Rıza Bey duruşmasında arbede çıktı

Semra İğtaç

"Biz canlarımızı kaybettik şov yapmıyoruz"

Ege Denizi'nde Seferihisar açıklarında, 30 Ekim 2020'de meydana gelen, 117 kişinin hayatını kaybettiği, 6,9 büyüklüğündeki depremde Bayraklı ilçesindeki 8 katlı Rıza Bey Apartmanı'nda 37 kişi yaşamını yitirdi, 17 kişi de yaralandı. Depremin ardından başlatılan soruşturma kapsamında 4'ü tutuklu, 9 kişi hakkında İzmir 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak' suçundan 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Yargılama sırasında 2 sanık daha tahliye edildi. Sanıkların yargılanmasına bugün görülen 6'ncı duruşmayla devam edildi.

Duruşmaya tutuklu sanıklar mimar Ali Serdar Bayram ve yapı müteahhidi Hasan Hüseyin Özkan, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Bazı tutuksuz sanıklar, davacılar ve taraf avukatları ise salonda hazır bulundu. Mahkeme başkanı, sanık avukatlarının şikayetiyle açılan soruşturmanın ardından 'bilinçli taksirle 6 kişinin ölümüne ve 2 kişinin yaralanmasına neden olma' suçlamasıyla haklarında iddianame hazırlanan Rıza Bey Apartmanı'ndaki diş hekimi polikliniği sahipleri Arda Hacarlıoğlu ve Onur Yedikara ile daire sahipleri Selma Enseri ve Ender Ensari'nin davalarının da mevcut davayla birleştirildiğini açıkladı. Dosyanın birleşmesinin ardından Rıza Bey Apartmanı davasında sanık sayısı 13'e yükseldi.

"Mülk sahipleri hakkında zorla getirme kararı"

Söz verilen tutuklu sanık Hasan Hüseyin Çalışkan ise tahliyesini talep edip, "Eşimin sağlık sorunları var. Yürüme zorluğu var. Ona ben bakıyordum. Benim de sağlık sorunlarım var. Yemeğimi bile zor yiyorum" dedi. Şikayetçi avukatları, dosyaya eklenen sanıkların tutuklanması talebinde bulundu.

Konuşmaların ardından ara karar açıklandı. Tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar veren heyet, Selma Ensari ve Ender Ensari'nin bir sonraki celseye zorla getirilmesine ve yeni tanıkların dinlenmesine hükmederek duruşmayı 5 Temmuz'a erteledi.

"Biz canlarımızı kaybettik şov yapmıyoruz"

Rıza Bey Apartmanında 2 çocuğu, 2 yeğeni ve annesini kaybeden Hüseyin Bilgin Yücel duruşma sırasında yaşanan arbedeyi Gazete Duruma açıkladı:

“Bugün Rıza Bey Apartmanı duruşması için yine İzmir Adliyesi’nde 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeydik. Burada yaşanan katliam davasını, tüm ailemizin kalan fertleri ile sonuna kadar takip ediyoruz. Ancak bugün Rıza Bey Apartmanı’nda dava esnasında yine benim de daha önce fenalaştığım gibi katılan yakınlarımdan birisi Musa Taner’in eşi ifade verirken rahatsızlandı. Kendisine eşim ve orada bulunan diğer insanlarla birlikte yardımcı olmaya çalıştık. Bu esnada sanık avukatlarından birisinin “Musa Taner’i sen gel bakalım diye çağırdığını, çekerek götürdüğünü gördüm. Bunun üzerine şov yapıyorsunuz gibi bir diyalog aralarında geliştiğini gördüm. Bende giderek yanlarına ‘Avukat bey, biz canlarımızı kaybettik. Şov yapmıyoruz burada, bizim şov yapacak halimiz yok’ diye bir cümle kurmak istedim ama cümlemi bile bitiremeden arkamdan birisi boğazımdan sarılarak, beni tutarak, nefes almamı engeller şekilde üzerime çullandı. O esnada Musa arkadaşımız ‘Siz kimsiniz ne yapıyorsunuz?’ dedi. Şahıs; ‘Avukat beyin korumasıyım’ dedi. Sonra da beni yere düşürmeye çalıştı. Düşüremeyince de savurarak öbür tarafa doğru fırlattı. Kişiyle ilgili Alsancak Karakolu’nda şikayetçi olduk. Bunlar, bu tür işler, eylemler bizi asla yıldırmayacak. Ve Sonuna kadar devam edeceğiz” dedi.