Pembe Köşk ziyaretçilerini bekliyor
Pembe Köşk ziyaretçilerini bekliyor
CSO Ada Ankara Kasım konserleri
CSO Ada Ankara Kasım konserleri
Ferdi Tayfur'un kızı
Ferdi Tayfur'un kızı
161 milyon yıllık kurbağa yavrusu fosili
161 milyon yıllık kurbağa yavrusu fosili
123456789
Pembe Köşk ziyaretçilerini bekliyor
Pembe Köşk ziyaretçilerini bekliyor
CSO Ada Ankara Kasım konserleri
CSO Ada Ankara Kasım konserleri
Ferdi Tayfur'un kızı
Ferdi Tayfur'un kızı
161 milyon yıllık kurbağa yavrusu fosili
161 milyon yıllık kurbağa yavrusu fosili
123456789

Ahmet Özer kararının gerekçesi

Süreklilik, yoğunluk, çeşitlilik arz eden eylemler aracılığıyla örgütle hiyerarşik ilişki içerisinde olma.

Haber Merkezi

İSTANBUL - İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından terör örgütü üyeliğinden hakkında soruşturma yapılan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı.

"PKK/KCK Silahlı Terör Örgütü Üyesi Olmak" suçlamasıyla tutuklanan Özer, Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na (Silivri Cezaevi) konuldu.

Ahmet Özer'in tutuklanma gerekçesinde ise dikkat çekici bilgiler Sabah gazetesinde yer aldı. Mahkeme kararında, Özer'in Belediye Başkanlığı yaptığı Esenyurt Belediye Başkanlığı binasındaki makam odasında terör örgütü lehine yayın yapan derginin bulunduğu, yine aynı aramada el konulan dosya içerisinde örgütsel olduğu değerlendirilen evrakların ele geçirildiği belirtilerek,

"Süreklilik, yoğunluk, çeşitlilik arz eden eylemlerle örgütle hiyerarşik ilişki içerisinde olduğuna dair Hakimliğimizde hasıl olan kanaat, şüphelinin Esenyurt Belediye Başkanı olduğu dikkate alındığında delil karartma şüphesinin bulunması, üzerine atılı suçu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunması nedeniyle tutuklanmasına karar verilmiştir" denildi.

Tutuklanma gerekçeleri arasında Başkan Ahmet Özer'in örgütle ilişkisini gösteren delillere de yer verildi. Özer'in, iki kardeşi dağda, bir kardeşi de terör örgütü üyeliğinden cezaevinde bulunan Mehmet Kaya'yı aradığı, annesinin ölümü üzerine başsağlığı diledikten sonra, "sizin gibi değerli evlatlar yetiştirdi" dediği, hakkında PKK/KCK terör örgütünden işlem yapılan 694 farklı kişi ile görüştüğü, bu kişilerden 47'sinin ise aranan örgüt üyeleri olduğu belirtildi.

Ahmet Özer'in PKK Eş Başkanı KCK Yürütme Konseyi Üyesi olan ve Kırmızı Kategori'de aranan Remzi Kartal ile 14 kez telefon irtibatının olduğu, Esenyurt Belediyesi tarafından Kardeş Kültürler Festivali-3 adı altında düzenlenen etkinlikte daha önceki tarihlerde PKK/KCK Terör Örgütünün Propagandasını yapmak suçundan mahkumiyeti bulunan Rojda Şenses'in konser verdiği, konser sırasında terör örgütüne müzahir kitle tarafından terör örgütü elebaşı hakkında sıkça slogan atıldığı kaydedildi.

Ahmet Özer'in birçok terör örgütünün propagandası mahiyetini içeren kendi tarafından yazılan kitaplarının bulunduğu, bunlar arasında dikkat çekici olanın ise "Dağ Sancısı" isimli kitapta İran sınırında bulunan dağ köylerindeki üç arkadaşın hayat hikayesinin anlatıldığı, kendisi tarafından kitapta "gerilla komutanı" diye bahsettiği "Şervan" karakterinin Türk Silahlı Kuvvetlerimizle mücadele ettiğinin övücü bir şekilde hikayeleştirildiği belirlendi.

Özer'in Belediye Binası içerisindeki makam odasında bulunan derginin 12.sayfasında 2016 yılında Diyarbakır'ın Sur ilçesinde Türk Silahlı Kuvvetleri operasyonları sırasında çatışmalarda öldürülen Hakan Arslan'ın cenazesinin babası tarafından teslim alındığı ana ait görselin düzenlenip dergi içerisinde yer verildiği belirlendi.

Belediye Binasında yapılan aramada el konulan klasörde yapılan incelemede A4 boyutunda, Word formatında çıkartılmış, yazımına devam edilen kitap olarak değerlendirilen 145 sayfalık metnin 7'nci sayfasında "...Hemen ardından Ağrı İsyanı başladı O da aynı akıbete uğradı. Ondan sonra sıra Dersime geldi. Dersim bir isyan değildi. Kendisine yapılan operasyona karşılık yapılan bir direnişti. Dersim direnişi kapsamlı askeri operasyonlarla ve büyük katliamlarla yerle bir edildi..." yazdığı 38. sayfasında "...Biz fırsat buldukça kendimizi bu dağa atardık hem nefes almak hem de devrimlerin dağlardan başlayacağı yolundaki inancımızı yaşayarak tazelemek için..." "...Bu dağ(lar) her daim yürekleri darda olanlara konak olmuş, çoluk çocuğun rızkı peşinde olanlara korunaklı mekanlar sunmuştur Bu dağlar Jandarma zulmünden kaçanları bağrına basmıştır..." yazdığı belirlendi.

65'nci sayfada ise "...Evet, işte bu bakımdan bakıldığında yakın Kürdistan tarihini üç kavramla ifade etmek mümkün: Baskı-direniş-sürgün. Buna ara bir kavram olarak ihaneti de eklemek lazım. Zorla sömürgeleşme baskılarına karşı direnişler oldu. Bu direniş ve isyanlar katliamlarla bastırıldı..." yazdığı 117. sayfada ise "...Kürdistanı'ın erin dağ yarıklarında ki mağaralar onu bağrında kaç kez sakladı acaba Göğe yükselen Cudi'nin koynunda kaç defa geceledi dersiniz..." "...Takvimler 22 Ocak 1984'ü gösterdiğinde bir gece yarısı Onu, Neco'yu Mezopotamya'nın baş eğmeyen bu yiğit evladını öldürdüler..." yazdığı tespit edildi. Özer'in makam odasında bulunan ve kendisi tarafından yazıldığı anlaşılan dokumanın kendisinin terör örgütüyle organik bağını göstermesi açısından dikkat çekici olduğu vurgulandı.

Mehmet Kaya ile yaptığı telefon görüşmelerinin tapeleri sorulan Ahmet Özer, görüşmeleri hatırlamadığını öne sürdü. Kırmızı Bülten ile aranan Remzi Kartal ile yaptığı görüşmeyle ilgili ise "Remzi Kartal ile yaptığım iddia edilen görüşmeleri hatırlamadığım gibi 2 gün içerisinde 14 defa görüşmem hem gerçekçi değil hem de söz konusu değildir" dedi.