Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Zafer Bayramı kutlu olsun!

30 Ağustos 1922'de Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün başkomutanlığında zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz'un üzerinden 101 yıl geçti.

AZE Haber Ajansı

ANKARA- 30 Ağustos 1922'de Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün başkomutanlığında zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz'un üzerinden 101 yıl geçti.

Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde 26 Ağustos'ta başlayıp 30 Ağustos'ta zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz ve Başkomutanlık Meydan Muharebesi, dünyanın gördüğü büyük kahramanlık destanlarından biri oldu. 30 Ağustos Zaferi; bağımsız yaşamak isteyen birçok ulusa da yol gösterdi.

1919 yılında Birinci Dünya Savaşı sonrası İtilaf Devletleri, Mondros Ateşkes Antlaşması hükümlerine dayanarak Anadolu'yu işgale başladı. Batı cephesinde Yunanistan ordusu Ankara Polatlı’ya kadar ilerlerken 26 Ağustos 1922'de Başkomutan Mustafa Kemal, Büyük Taarruz'u başlatan harekat emrini verdi. Emperyalist güçlere karşı verilen savaş zorlu mücadeleler ve onca eksiğe rağmen zaferle sonuçlandı.

1919'da Birinci Dünya Savaşı sonrası İtilaf Devletleri Anadolu’yu işgal ediyordu. Düşman devletlerinin orduları birçok şehre yerleşmişti.

1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılmasından sonra işgal güçleri baskıcı politikalarını yoğunlaştırdı. 

Bir yıl sonra büyük bir zafer kazanıldı. Sakarya'da 22 gün 22 gece süren savaşta, Türk ulusu kanla, ateşle, süngüyle zafere doğru yürüdü. İki tarafın da çok ağır kayıplar verdiği Sakarya Meydan Muharebesi, Kurtuluş Savaşı’nın dönüm noktalarından biriydi. Tarihin en kanlı savaşlarından olan muharebede binlerce asker şehit oldu.

Kazanılan bu zaferden sonra, Türk milletinin orduya güveni ve geleceğe ümidi arttı. Yunan ordusu, çok kayıp verdiği için savaş gücü azaldı. Aynı zamanda, İtilaf Devletleri’nin Yunanlılara güveni azaldı.

Sakarya’daki kanlı çarpışmaların ardından durdurulan düşman ordusunu tamamen yurttan atmak için hazırlıklar başladı. Ancak Sakarya’dan çekilen Yunan ordusu Türk ordusunun 2 katıydı. 

Bunun için ordunun önce taarruza hazırlanması gerekiyordu. 

Meclis’te bazı milletvekilleri de ordunun böylesine büyük bir taarruzu gerçekleştiremeyeceğini söyleyerek duruma karşı çıkıyordu.

1922’nin başlarına gelindiğinde Ankara hükümeti barış için görüşmeler yapılmasını gündeme getirdi. İtilaf Devletleri de mütareke şartlarını bildirdi.

- 10 kilometre tampon bölge oluşturulacak,

- Yunanlılar Anadolu’yu boşaltacak,

- Edirne ve Kırklareli Yunanlılarda kalacak,

- Ücretli Türk ordusunun Sevr Antlaşması’ndaki 50 binlik asker sayısı 85 bine çıkarılacak.


Bu şartların üstüne TBMM hükümeti de Yunan ordusunun 4 ay içinde Anadolu’dan çekilmesini istedi. Ancak İtilaf Devletleri bu isteği reddetti. Siyasi temaslardan bir sonuç çıkmayacaktı, Anadolu’yu düşmandan kurtarmak için taarruz şarttı.

Türk milleti varını yoğunu feda ederek taarruz hazırlıklarına devam etti. İlkbaharda beklenen taarruz planı ertelendi, eksikliklerin giderilmesi için büyük çaba sarf edildi.

Sakarya Zaferi’nden sonra 100 bin olan asker sayısı 200 bine çıkarıldı. Tüfek, makineli tüfek ve top sayıları da bir bir artırıldı… Ancak silah açısından Yunan kuvvetleri üstünlüğünü koruyordu.

