Reza Zarrab, Miami'de evlendi
Reza Zarrab, Miami'de evlendi
Uludağ sömestir tatilinde doldu
Uludağ sömestir tatilinde doldu
Türkiye'nin dünyaya açılan penceresi
Türkiye'nin dünyaya açılan penceresi
Zahide Yetiş'in programındaki skandala inceleme
Zahide Yetiş'in programındaki skandala inceleme
123456789
Reza Zarrab, Miami'de evlendi
Reza Zarrab, Miami'de evlendi
Uludağ sömestir tatilinde doldu
Uludağ sömestir tatilinde doldu
Türkiye'nin dünyaya açılan penceresi
Türkiye'nin dünyaya açılan penceresi
Zahide Yetiş'in programındaki skandala inceleme
Zahide Yetiş'in programındaki skandala inceleme
123456789

Ekonomist Civelek: Kriz gittikçe derinleşecek

Ekonomist Uğur Civelek, derinleşen ekonomik krize işaret ederek, "Daha önce hiç karşılaşmadığınız durumlarla karşılaşacaksınız" dedi.

İlknur Yağumli

ANKARA- Ekonomist Uğur Civelek, Türkiye'nin Cumhuriyet tarihinin en ağır krizini yaşamaya başladığını vurgulayarak, "Bu gittikçe derinleşecek. Daha önce hiç karşılaşmadığınız durumlarla karşılaşacaksınız" uyarısında bulundu.

Ekonomist Civelek, GAZETE DURUM'a Türk ekonomisine ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu. Civelek'in ekonomiye ilişkin değerlendirmeleri şöyle:

Faiz artırılırsa sorunlu kredi ortaya çıkar: Türkiye enflasyon sorunlarını çözme konusunda fırsatları harcadı. Artık yaptıklarının sonuçları ile tanışacak. Sorumlular da hak ettikleri ile yüzleşmek durumunda kalacak. Bu saatten sonra faizleri yükseltseniz de hiçbir sorunu çözemezsiniz. Diyelim ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan faizleri yükseltmeye karar verdi. Bu sefer de o kadar çok sorunlu kredi ortaya çıkar ki finans sistemi çöker. Onu kurtarmaya çalışırken para basıp enflasyona yeniden gaz vermek zorunda kalırsınız.

Enflasyon kalıcı, arz şokları geliyor: Avrupa Birliği Merkez Bankası gümbür gümbür gelen enflasyon baskısına karşı, kırılgan dengeler bozulmasın diye "enflasyon geçici" dedi. Son bir yıl içinde kalıcı olduğunu kabul ettiler. Ama gereğini yapmaya kalkarlarsa sistem çökecek. Dünyada da sorun çok. Yapmazlarsa enflasyon gümbür gümbür geliyor. Ukrayna krizi bir şeyleri tetikledi ve enflasyon kalıcı, bitmeyecek kolay kolay. Gıda ve enerji krizi orada duruyor. Arz şokları geliyor. Rekabet koşulları da bozuluyor ve bu süreçte çok kutuplu dünyaya doğru hızlı bir değişim var. Korumacılık da buna paralel gelişmiyor. Enflasyonun güçlenmesi artık bir vaka. Herkesin geçmiş tercihlerine bakıp, bu yeni durumlara göre hesabını yapması lazım.

Türkiye, dünyanın en kötü yönetilen ekonomisi: 1970'ler, enflasyon ve işsizliğin çok arttığı bir süreç. Çünkü Soğuk Savaş'tan küreselleşmeye geçişin bir ara dönemi. Şimdi yeniden stagflasyon eğilimleri var. Küreselleşmenin mezarını kazıyor. Ve yeni koşullara geçiş çok sancılı olacak tüm dünya açısından. Bu geçiş sürecinde Türkiye dünyanın en kırılgan üç ekonomisinden biri. En kötü yönetilen bir numaralı ekonomisi. Bunun sonu kriz fırtınası. Cumhuriyet tarihinin en ağır krizini yaşamaya başladık. Bu gittikçe derinleşecek. Daha önce hiç karşılaşmadığınız durumlarla karşılaşacaksınız.

