Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Bahçeli: "Hiçbir menfur tuzak Malazgirt'in şanına leke düşüremeyecek"

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Hâlâ kıyıda köşede karanlık senaryolarla meşgul olan Bizans'ın varisleri ne yaparsa yapsın, vatan tektir, adı Türk'tür, 951 yıldır namusumuza ve mukaddesat onurumuza emanettir, dahası asla terk edilmeyecektir. Hiçbir makus oyun, hiçbir menfur tuzak Malazgirt'in şanına leke düşüremeyecektir" ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi

ANKARA- Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Hâlâ kıyıda köşede karanlık senaryolarla meşgul olan Bizans'ın varisleri ne yaparsa yapsın, vatan tektir, adı Türk'tür, 951 yıldır namusumuza ve mukaddesat onurumuza emanettir, dahası asla terk edilmeyecektir. Hiçbir makus oyun, hiçbir menfur tuzak Malazgirt'in şanına leke düşüremeyecektir" dedi.

Bahçeli, Malazgirt Zaferi'nin 951'inci yıl dönümü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, Türk tarihinin, birbiriyle eklemlenmiş kutlu zaferlerin ihtişamıyla süslendiğini, muazzam ve muzaffer bir millet ruhunun itibarıyla güçlendiğini ve yükseldiğini belirtti.

"Bozgun kaçınılmaz hale gelmiştir"

Bilhassa 951 yıl önce fazilet ve fedakarlığın refakatiyle kazanılan Malazgirt Zaferi'nin, Anadolu'yu vatan yapan, zalimlerin hesabını bozan diriliş ve doğruluş şahikası olduğuna işaret eden Bahçeli, şunları kaydetti:

"Malazgirt Ovası'nda yalnızca iki ayrı ordu, yalnızca iki ayrı devlet karşılıklı olarak mevzilenmemiş, bunlardan çok daha önemlisi hak ile batıl, iman ile ihanet karşı karşıya gelmiştir. Nitekim Malazgirt Meydan Savaşı analitik bir akılla ve derinlemesine bir bakışla incelendiğinde, siyasi, askeri, kültürel, toplumsal ve dini boyutları açısından tamamen birbiriyle ters düşmüş iki medeniyetin nasıl bir mücadele halinde olduğu, nasıl bir cepheleşme içinde yer aldığı bariz şekilde görülebilecektir. Malazgirt Zaferi haklı davalarına inanmış tertemiz yüreklerin, şehadeti peşinen kabullenmiş yüce gönüllerin, mazluma dost, zalime düşman kesilmiş kahraman neferlerin unutulmayacak, unutturulmayacak destanıdır."

Sultan Alparslan'ın "Ben kendimi Allah'a adadım, benim için şehitlik de muzaffer olmak da bahtiyarlıktır." sözünün esasen paslı kilitleri söküp atan, köhne engelleri yıkıp aşan inanmışlığın tezahür ve temin kuvveti olduğunu ifade eden Bahçeli, şu açıklamalarda bulundu:

"Bizans'ın asker sayısı ve silah teknolojisi konusundaki üstünlüğü kutlu ecdadımızın aklı, ahlakı, azmi ve anıtlaşmış cesareti karşısında elbette tutunamamış, nihayetinde bozgun kaçınılmaz hale gelmiştir. 26 Ağustos 1071'de Anadolu coğrafyası asıl ve ebedi sahiplerine kucağını açmış, işgal ve ilkellik son bulmuştur.

Hala kıyıda köşede karanlık senaryolarla meşgul olan Bizans'ın varisleri ne yaparsa yapsın, vatan tektir, adı Türk'tür, 951 yıldır namusumuza ve mukaddesat onurumuza emanettir, dahası asla terk edilmeyecektir. Hiçbir makus oyun, hiçbir menfur tuzak Malazgirt'in şanına leke düşüremeyecektir."