdı. Hiç kimseye kötülük düşünmezdi" diye konuştu.

Acar, en son uzaklaştırma kararı aldırdığında Gülsüm'ü Ankara'dan Mersin'e götürmek istediklerini söyledi. Çalıştığı ve çocuklarına baktığı için kızı Gülsüm'ün kendileriyle gelmek istemediğini dile getiren Acar, "'Anne çalışıyorum oğlum ortaokula gidiyor, kızı okula başlayacak onların geleceklerini bırakıp gelemem' dedi. Oğlu 12, kızı 5 yaşında. Şimdi onlara ben bakıyorum. Kızım kimseden bir şey istemezdi, kendi ayakları üzerinde durmaya çalışırdı” dedi.

“Artık bu katillere cesaret vermesinler”

Sanığın en ağır cezayı almasını isteyen anne Acar, “Biz onun saçının bir tek teline bile kıyamazdık. En ağır cezayı almasını istiyoruz. İki çocuğu öksüz kaldı. Yazık değil mi o yavrulara? Gencecik çocuklar gitmesin. Biz ne zorluklarla büyütüp yetiştirdik, elin katili gözünü kırpmadan öldürdü. Ben torunlarımı okula götürüyorum, diğer çocuklar annelerine koşup seslenirken benim çocuklarım etrafa bakınıyor. Annelerinin yokluğunu hissettirmemeye çalışıyorum ama o çocuklar annelerini arıyor” diye konuştu.

Acar, kadın cinayetlerinin alınmayan önlemlerde her geçen gün arttığına da dikkat çekti. "Daha kaç kadının öldürülmesini seyrettirecekler bize?" diye soran anne Acar, "Özgecan Aslan, benim kızımın okuldan arkadaşıydı. Biz o zaman da içimizden yandık. Başka anneler yanmasın. Başka evlatlar gitmesin. Gencecik çocuklara yazık olmasın. Küçücük çocuklar annesiz kalmasın, tek istediğim artık bu. Kadın cinayetlerinde hep aynı ihmaller çıkıyor. Artık bu katillere cesaret vermesinler” dedi.

“Katili onlarca polis getiriyor ama benim kızıma bir tanesini vermediler”

Gülsüm Kuyar'ın babası Hüseyin Acar da şunları kaydetti:

“Benim kızım bir değil, tam üç defa uzaklaştırma kararı aldırıyor, üçünde de korunmuyor. Bu olaydan bir iki gün önce de savcılığa dilekçe veriyor. Emniyet teşkilatı da dahil kimse çocuğumun yaşadıklarını araştırmadı ve bu ihmaller kızımın ölümüne sebep oldu. Bir tane evladım vardı, o da bu şekilde elimden gitti. Şimdi o cani katil, onlarca polisle buraya geliyor ama benim kızım 'Hayatım tehlikede' deyip dilekçe vermesine rağmen koruması için bir tane bile polis verilmedi. Şu süreçten sonra da en ağır cezayı almasını istiyoruz. Böyle insanlar, bugün benim çocuğumu, yarın başkasının çocuğunu öldürür. Ceza verilmiyor, gerçek suçlular birkaç ay yatırılıp çıkarılıyor” diye konuştu.

“Devlet kanunu uygulasaydı biz bu acıyı yaşamayacaktık”

Gülsüm Kuyar'ın yaşadığı mahalleden ismini vermek istemeyen arkadaşı da bu süreçte yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Gülsüm, okulda çalışıyordu. Okuldan gelince de pet şişe topluyordu, parfüm satıyordu ve evini bu şekilde geçindirmeye çalışıyordu. Çocuklarına böyle bakıyordu. Bu süreçte de koruma talebi alınmıştı. Öldürülmesinden daha önce de karakola gidilmişti. Bir keresinde karakoldaki polisler Gülsüm'e 'Sana bir şey yapmaz. Eşin seni seviyor' dediler. Zaten Gülsüm'ün ölümü bundan oldu. Gülsüm'ün koruma kararına rağmen Mehmet, onun yanına yaklaşabiliyordu ve kimse de Gülsüm'ü korumuyordu. Gülsüm hayatta kalmak için inanılmaz bir çaba gösterdi ve göz göre öldürüldü. Biz kardeşten öteydik. Çok kıymetli ve değerli bir insandı.

Kadınlar, devlete sığınıyor ama devlet kadınlara sahip çıkmıyor. Biz bunu Gülsüm'ün öldürülmesinde bir kez daha gördük. Biz her yere başvurduk. Gülsüm'ün koruması vardı ama buna rağmen eşi öldürebiliyorsa devlet, korumamış demektir. Bu durumda kadınlar başlarına bir şey gelince devlete sığınmasın mı? Bu şiddete artık 'Dur' desinler. Devlet kanunu uygulasaydı, biz bu acıyı yaşamayacaktık. Gülsüm de çocuklarıyla birlikte yaşayacaktı.”