Türk ordusu, 10 aylık aralıksız çalışma sonucu eğitim yönünden çok ilerledi. “4-5 ayda anca geçilir” denilen yerler saatler içerisinde geçilecekti.

Basına 20 Ağustos 1922’de Çankaya Köşkü’nde bir çay ziyafeti verileceğinin haberi yansıdı. Herkes Mustafa Kemal Paşa’nın çay partisi vermesini beklerken o çoktan Büyük Taarruz’u başlatmak için Ankara’dan ayrılmıştı. 20’sinden önce de bu çay partisi iptal edilmişti.

Ve o büyük gün geldi… Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, gizli bir hazırlığın ardından 26 Ağustos 1922'de Büyük Taarruz'u başlattı.

26 Ağustos'ta Başkomutan Mustafa Kemal, sabah saatlerinde Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa, Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa ile muharebeyi yönetmek üzere Afyonkarahisar sınırlarında kalan Kocatepe'de yerini aldı. Ardından saldırı emrini verdi.

Günler süren çatışmaların ardından 30 Ağustos'ta Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Kütahya'nın Altıntaş ilçesine bağlı Zafertepe Çalköy'de birliklere taarruz emrini verdi.

Onun bizzat yönettiği Dumlupınar'daki meydan muharebesinde kahraman Mehmetçik, Yunan birliklerini Allıören, Keçiler, Kızıltaş deresi yolunun iki yanında tamamen sarıp imha etti. Kızıltaş deresi bölgesinde açık kalan alandan bazı Yunan birlikleri, General Trikopis, General Diyenis ve birçok Yunan komutanı kaçtı.

Yunan ordusu büyük hezimete uğradı. Sağ kalan düşman askerlerinin bir kısmı teslim oldu, diğerleri ise İzmir yönüne doğru kaçmaya başladı.


"ORDULAR, İLK HEDEFİNİZ AKDENİZ'DİR, İLERİ"

Türk ordusunun zaferiyle sonuçlanan Büyük Taarruz’un son safhası tarihe “Başkomutanlık Meydan Muharebesi” olarak geçti.

Bu zaferin ardından Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, 1 Eylül'de Dumlupınar'da, Batı Cephesi'ndeki tüm subay ve erlere okunmak üzere bildiri yayımladı.

''Türkiye Büyük Millet Meclisi Orduları, Afyonkarahisar-Dumlupınar Büyük Meydan Muharebesi'nde, zalim ve mağrur bir ordunun temel varlığını inanılmayacak kadar az bir zamanda yok ettiniz. Büyük ve seçkin ulusumuzun fedakarlıklarına layık olduğunuzu kanıtladınız. Sahibimiz olan büyük Türk ulusu, geleceğine güvenmekte haklıdır. Savaş alanlarındaki başarı ve fedakarlıklarınızı yakından görüp izliyorum. Ulusumuzun size olan övgülerinin iletilmesine aracılık etme görevinin arkasını bırakmayacak, sürekli olarak yerine getireceğim. Ödüllendirme için Başkumandanlığa öneride bulunulmasını, Cephe Kumandanlığına buyurdum. Bütün arkadaşlarımın, Anadolu'da daha başka meydan muharebeleri de verileceğini göz önünde bulundurarak ilerlemesini ve herkesin akıl gücünü ve yurtseverliğinin kaynaklarını kullanarak, yarışmayı bütün gücüyle sürdürmesini talep ederim. Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz'dir, ileri!''

Yunan ordusu büyük bir hezimet yaşadı ve uzun süre toparlanamayacak şekilde imha edildi. Büyük zafer, Türk topraklarının işgal kuvvetlerinden tamamen temizlenmesini sağladı. “Anadolu işgal edilemez” düşüncesi doğrulandı.

Askeri güçle kabul ettirilmek istenen Sevr Anlaşması, muharebe sahasında yırtılmış oldu. Lozan Barış Anlaşması'nın yapılmasını sağladı. Türkiye Misak-ı Millî'nin coğrafi hedeflerine ulaştı.