Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Eski TEDAŞ Genel Müdür vekili Doğan: “Para yok, talep düşük”

Eski TEDAŞ Genel Müdür vekili Osman Nuri Doğan, vatandaşın ekonomik sıkıntılar yaşadığını bu sebeple elektrik tüketiminde talebin düştüğünü söyledi.

İlknur Yağumli

ANKARA- Eski TEDAŞ Genel Müdür vekili Osman Nuri Doğan, Türkiye'de elektrik tüketiminin gerilemeye devam ettiğini belirterek, “Elektrikte tüketim talebi tamamen ülkenin kalkınma hızına paraleldir. Bu yıl üretim artışının beş aylık kümülatifi şu anda yüzde 2,2. Düşük bir rakam. Geçen yıl aynı dönem elektrik üretimi 2020 yılına göre yüzde 10,30 artarken, şimdi geçen yıla göre artış yüzde 2,2. Çok ciddi bir düşüş var. Bu ekonominin yavaşladığını gösterir” dedi. Doğan, tüketimdeki gerilemeyi de “Bir kere insanların parası yok, alım güçleri azaldı birtakım şeyleri kullanamıyorlar artık. Zorunlu olarak kısıntıya gidiyor insanlar, o yüzden talep düşüyor” sözleriyle yorumladı. 

Doğan, mayıs ayı elektrik üretim verilerine ilişkin GAZETE DURUM'un sorularını şöyle yanıtladı: 

TEİAŞ verilerine göre mayıs ayında, geçen yılın aynı ayına göre elektrik üretimi yüzde -0,9 oldu. Üretim de tüketim de düşüyor. Bunu nasıl yorumlarsınız?

Mayıs ayında eksi bire yakın düşme var. Talep daraldı. İnsanların elektrik tüketiminde talep azalıyor. Özellikle konut ve ticarethanelerde elektrik kullanmada vatandaşlar biraz daha sıkı davranıyorlar çünkü faturaları ödeyemiyorlar. Alım gücü düştü. Zorunlu olarak kısıntıya gidiyor insanlar, o yüzden talep düşüyor. 

Türk ekonomisinin büyümesi ile elektrik tüketimi arasında doğrudan bir ilişki kurulabilir mi?

Elektrik tüketim talebi tamamen ülkenin gayri safi hasılasının artışına paraleldir. Üretim artışının beş aylık kümülatifi şu anda yüzde 2,2. Düşük bir rakam. Geçen yıl elektrik üretimi 2020 yılına göre yüzde 10,30 artarken, şimdi geçen yıla göre artış yüzde 2,2. Çok ciddi bir düşüş var. Bu ekonominin yavaşladığını gösterir.

Ekonominin yavaşlaması ekonominin durgunluğa girdiği anlamına gelir mi? Bu veriler Türkiye'nin stagflasyon sürecinde olduğunu işaret mi?

Aksini söylemek mümkün değil. Ekonomi giderek daha da içinden çıkılmaz bir hale geliyor. Sonuçta üretimde aşırı bir artış yok ki buna karşılık da ticarethane ve konutlarda tüketim de azaldığı için talep azalıyor. Bir kere insanların parası yok. Olmadığı için birtakım şeyleri kullanamıyorlar artık. Hem “Büyüdük” diyoruz, büyüyoruz da büyümekten kimse pay almıyor ki. İki yıl önce iki bin dolar civarında elime maaş, para geçerken bugün aynı para 600-700 dolara düştü. Bütün malların dolar olarak fiyatı değişmedi, buna karşılık lira olarak değişti. Biz hep o yanılgı içindeyiz. Ben bir sene önce bu malı dolarla kaç liraya alıyordum, şimdi kaç liraya alıyorum. Dolar bazında elektrik geçen sene kaç paraydı şimdi kaç para?..

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, 1 Haziran'da doğal gaza yapılan zammın Avrupa'daki enerji piyasasında yaşanan fırtınadan kaynaklı olduğunu söyledi. Katılır mısınız?

Elektrik çok pahalandı dediğimizde, "Dünyada emtia fiyatları yükseldi" diyorlar. Yükseldi de spot piyasadan alınan LNG hariç doğal gazı uzun vadeli anlaşmalarla geçen yıl da 400 dolar civarında alıyorduk, bu sene de 400 dolar civarında veya biraz üstünde alıyoruz. Bir kısmını biz sadece spot olarak alıyoruz, büyük çoğunluğunu 400 dolar civarında alıyoruz. Bunu niye söylemiyorlar? Biz, o fiyatlardan almış olsaydık şu anda Avrupa'daki fiyatlar, Hollanda piyasasının fiyatları, bin dolar civarında. Siz, bin dolar civarında almış olsaydınız, şimdi gazın fiyatı kaç para olurdu? Ortalama bugünkü kurla rakam en az 16,5 liraya çıkardı. Şu anda doğal gaz fiyatı en yüksek elektrik üretiminde kullanılıyor ve fiyatı 12,5 liraya satıyor BOTAŞ. Sormazlar mı sen nasıl satıyorsun diye. Yıllık yüz milyar zarar etmesi lazım o zaman BOTAŞ'ın.