Rant uğruna ekonomiyi kurbanlık koyun gibi doğradılar: Konut fiyatlarındaki artışı biraz analiz edelim. Türkiye'de herkes çok zenginleşiyor, herkes daha çok varlık sahibi olmak istiyor da talep nedeniyle mi gayrimenkul fiyatları artıyor? Yoksa Türkiye'de orta gelir çöktü, Türk lirasından kaçış var; her şey gidiyor, dövize, altına, gayrimenkule yöneliyor insanlar. Onun için mi konut da son durum bu? Bu ekonomi yönetiminde rant sevdası var, düşük faizle konut kredisini devreye sokuyorlar. O fiyatların şişmesinde bu yönetimin büyük sorumluluğu var. Rant hesapları uğruna ekonomiyi kurbanlık koyun gibi doğradılar.

Satacak dolar kalmadı: Kur Korumalı Mevduatı devreye sokarken, enflasyon düşecek söylemi yaparken, bu yönetimin hesabında sene sonuna kadar kuru 14 TL'nin altında tutmak vardı. Ancak o koşullarda sözlerini tutabilirlerdi. Sonbaharla 2023'ün ilkbaharı arasında bir erken seçime gidebilirlerdi. Ama hesap bozuldu. Bu hafta içinde kur 16 TL'yi geçmesin diye sert, bayağı yüklü döviz sattılar. Her hafta birkaç milyar dolar satılıyor. Aylık sattıkları rakam 10-12 milyar doların altına inmiyor. Para kalmadı rezervde. Kur atışını durduramıyorlar. Satacak, durduracak döviz rezervi kalmadı artık. Bakın eğer kalmadıysa bu kanaat güçlenirse, bu kanaati kıramazlarsa 17-18-19 TL'yi saydırır. Yıl sonu için yapılan tahminler bir ay içinde görülür. Bu enflasyon beklentilerini değiştirir. İş dünyasına bakın, maliyet hesaplarını her hafta güncelliyorlar. Yetişemiyorlar. Her şey o kadar hızlı değişmeye başladı ki. İnsanların ayaklarının altındaki zemin çok kırılganlaştı.

Bu siyasi yapı çözemez: Mevcut siyasi yapının çözebileceği sorunlar değil bu sorunlar. En kötüyü göreceksiniz. Herkes birçok şeyini kaybedecek. 

Dünya krizde, sistem çöküyor: Uluslararası Para Fonu (IMF) türü programlar hep dile getiriliyor. IMF türü programların özelliği şudur: Örneğin, birbirine çok yakın akraba 5 kişi olsun. Ailelerden biri işini kaybettiğinde diğerlerinin desteği ile ayağa kalkabilir, toparlanabilir, yeni bir iş bulacak zaman kazanabilir. IMF programları böyledir. Bir ülke sorunluysa fiyat ayarlamaları ile diğerlerinin desteği ile yeniden ayağa kalkması için bir program yapılır. Ancak bu beş kişi birden işini kaybederse daha önce tanımlanmış çözümler çalışmaz. Çünkü birbirine destek verecek kimse kalmamıştır. Üretilen malı alacak kimse kalmamıştır. Şu anda dünya krizde, sistem çöküyor. Çöken bir yapıda çözüm de yoktur. O çöken yapıyı savunan siyasiler de kaybolup gidecektir. Yeni bir sistem yeni bir siyasi yapı ortaya çıkmalı ki siz çözüm tanımlayın.

Batı'nın sistemi çözülüyor: Herkes çözümden bahsediyor. Hayır. Önce nasıl bir döneme gittiğimizi konuşalım. Bakın Ukrayna Savaşı, gıda ve enerji krizini derinleştirdi birincisi bu. Amerika Devlet Başkanı Biden, yaptırımlar çalışmayınca Asya seyahatine çıktı. Korumacı mesajlar veriyor, Çin üzerinden birtakım mesajlar veriyor. Şaşkınlar, ne yapacaklarını bilmiyorlar. Çünkü yaptırımları kaldıramıyorlar. Bindikleri dalı kesiyorlar. Enflasyonist baskıları güçlendiriyor. Batı'nın sistemi çözülüyor.