Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

"Çocuklarımızı karanlık zihniyete teslim etmeyeceğiz"

Eğitim Sen Kırıkkale Şube Başkanı Ayşe Avcı, 6 yaşındaki kız çocuğunun istismarıyla ilgili, “Çocuklarımızı bu karanlık zihniyete ve onun politikalarına teslim etmeyeceğiz” dedi.

AZE Haber Ajansı

KENAN KUZUCU/ KIRIKKALE- İsmailağa cemaatine bağlı Hiranur Vakfı kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in, kızı H.K.G'yi 6 yaşındayken tarikat üyesi Kadir İstekli'yle dini nikâhla evlendirmesi ve çocuğun yıllarca cinsel istismara maruz bırakılması olayı tüm Türkiye'yi ayağa kaldırdı. Skandala bir tepki de Eğitim Sen Kırıkkale Şube'nden geldi. Şube Başkanı Ayşe Avcı, 6 yaşındaki kız çocuğunun istismarıyla ilgili, “Çocuklarımızı bu karanlık zihniyete ve onun politikalarına teslim etmeyeceğiz” dedi.

Eğitim Sen Kırıkkale Şube Başkanı Avcı, sendika binasında yönetim kurulu üyeleriyle birlikte basın açıklaması yaptı. "Çocuk evliliği insanlık suçtur" yazan dövizler açan Eğitim Sen üyeleri, çocukların düşüncelerini karanlığa teslim etmeyeceklerini vurguladılar.

Başkan Avcı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

İktidarın uyguladığı politikalar: Siyasi iktidarın uyguladığı liberal, muhafazakâr, gerici politikalar her gün bir yerde karşımıza kadına, çocuklara yönelik şiddet, tecavüz, taciz, istismar vakaları olarak çıkmaya devam ediyor. 

İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı'nda yaşanan son olay iktidarın uyguladığı politikalarda suçüstü yakalanması açısından haklı olarak toplumsal bir infiale yol açmıştır. Hiranur Vakfı’nın kurucusu Yusuf Ziya Gümüşel’in 6 yaşında kız çocuğunu cemaatin mensubu olan ve o zaman 29 yaşında olan Kadir İstekli ile imam nikâhı kıyıp evlendirmesi kesinlikle münferit olay değildir. Tam aksine iktidarın laiklik karşıtı politikalarının, cemaatler ve tarikatlarla girdiği çıkar ilişkilerinin, bu yapılar eliyle toplumsal ilişkilerin dinsel referanslarla yeniden şekillendirilmesi girişimlerinin bir sonucudur.

Yaşanan her çocuk istismarı ideolojiktir: Yaşanan her çocuk istismarı ideolojiktir, politiktir, siyasaldır. Bu nedenle Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın 'Çocuk istismarı, çocuğa yönelik istismar vakaları siyasetin konusu değildir. Bunlar son derece insani ve her zeminde, her toplumda karşılaşılabilecek meselelerdir' beyanı korkunç bir çarpıtmayı içermektedir. Bakanın iktidarın temel sorumluluğunu bulanıklaştırmak adına söylediği bu sözleri kesinlikle kabul etmiyoruz. Altı yaşındaki bir çocuğun istismar edilmesi karşısında bu sözleri sarf eden bir bakanın bir gün bile o koltukta oturmaması, istifa etmesi gerekir!

İsmailağa Cemaati’ndeki çocuk istismarı: Tarikat ve cemaatlerin oylarını kaybetmek istemeyen iktidarın İsmailağa Cemaati’ndeki çocuk istismarına yıllarca sessiz kalması, üzerini kapatması, açığa çıktığında da yandaş medya ve troller üzerinden çarpıtma kampanyaları düzenlenmesi, olayı açığa çıkaranlar ve haberleştiren basın mensuplarının karanlık gerici yapılar tarafından hedef alınması yaşananlara zemin sunanları ele vermektedir.

Diyarbakır’da 13 yıldır süren dava: Diyarbakır’da 13 yıldır süren davada, 16 yaşındaki Z.M’yi istismar eden 3’ü korucu 8 sanığa, 'iyi hal indirimi' uygulanması, çocuğa cinsel istismarda bulunan Diyarbakır MHP eski il başkanının “çocuk gülmüş” denilerek beraat ettirilmesi iktidar politikaların yargıdaki yansımalarıdır. İktidar erkek yargı eliyle failleri cesaretlendirmektedir.

İstanbul Sözleşmesi'ni bir gecede fesheden iktidar: Zira İstanbul Sözleşmesi'ni bir gecede fesheden iktidar; çocuğu koruyan diğer ulusal ve uluslararası sözleşmeleri etkin olarak uygulamamakta; şiddet ve istismar faillerini cezasızlık politikalarıyla aklayarak bu çocuk yaşta evliliklerin ve istismarın suç ortağı olmaya devam etmektedir.

Erken yaşta evlilik: Öte yandan milyonlarca kız çocuğu bu ülkede eğitim hakkından ve sosyal haklardan yoksun bırakılmaktadır. Eğitimden uzak kalan kız çocukları ya ev içi emek sömürüsüne ya da erken yaşta evlendirilerek cinsel saldırıya ve şiddete açık hale getirilmektedir.

İlkokulda 195 bin, ortaokulda 298 bin, lisede 373 bin kız çocuğu eğitimin dışında: Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2021-2022 eğitim öğretim yılı okullaşma istatistiklerine göre, ilkokulda 195 bin, ortaokulda 298 bin, lisede 373 bin kız çocuğu eğitimin dışındadır. Açık öğretimde okuyan kız çocuğu sayısını ise 636 bin 270 olarak belirten istatistikler toplamda 1,5 milyonu aşkın kız çocuğunun eğitim sisteminin dışında bırakıldığını göstermektedir. Oysa MEB’in asli görevi çocukların eğitim sistemi dışına çıkarılmasını önlemek, örgün eğitime dahil etmektir. Eğitim hayatı sonlandırılan kız çocukları çocuk yaşta evliliğe zorlanarak şiddet, istismar riski altında yaşamaya mahkûm edilmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı ise bu konuda hiçbir çalışma yürütmemekte aksine cemaat, tarikat ve vakıflarda yaşanan istismar vakaları ortadayken, protokoller imzalayarak gerici zihniyetin okulların içine girmesine izin vererek çocukları istismara açık hale getirmektedir.

Adalet mücadelemiz failler en ağır cezayı alıncaya kadar devam edecek: KESK olarak; bir kez daha ifade etmek isteriz ki, çocuklarımızı bu karanlık zihniyete ve onun politikalarına teslim etmeyeceğiz! Çocuk evliliklerini meşrulaştıran zihniyetle savaşımız bitmeyecek! Yargının bu ve benzeri davalarda cezasızlıkla sonuçlanan kararlarına yönelik tepkimiz ve adalet mücadelemiz failler en ağır cezayı alıncaya kadar devam edecek.