TEİAŞ'ın mayıs ayı verilerine göre elektrik üretiminde su yüzde 26,32 payla ilk sırada yer alıyor. Suyun payı geçen yıla göre arttı mı?

Geçen yıl barajlara gelen su miktarında çok ciddi bir düşüş oldu. Uzun yıllar ortalamasına göre yüzde 55 civarında su geldi. Şimdi bu yıl yüzde 80'lere çıktı, geçen yıl su az gelince daha kontrollü kullanıldı. Suyun yerine doğal gaz ve kömür kullanıldı. 

Ama bu yıl barajlara gelen su miktarı arttı, bu nedenle elektrik üretiminde suyun payı da yükseldi. Ancak ocak-şubat-mart aylarında doğal gaz arzında sıkıntı olduğu için biraz talebi karşılamada zorlanma oluştu. Bunun için de elektrik üretiminde fuel-oil ciddi biçimde kullanıldı. Genellikle o çok kullanılmaz, en son kullanılacak şeydir fuel-oil motorin çünkü maliyeti çok pahalı olan bir enerjidir. Motorinin litresi çok pahalı.

Pahalı olmasına rağmen fuel-oil neden kullanıldı?

Bunu zorunlu olarak kullandılar. TEİAŞ kullandı tabii, özel sektörde yok bu. Öyle olunca da burada elektriğin karşılanması yüzde 1,95'de fuil ve motorinden oldu. En çok dikkati çeken o. Yenilenebilir de biraz artış oldu. Yeni gelen santrallar var. Onlar tabii mevsim artışlarındaki rüzgarın yoğun olması, güneşli havanın fazla olması yenilenebilir enerjinin payını artıyor. 

Yenilenebilir geçen yıl yüzde 18,90 büyürken, bu yıl o pay yüzde 20,47'ye çıktı. Geçen yıl hidrolik payı yüzde 21,75 iken bu yıl yüzde 26,82'ye çıkmış. Doğal gazın payı geçen yıl 27,35 iken bu yıl 19,62'ye düştü. Bu pahalı olan elektrik üretimi ne kadar aşağı düşerse son gelen maliyeti azaltıyor. Diyeceksiniz buna rağmen fiyatlar artıyor ama artış sebebi sadece yakıt maliyetleri değil kur farkları ve kurun anormal şekilde yükselmesi.

Enerji yönetimi suyu gelecek ayları da dikkate alarak mı kullanıyor?

Evet, hidroliği şu anda çok kontrollü kullanıyorlar. Bundan sonra su geliri olmaz, terse döndü artık. Aşağı doğru iner. Bu sene de benim tahminim yıllık yüzde 75 civarında su gelecek. Ama geçen yıl oluşan açığı karşılayamazlar. O açığın kapanması zor, çok dikkatli kullanmaları gerekiyor çünkü önümüzdeki temmuz ve ağustosta aşırı sıcaklık yaşanırsa birtakım su buharlaşma yoluyla kaybolacak. Turizmde hareketlilik olursa klima yükü daha da artacak, suları daha fazla kullanırsanız doğal gazı kullanma ihtimaliniz de artacak. Hepsi birbirine bağlı şeyler. Talepte daralma olduğu için, talepteki daralma idareyi kurtarıyor. İyi bir şey değil ama dengeliyor.

Dünyada iklim krizi yaşanırken, Türkiye'de kuraklık kapıda diyebilir miyiz?

Türkiye'de bir eğri vardır sürekli değişir. Birkaç senede bir kuraklık olur ancak dünyada da bir iklim krizi var. Bu artık bizi de doğrudan etkiliyor. Haritalara bakarsanız ileride çölleşecek topraklardan birisi Türkiye olarak görünüyor. Çok önem vermek gerekir. Bizim Keban Havzası'nı çok iyi korumamız lazım, o bölgedeki sular gelecek için son derece önemli. Belki İstanbul'a kadar su götüreceğiz. Dünyanın gidişatını düşündüğümüz zaman böyle bir durumun yaşanması yüksek oranda görünüyor. Zaten bu birtakım savaşlar, su savaşı...Buradaki kaynaklar önemli. Artık Türkiye'nin batı tarafında sular yok olmaya başladı. Bazı göller kurudu gitti.

Üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke...

Kuraklığın en büyük sebebi, her yıl binlerce dönüm arazi yakılırsa, ağaçlar yok edilirse oraya yağmur yağmaz. Bir kere ağaçlandırmaya çok önem vermeniz lazım. Sırf beton ekonomisi için ormanları yok ederek bu işi çözemezsiniz. Daha da berbat edersiniz. Ağaç olmayan bölgeye yağmur yağmaz, yağarsa da felaket yağar. Biz ilkokulda tarım dersi gördük, şimdi hiçbir yerde tarım dersi yok. Çünkü eğitimi rezil etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu konular çok önemli ciddi konular.