Reza Zarrab, Miami'de evlendi
Reza Zarrab, Miami'de evlendi
Uludağ sömestir tatilinde doldu
Uludağ sömestir tatilinde doldu
Türkiye'nin dünyaya açılan penceresi
Türkiye'nin dünyaya açılan penceresi
Zahide Yetiş'in programındaki skandala inceleme
Zahide Yetiş'in programındaki skandala inceleme
123456789
Reza Zarrab, Miami'de evlendi
Reza Zarrab, Miami'de evlendi
Uludağ sömestir tatilinde doldu
Uludağ sömestir tatilinde doldu
Türkiye'nin dünyaya açılan penceresi
Türkiye'nin dünyaya açılan penceresi
Zahide Yetiş'in programındaki skandala inceleme
Zahide Yetiş'in programındaki skandala inceleme
123456789

Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Bilgin: "Tünelden çıkıştaki son yol ayrımı"

"Sansür yasası" olarak nitelendirilen kanun teklifine karşı eylem yapan basın meslek örgütleri adına konuşan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, "Bu eylem, tünelden çıkıştaki son yol ayrımıdır. Hep beraber sesleniyoruz, bu yasada gazeteciler yok. Gazetecilerin görüşleri yok, basın özgürlüğü yok diyoruz" dedi.

Haber Merkezi

ANKARA- Basın meslek örgütleri; internet medyası ve sosyal medyaya yeni yaptırımlar öngören kanun teklifine karşı Ankara’da protesto eylemi gerçekleştirdi. "Sansür yasası" olarak nitelendirilen, sosyal medya ve internet haberciliğine ilişkin düzenlemeleri içeren yasa teklifine karşı bir araya gelen basın meslek örgütleri adına açıklama yapan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, eylemin tünelden çıkıştaki son yol ayrımı olduğunu belirterek, "Bu yasa temel insan haklarına, haberleşme özgürlüğüne, basın özgürlüğüne aykırıdır. Yani Anayasa’ya aykırıdır. Anayasa ile güvence altına alınan haklarımıza aykırıdır” diye konuştu.

Medya Dayanışma Grubu adına açıklamayı yapan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, şunları söyledi:

Basın değil Ulus’a, Fizan’a sürülse sesini duyuracaktır: Aslında, biz bu eylemi TBMM’de yapmak için talepte bulunduk. Bu gösteri yürüyüşü, yasaya uygun bir gösteri yürüyüşüdür. Ancak burası uygun görüldü. Çünkü haksızlıklar karşısında susmayan basın, değil Ulus’a Fizan’a sürülse sesini duyuracaktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Umuyorum bu çabalar, TBMM’de yasanın çıkmaması ve iade edilmesi için de başarıya ulaşır. Önümüzdeki hafta TBMM’ye bir basın yasası gelecek. Adı, "Basın Kanunu’" ama içinde gazeteciliği geliştirmek için hiçbir amaç yok. Hapis cezası, kapatma, internet basınına ağır denetleme ve basın kartlarının iptali var. Haftalarca Meclis’te iktidar ortaklarına gazetecileri dışlayarak bir basın yasası yapılamayacağını söyledik. Öneriler verdik, itiraz ettik; ama nafile. Tek bir cümlemizi bile dikkate almadılar. O nedenle Türkiye’deki bütün basın örgütleri; basın tarihinde belki de bir ilki gerçekleştirerek bir dayanışma örneği gösterdi. Bugün, basın tarihimize geçecek bu güzel fotoğrafı görüyorsunuz.

Anadolu basını hiçe sayılmış: Bugün veya yarın Meclis’e gelecek olan yasayı geri çekin. Basın yasalarını gazetecilere danışarak yapın, dedik. Dinlemediler. Sanmayın ki bizler dezenformasyonu önemsemiyoruz. Ancak bunun yolu yasadaki gibi hapis cezalarından geçmez. Onurlu bir Yargıtay hâkimi, Adalet Komisyonu’nda açıkça uyardı. Bu yasanın uygulaması sırasında yargıda karmaşa ve keyfilik yaratacağını söyledi. Ama onu da dinlemediler. Yasada, yazılı basının kapısına kilit vuracak maddeler var. Öyle ki Anadolu basını hiçe sayılmış, gözden çıkarılmıştır. Yaklaşık Anadolu’daki bin gazete, yaşam kaynakları olan resmi ilanları büyük oranda kaybedeceklerdir ve kapanma tehlikesi ile karşı karşıya kalacaklardır. Ayrıca bu yasada Anadolu basını çalışanlarının özlük haklarını geliştirecek hiçbir önlem de alınmamıştır.

Anayasa'ya aykırı: Bu yasa temel insan haklarına, haberleşme özgürlüğüne, basın özgürlüğüne aykırıdır. Yani Anayasa’ya aykırıdır. Anayasa ile güvence altına alınan haklarımıza aykırıdır. Bu yönüyle sadece gazetecilerin özgürlüğüne değil, tüm toplumun özgürlüklerini engellemektedir. Yanlış bir bilgiyi alenen yayma suçu oluşturulmuş, 3 yıla kadar hapis cezası getirilmiştir. Bu yasa tüm toplumu yazmaktan, eleştirmekten, sosyal medyada mesaj paylaşmadan alıkoyacaktır. Bu yasa toplumsal bir oto sansür dalgasını tüm Türkiye’ye yayacaktır.

Bu yasanın, seçimlere bir yıl kala bu yasanını getirilmesi manidardır. Bu hapis cezaları, toplumu yıldırmak için getirilmiştir. Bu nasıl uygulanacaktır? Kime uygulanacaktır? Ve yine bu uygulama Yargıtay üyesinin TBMM’de söylediği gibi yargıda pek çok karmaşaya ve soruna yol açacaktır. Karmaşa ve keyfilik nasıl önlenecektir? Soruları defalarca sorduk. Ama Meclis’te bizlere hiçbir yanıt vermediler. İşte bu nedenlerle basın meslek örgütlerinin gücünü göstermek için bugün buradayız. Bu eylem, tünelden çıkıştaki son yol ayrımıdır. Hep beraber sesleniyoruz, bu yasada gazeteciler yok. Gazetecilerin görüşleri yok, basın özgürlüğü yok diyoruz. Bir kez daha bu yasada susturma, korkutma ve hapse atma var diyoruz. Biz gazeteciler, bu yasanın geri çekilmesini istiyoruz. Yaşasın özgürlük, yaşasın demokrasi, kahrolsun sansür.

Açıklamanın ardından basın mensupları, yanlarında getirdikleri kalemlerini heykelin önüne bıraktılar.