Bahçeli: İdam cezası tartışmaya açılmalı

Haber Merkezi

ANKARA- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Pınar Gültekin'in katili Cemal Metin Avcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının, haksız tahrik indirimi uygulanarak 23 yıla indirilmesine tepki göstererek, kapsamlı bir ruh sağlığı yasasına ihtiyaç olduğunu söyledi. Bahçeli, "Mahkemeler cinayet davalarında süratle karar vermeli. İyi hal indirimi, akli denge sorunu veya bir başka sebeple canilerin ceza indirimiyle taltif edilmelerine imkan tanınmamalıdır. Çocuk istismarı, kadın cinayetleri, tecavüz suçlarında caydırıcı, kalıcı ve kapsayıcı sonuçlar alabilmek için gerekiyorsa idam cezası bile tartışmaya açılmalıdır" dedi.

Partisinin Grup Toplantısı’nda konuşan Bahçeli’nin mesajlarından öne çıkan başlıklar şöyle:

Zillet İttifakı’nın iddia ettiği gibi bir tablo yok: Cumhur İttifakı'nın gelecekteki Türkiye tasavvurunu paylaşacağız. Ülkemizin hiçbir yerinde "Zillet İttifakı"nın iddia ettiği gibi bir tablo yoktur. Çürük çarık zihniyetlerin hiçbir sözü söz değildir. Henüz ortak bir aday üzerinde anlaşamayan siyasi partilere Türkiye'nin emanet edilmesi istikbalimizin hiçe sayılmasıdır. Kasımda seçim olabilir diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu kendini kandırıyor. Türkiye üzerinde hesabı olanlardan kim varsa, hepsi zillet ittifakının arkasında sıraya girmiştir. Ortak bir aday üzerinde anlaşamayan, birbirine çalım atmaktan özel haz alan, lobilerin eline geçen siyasi partilere Türkiye'mizin emanet edilmesi, istikbalimizin hiçe sayılmasıdır. Böylesi bir zillete ne Allah razı gelecek ne de milletimiz rıza gösterecektir. 

Sandıktan Cumhur İttifakı çıkacak: Cumhur İttifakı, Türkiye'nin her yerinde milletiyle oturup kalkıyor. Gittiğimiz her yerde gördüğümüz açık gerçek şudur; 2023 yılında Cumhur İttifakı sandıktan açık ara farkla çıkacaktır. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, yüzde 50'yi fersah fersah aşan oy oranıyla yeniden seçilecektir.

Bir kez olsun milli olun: Patates, soğan, patlıcan fiyatlarını abartanlara diyorum ki biraz vicdanınız kaldıysa, kimin tarafında olduğunuzu açıklayın, kimlerin değirmenine su taşıdığınızı söyleyin. TÜSİAD Başkanı işi gücü bırakıp İsveç ve Finlandiya'nın yanında saf tutmuş. Karşılıklı anlayışla, ittifak ruhuna uygun şekilde çözülmesini tavsiye etmiş. Geleneksel politikalara dönmeliymişiz, fakirleşerek büyüyor muşuz? Bir kez olsun milli olun, bir kez olsun Türkiye'nin meşru tezlerine destek verin. Türk de olamıyorsanız, bari insan olun. TÜSİAD'ın göz kırpıp selam durduğu İsveç, Kandil'in finans koridoruna dönüşmüştür. TÜSİAD bir şey diyecek midir? Bu ülke bölücü terör örgütünün Kuzey Avrupa kampı haline gelmiştir. 

Netflix’teki sözde komedyenlerin dizileri haddini aşmıştır: Toplumsal bünyeyi ur gibi saran şiddet vakalarında bir türlü azalma görülmemektedir. Aile faciaları, vahşet haberleri, seri cinayetler maalesef milli vicdanı yaralamaktadır. Şiddete aşağıya çekme amacıyla konunun uzmanları tarafından yapılacak geniş katılımlı bir şura toplantısı başta olmak üzere her mecraya müracaat edilmelidir. Netflix'te sözde komedyenlerin rol aldığı diziler haddini aşmıştır. Aile hayatı son sığınaktır. Küfür etmenin neresine güleceğiz? Kadını metalaştıran, erkeği yozlaştıran dizilerin neresini takdir edeceğiz? Sebze ve meyve fiyatlarını eleştirip bir aylık mutfak masrafını bir gecede harcayanların, ne olacak bu memleketin hali diye gevşek gevşek konuşanların ,tatlı su solcularını, meyhane devrimcilerinin, üç kağıtçı demokratların bize anlatacak hiçbir şeyi olamaz.  

Gerekiyorsa idam cezası tartışmaya açılmalı: Kapsamlı bir ruh sağlığı yasasına ihtiyaç olduğu açıktır. Mahkemeler cinayet davalarında süratle karar vermeli. İyi hal indirimi, akli denge sorunu veya bir başka sebeple canilerin ceza indirimiyle taltif edilmelerine imkan tanınmamalıdır. Çocuk istismarı, kadın cinayetleri, tecavüz suçlarında caydırıcı, kalıcı ve kapsayıcı sonuçlar alabilmek için gerekiyorsa idam cezası bile tartışmaya açılmalıdır. Medyada kadınlara yönelik cinayetlerin tekrar gösterim ve ifşasına kesinlikle son verilmelidir. Son yıllarda yaygınlaşan, milli ve manevi değerlerimizi hedef alan dizi filmler toplumsal hayatımızı zehirlemektedir. Kadın erkek diyaloglarını yozlaştıran örnekler aile birliğimizi, toplum düzenimizi doğrudan çürütme riski taşımaktadır.