Gözaltına alınan çevreciler Milas'a alınmıyor

Anka Haber Ajansı

MUĞLA- Akbelen Ormanı’nda, 24 Temmuz’da sabah saat 05.30’da Jandarma ile birlikte başlayan ağaç kesimi dördüncü gününde sürüyor. Akbelenlilerin ve çevrecilerin ağaçların kesilmemesi için direnişleri de devam ediyor. Muğla Milas’daki Akbelen Ormanı’nda açılacak kömür ocağı nedeniyle ağaçların kesilmesine karşı çıktığı için gözaltına alınan çevreci Deniz Gümüşel hakkında yurt dışına çıkış yasağı ve memleketi olan Milas’a giriş yasağı getirildi. 

Akbelen Ormanı’nda açılmak istenen kömür ocağına karşı İkizköylülerin doğa nöbeti dördüncü gününde sürüyor. Köylüler ve doğa savunucularına yapılan gazlı müdahalelerin ardından ağaç kesimleri de devam ediyor. Ağaçların kesilmesine tepki gösteren köylüler ve çevrecilerle jandarma arasında sık sık arbede yaşanıyor. Jandarma, ağaç kesiminin sürdüğü bölgeye gitmekte ısrar eden köylülere ve çevrecilere biber gazıyla müdahale etmiş, dün bir kişi gözaltına alınmıştı.

Doğa aktivisti, çevre mühendisi Deniz Gümüşel de 4 yıldır Akbelen Ormanı savunuculuğu yapıyor. İkamet ettiği Ankara'dan üç gün önce Akbelen'e giden Gümüşel ağaç kesimini önlemek isterken “Görevi yaptırmamak için direnme suçundan” 3 kadın polis tarafından “şüpheli” olarak gözaltına alındı.

“ŞÜPHELİNİN SAĞ VE SOL KOLLARINDA MORLUKLAR OLDUĞU GÖRÜLDÜ”

Gümüşel dün cumhuriyet savcısının hazırladığı soruşturma evrakı ile birlikte Milas Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi. Hakim, “Huzura alınan şüphelinin sağ ve sol kollarında morluklar olduğu görüldü” gözlemini de tutanağa koyu harflerle yazdırdı.

“KOLLARIMDA VE SAÇIMI ÇEKMELERİNDEN DOLAYI BAŞIMDA YARALANMALAR OLUŞTU”

Gümüşel, mahkemede verdiği ifadede şunları söyledi:

“Yaklaşık 4 yıldır Akbelen ormanlarında yöre halkı ile beraber ağaçların kesilmemesi adına mücadele etmekteyim, termik santral kurma amacıyla doğanın tahrip edilmesini kabul etmediğini ön görerek birkaç gündür de bölgede direnişte bulunuyoruz, olay anında üç kadın polis beni özellikle H. adındaki polis memuru tarafından aşırı güç kullanarak araca bindirmeye çalıştılar. Bu esnada kollarımda ve saçımı çekmelerinden dolayı başımda yaralanmalar oluştu. İsnat edildiği gibi ben herhangi bir memura zarar vermedim, zorluk çıkarmadım, sadece orada bulunma amacım olan yöre halkı ile beraber yapılan kesim işlemini durdurmaya çalıştım. Ayrıca hakkımda olası yurt dışı çıkış yasağı halinde mesleğimi ifa etmem imkansız hale gelecektir verilecek kararda bu hususun hakimliğinizce değerlendirilmesini talep ederim."

HAKİMDEN “MİLAS İLÇE SINIRA GİDEMEMESİNE” KARARI

Milas Sulh Ceza Hakimliği, Gümüşel hakkında her pazartesi karakola giderek imza verme ve yurt dışına çıkma yasağı şeklinde adli kontrol kararı aldı. Sulh ceza hakimi ayrıca Gümüşel hakkında, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 109/3-l maddesine dayanarak, “Milas ilçe sınırlarına gidememesine” şeklinde bir karar da verdi. Bu durum ise Ankara’da otursa da Muğla-Milas nüfusuna kayıtlı olan Gümüşel’in memleket Milas’a girmesinin yasaklanması sonucunu doğurdu. Duruşma tutanağına göre cumhuriyet savcısının bu yönde talebi olmadığı için Gümüşel’in avukatlarının sadece yurt dışı çıkış yasağı tedbirinin çevre mühendisi olan müvekkillerinin işini olumsuz etkileyeceğinden bahsettiği görüldü.

Sulh Ceza Hakimi, adli kontrol kararlarına uymaması halinde tutuklanacağı uyarısını da Deniz Gümüşel’e yaptı.

Mahkeme kararına 7 gün içinde itiraz edilebilecek.

"AKBELEN ORMANI’NIN SAVUNUCULARINI AKBELEN ORMANI’NDAN UZAK TUTMAYA ÇALIŞIYORLAR"

Gümüşel konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:

“Beni gözaltına aldılar. Milas Sulh Ceza Mahkemesi hakimi şu ana kadar örneği olmayan bir karar verdi. Böyle bir protesto eylemine karşılık bana adli takip ve yurtdışı yasağı verildi. Ama daha da önemlisi Akbelen Ormanı’nın bulunduğu Milas ilçesi sınırlarına giriş yasağı getirildi. Bu şu anlama geliyor. Akbelen Ormanı’nın savunucularını Akbelen Ormanı’ndan uzak tutmaya çalışıyorlar. Akbelen’in orman olarak kalması gerektiğini düşünen, kömür madeni açılmaması gerektiğini düşünen milyonlarca insanı engelleyemezsiniz. Bu direnişimiz Akbelen Ormanı’nın içine girebilsek de giremesek de devam edecek. Bu yıldırma çalışmaları İkizköylülerle yaşam savunucularını birbirinden ayırmayı hedefliyor.”