Afyonkarahisar’daki 2.600 yıllık anıtın gizemi çözüldü
Afyonkarahisar’daki 2.600 yıllık anıtın gizemi çözüldü
Tarihin bilinen en eski alfabesi
Tarihin bilinen en eski alfabesi
Gevaş İlçe Halk Kütüphanesi hizmete sunuldu
Gevaş İlçe Halk Kütüphanesi hizmete sunuldu
Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı
Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı
123456789
Afyonkarahisar’daki 2.600 yıllık anıtın gizemi çözüldü
Afyonkarahisar’daki 2.600 yıllık anıtın gizemi çözüldü
Tarihin bilinen en eski alfabesi
Tarihin bilinen en eski alfabesi
Gevaş İlçe Halk Kütüphanesi hizmete sunuldu
Gevaş İlçe Halk Kütüphanesi hizmete sunuldu
Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı
Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı
123456789

Filistinliler topraklarını satmadı

Filistinliler topraklarını sattı iddiası bir siyonist propagandasıdır ve vicdansızlıktır.

AZE Haber Ajansı

İSTANBUL - Gündeme tekrardan düşen konulardan biri de "Filistinlilerin topraklarını sattığı" iddiasıydı. 

Konuyla ilgili en yetkin isimlerden biri olan, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ) İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Zekeriya Kurşun, bu iddiaya ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Kurşun, "Filistinliler topraklarını sattı" iddiasına ilişkin şöyle dedi:

"Filistinliler topraklarını satmadığı gibi Yahudiler topraklarına işgalci olarak girmeye başladığında fetvalar çıkartılmış ve 'Yahudi'ye arazi satmanın haram olduğu' konusunda yaygın bir kanaat oluşturulmuştur. 'Filistinliler topraklarını sattı' iddiası bir siyonist propagandasıdır ve vicdansızlıktır. Ne tarihi gerçekler ne vicdan ne de rakamlar bu iddiayı kabul etmemektedir." dedi.

Prof. Dr. Zekeriya Kurşun, yaptığı açıklamada, Filistin coğrafyasının tarih boyunca dikkati çektiğini, bölgenin kutsal dinlerin doğduğu mekan olması nedeniyle üç ilahi din için de mukaddes kabul edildiğini söyledi.

Batı'da 19. yüzyılda başlayan Yahudi karşıtlığının ardından, Yahudiler için bir yurt arayışının başladığını anlatan Kurşun şunları söyledi:

"İngiltere 1917'de Balfour Deklarasyonu ile başkasına ait toprakları kağıt üzerinde gayri ahlaki şekilde Yahudilere vererek bugünkü çekişmenin başlamasına sebep oldu. Siyonist amaçlarla Yahudilere bölgede bir devlet verilmek istendi. Yahudiler bölgeye gelirken burada insan yok muydu? İşte asıl mesele bu. Oysa bu coğrafyada yaşayan, asırlardan beri kendi yurdu olarak benimseyen insanlar vardı. Siyonist felsefe gereği bu coğrafyaya insansız toprak muamelesi yapılmıştır." dedi.

Kurşun, bu anlayışın hala devam ettiğini belirterek 1. Dünya Savaşı'ndan sonra bölgenin İngiliz mandasına girmesiyle daha fazla Yahudi'nin Filistin topraklarına yerleştirildiğini kaydetti. İsrail Devleti'nin ilan edilmesinden sonra bölgede dengenin Yahudiler lehine değiştiğini aktaran Kurşun, "Filistin halkının toprakları elinden alındı ve mülksüzleştirildi, bugünkü çatışma durumuna gelindi." ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Kurşun, "Filistinliler topraklarını sattı" iddialarının gerçeği yansıtmadığını vurgulayarak şöyle devam etti: "Bu, iddia vicdana sığmayan yanlış bir iddiadır ve doğru değildir. Bölgede her ne kadar bir miktar toprak el değiştirmişse de bu 'Filistinliler topraklarını sattı' anlamına gelmez. Bölge, 1917'ye kadar Osmanlı yönetimindeydi. Osmanlı döneminde Filistinli diye bir tabir yoktur. Osmanlı tebaası vardı. Alım-satım Osmanlı vatandaşları arasında yapılmaktaydı. Osmanlı, Yahudilere Batı'da uygulanan soykırım nedeniyle Filistin hariç topraklarını açmıştır. Filistin'de Yahudilerin toprak almasını ve toplu bir şekilde bir yere yerleşmesini engellemiştir. Hatta yasaklamış ve buna dair kanunlar çıkarmıştır. Filistinliler topraklarını satmadığı gibi Yahudiler topraklarına işgalci olarak girmeye başladığında fetvalar çıkartılmış ve 'Yahudi'ye arazi satmanın haram olduğu' konusunda yaygın bir kanaat oluşturulmuştur. 'Filistinliler topraklarını sattı' iddiası bir siyonist propagandasıdır ve vicdansızlıktır. Ne tarihi gerçekler ne vicdan ne de rakamlar bu iddiayı kabul etmemektedir. Bu iddiaları tekrar etmek siyonizme ve İsrail'in bölgeyi insansızlaştırma politikasına yardımcı olmaktır."

Siyonizm anlayışına göre işgal edilen Filistin topraklarındaki insanların, insan bile kabul edilmediğini, bu toprakların insansız olarak görüldüğünü aktaran Kurşun, "İsrail Devleti'nin kurulduğu topraklar üzerinde yüzbinlerce Filistinli yaşıyordu ve bunlar kendi topraklarından uzaklaştırıldı. Mülteci kamplarına ve Filistin'e komşu ülkelere sürüldü. Bugün Filistin'de sadece 5 milyon Filistinli bulunuyor." dedi.