Erdem Bayazıt'ın ölüm yıl dönümü
Erdem Bayazıt'ın ölüm yıl dönümü
Hatay'da 9 ayda tamamlanan duvar resimleri
Hatay'da 9 ayda tamamlanan duvar resimleri
Anadolu’nun kayıp dili ‘Kalaşmaca’
Anadolu’nun kayıp dili ‘Kalaşmaca’
Bozkurt neyi temsil ediyor
Bozkurt neyi temsil ediyor
123456789
Erdem Bayazıt'ın ölüm yıl dönümü
Erdem Bayazıt'ın ölüm yıl dönümü
Hatay'da 9 ayda tamamlanan duvar resimleri
Hatay'da 9 ayda tamamlanan duvar resimleri
Anadolu’nun kayıp dili ‘Kalaşmaca’
Anadolu’nun kayıp dili ‘Kalaşmaca’
Bozkurt neyi temsil ediyor
Bozkurt neyi temsil ediyor
123456789

Ekrem İmamoğlu'nun yol haritası ortaya çıktı

Cumhuriyet Gazetesi yazarı Mustafa Balbay, Ekrem İmamoğlu'nun yol haritasını açıkladı: 1996 Siirt neyse 2022 Rize de o...

Karadeniz ziyareti sırasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, köşe yazarları Nagehan Alçı ve Akif Beki ile fotoğraf vermesine dair tartışma sürüyor.

Cumhuriyet Gazetesi yazarı Mustafa Balbay söz konusu ziyaretleri farklı bir açıdan değerlendirdi.

Ekrem İmamoğlu’nun yol haritasını açıklayan Balbay, İBB Başkanı'nın halen belediye başkanlığı yapan parti büyükleriyle de Cumhurbaşkanlığı için diyalog halinde olduğunu aktardı.

Yazısında İmamoğlu’nun yol haritasını 3 madde halinde yazan Mustafa Balbay şu ifadeleri kullandı:

“Gelinen noktada İmamoğlu, cumhurbaşkanı adaylığı unvanını da reddetmedi.

İmamoğlu halen belediye başkanlığı yapan parti büyükleriyle de diyalog halinde. Düşünce alışverişi, çerçevesinde onlarla yaptığı değerlendirme üç madde halinde özetlenebilir:

1- Ben cumhurbaşkanı adayı olmak istemiyorum. Aday gösterilmek istiyorum.

2- Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu aday olursa, ondan daha çok çalışacağım.

3- 6’lı masanın adaylık konusunda alacağı karara sonuna kadar uyacağım. Saygı duyacağım.

Bize göre İmamoğlu’nun yol haritası bu.”

“Erdoğan 1996’da Siirt’e niçin gittiyse İmamoğlu da 2022’de Rize’ye onun için gitti”

Öte yandan Balbay “İmamoğlu’nun yüksek özgüveni yukarıda özetlediğimiz yol haritasına zarar veriyor” ifadelerini kullandı.

Yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın cezaevine girmesine neden olan şiiri okuduğu 1996 Siirt mitingini hatırlatan Cumhuriyet yazarı, “Erdoğan 1996’da Siirt’e niçin gittiyse İmamoğlu da 2022’de Rize’ye onun için gitti” ifadelerini kullandı.

Mustafa Balbay yazısında şunları aktardı:

“İletişim biliminde genel kabul gören yaklaşım şudur:

Eğer size bir kişi kısa sürede, olağan olmayan şekilde tepki verdiyse, o an bin kişi bunu yapmak istemiş demektir.

Yani tepki verenin sayısına dayalı bir yorum yapmamak gerekir.

Gazeteciler, gazetecilik ne yazık ki kutuplaşmanın bir parçası haline geldi. Yeni iktidarlardan beklenti, başta medya olmak üzere tüm alanlarda kutuplaşmanın ortadan kaldırılması. Ancak bunun yolu çağrılan gazetecileri uçaktakiler-otobüstekiler diye ayırmak değil. Mesleğimizin ilk yıllarında Özal bunu çok yapardı. Bir kısmını özel uçağında götürür getirirdi. O dönem gazeteciler ikiye ayrılırdı:

Uçan gazeteciler, sürünen gazeteciler!

Şu karşılaştırma çok abartılı olmaz:

Erdoğan 1996’da Siirt’e niçin gittiyse İmamoğlu da 2022’de Rize’ye onun için gitti!

Şekli, nedenleri farklı olabilir ama özü benziyor!

Türkiye’de lider zor yetişiyor. Yetişirse de belediye başkanlığından yetişiyor. Genel merkezden yetişmesi zor. Çünkü genel başkanlar yanında güçlü kişi bulundurmuyor. Ya da o güçlü kişi tasfiye olmamak için olağanüstü özenle kendini ikincilleştiriyor.

Yükselen lider adaylarının bu anlamda kendini koruma ve geliştirme sorumluluğu var.

Son sözümüz de şu olsun:

Siyasette yükselen bir kişiyi kimse tasfiye edemez.

Kendisi hariç!”