Kâğıt toplayıcısı Yasemin okumak istiyor!

Semra İğtaç

İZMİR- Suriye'deki savaş nedeniyle Türkiye'ye gelen Suriyeliler çoğunlukla, İstanbul, Gaziantep, Adana, Bursa ve İzmir gibi büyük şehirlere göç etti. Ekonomik durumu iyi olmayan pek çok Suriyeli aile, yoksulluğun yanı sıra eğitim problemleriyle de mücadele ediyor. Ülkemizde mülteci çocukların sadece kayıtlı oldukları şehirlerde okula gitme zorunluluğu bulunuyor. Bu nedenle çok sayıda mülteci çocuk okula gidemiyor.

Konak Mülteci Derneği Başkanı Mete Hüsünbeyi, Tüm Göçmen İşçilerin ve Aile Fertlerinin Haklarının Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme uyarınca göçmenlerin her çocuğunun eğitim alma temel hakkına sahip olduğu ve bu hakkın, çocuğun ikametiyle ilgili düzensizlikler nedeniyle reddedilemeyeceğine dikkat çekerek, "Görüldüğü gibi söz konusu Suriyeli mülteci çocuğumuzun ikametinin kayıtlı olduğu yer neresi olursa olsun eğitim hakkı mevcuttur. Ve bu hakkın uygulanması da gerekmektedir. Yetkilileri bu çocuklarımızın en temel hak olan eğitim hakkından mahrum bırakılmaması için gerekenleri yapmaya davet ediyoruz" çağrısında bulundu.

Pandemi yüzünden 2 yıl eğitimden mahrum kalan mülteci çocuklar, şimdi de o şehirde kayıtlı olmadıkları için okul kapılarından geri çevriliyor.

"'Çocuğun ancak Malatya'da okula gidebilir' dediler"

Çok sayıda Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapan İzmir'in Konak ilçesinde görüştüğümüz mülteci kadınlar, çocuklarını okula kayıt yaptıramamaktan şikayetçi. Suriyeli Z.A., 25 yaşında ve 4 çocuk annesi. Bir aylık evliyken Suriye Savaşı'ndan kaçarak Türkiye'ye gelmiş. Aile, Malatya'da iş bulamadıkları için İzmir'deki akrabalarının yanına yerleşmişler. Ailenin tüm bireyleri kâğıt toplayarak geçimlerini sağlamaya çalışıyorlar. Savaşın şiddetlenmesiyle Halep'i terk ederek önce Malatya'ya, ardından İstanbul'a daha sonra da İzmir'e geldiklerini anlatan Z.A., 8 yaşındaki kızının okumayı çok istediğini söylüyor. 

"Yasemin 8 yaşında okula gidemiyor"

Kayıt döneminde okula gittiğini ancak kapıdan geri çevrildiğini belirten Z.A., yaşadıkları mağduriyeti GAZETE DURUM'a şöyle anlattı: "Yasemin 8 yaşında, okula gidemiyor. 4 kardeşler. İkisi İstanbul'da doğdu, İkisi İzmir'de. Bizim kayıtlarımız Malatya'da. Savaş nedeniyle Halep'ten Türkiye'ye kaçtık. Bizi Malatya'ya yerleştirdiler. Elim Suriye'de yandı. 4 kere ameliyat oldum orada. İyi olmadı. Burada para gerekir. Ameliyat için çok para lazım. Damarlar kısa olmuş. Damar lazım. Ama durumumuz müsait değil. Ancak sokakta kâğıt toplayarak geçimimizi sağlıyoruz. Sistemimiz burada olmadığı için çocuğumu okula gönderemiyorum. Kızım Yasemin'i okula kaydettirmek istedim, 'Malatya'ya gitmem gerektiğini, kızımın ancak Malatya'da okula gidebileceğini' söylediler. Ancak benim evim artık burada, geri dönemem. Ben hayatımı yeniden nasıl bozayım?"

Büyünce doktor olmak isteyen 8 yaşındaki Yasemin ise şunları söylüyor: "En çok istediğim şey ders çalışmak. Okumak istiyorum. Büyünce çocuk doktoru olmak istiyorum. Çünkü okumazsam olamam hiçbir şey." 

"Kayıtlı olduğu yer neresi olursa olsun eğitim hakkı mevcut"

Okula gidemeyen mülteci çocuklarla ilgili ulaştığımız Konak Mülteci Derneği Başkanı Mete Hüsünbeyi, GAZETE DURUM'a şunları söyledi:

"Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesi'ne göre herkes, hak ve özgürlüklerden ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal yada başka görüş, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet, doğuştan veya başka durumdan kaynaklanan hiçbir ayırım gözetilmeksizin yararlanma hakkına sahiptir. Bu kapsamda devletler her çocuğun eğitim hakkı olduğunu kabul ettiğini ve bu hakkın fırsat eşitliği çerçevesinde kurulması gerektiğini belirtir. Türkiye tarafından imzalanan Tüm Göçmen İşçilerin ve Aile Fertlerinin Haklarının Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme uyarınca göçmenlerin her çocuğunun eğitim alma temel hakkına sahip olduğu ve bu hakkın, çocuğun ikametiyle ilgili düzensizlikler nedeniyle reddedilemeyeceği ifadeleri yer almaktadır. Görüldüğü gibi söz konusu Suriyeli mülteci çocuğumuzun ikametinin kayıtlı olduğu yer neresi olursa olsun eğitim hakkı mevcuttur. Ve bu hakkın uygulanması da gerekmektedir. Her ne kadar biz bu durumdaki bazı çocuklarımıza okuma yazma konusunda destek olmaya çalışsak da onların okula gitmeleri gerekmektedir. Yetkilileri bu çocuklarımızın en temel hak olan eğitim hakkından mahrum bırakılmaması için gerekenleri yapmaya davet ediyoruz."