Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü
Serdar Ortaç ve Mehmet Ali Erbil yargılanacak
Serdar Ortaç ve Mehmet Ali Erbil yargılanacak
İbrahim Tatlıses, yürüyebilmek için tedaviye başladı
İbrahim Tatlıses, yürüyebilmek için tedaviye başladı
Ali Atay'ın sözleri sosyal medyayı ikiye böldü
Ali Atay'ın sözleri sosyal medyayı ikiye böldü
123456789
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü
Serdar Ortaç ve Mehmet Ali Erbil yargılanacak
Serdar Ortaç ve Mehmet Ali Erbil yargılanacak
İbrahim Tatlıses, yürüyebilmek için tedaviye başladı
İbrahim Tatlıses, yürüyebilmek için tedaviye başladı
Ali Atay'ın sözleri sosyal medyayı ikiye böldü
Ali Atay'ın sözleri sosyal medyayı ikiye böldü
123456789

11 Ekim'de Dünya Kız Çocukları Günü'nü "kutlayabilmek"

Kız çocuklarına karşı ayrımcılığın önlenmesi, onların insan haklarından eşit, tam ve etkili bir şekilde yararlanmalarını sağlamayı amaçlayan "Dünya Kız Çocukları Günü", 10 yıldır olduğu gibi bu sene de 11 Ekim'de kutlanıyor.

AZE Haber Ajansı

ANKARA- Kız çocuklarına karşı ayrımcılığın önlenmesi, onların insan haklarından eşit, tam ve etkili bir şekilde yararlanmalarını sağlamayı amaçlayan "Dünya Kız Çocukları Günü", 10 yıldır olduğu gibi bu sene de 11 Ekim'de kutlanıyor. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun Türkiye, Kanada ve Peru'nun girişimleri sonucu ilan ettiği Dünya Kız Çocukları Günü, toplumsal cinsiyet eşitliği kapsamında dezavantajlı konumlara itilen kız çocuklarının haklarını hatırlatmayı ve farkındalık yaratmayı hedefliyor. Eğitim hakkı, beslenme, yasal haklar, kadına yönelik şiddet ve zorla evlilik gibi pek çok konunun gündeme taşındığı 11 Ekim'de, bugünün kız çocuklarının yarının güçlü kadınları olması için yürütülen çalışmalar kamuoyuyla paylaşılıyor. Buna karşın bu günün kutlanmaya başlandığı 2012 yılından beri kız çocuklarının, genç kadınların temel insan haklarına ne ölçüde erişebildiği hâlâ tartışmalı.

Çocuk gelinler ve çocuğa yönelik cinsel istismar 

Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği'nin (CSMD) hazırladığı “Cinsel İstismar” yazı dizisine göre, cinsel istismar, uluslararası sözleşmeler ve ulusal hukuk metinlerinde çocuk olarak tanımlanan bireylerin, yaşı ve gelişim düzeyi açısından kendi sorumluluğunu taşıyan, güven ya da güç ilişkisi içinde olduğu bir kişi tarafından cinsel olarak sömürülmesi anlamına geliyor. Çocukların birer birey olarak görülmediği, çocuk haklarının işletilmediği, kapsamlı cinsellik eğitimine erişimin bulunmadığı, çocuklara söz hakkı tanınmadığı, yetişkinlerin çocuklar üzerinde yoğun otorite kurduğu toplumlarda çocukların, özellikle yakınlarındaki kişiler tarafından istismara maruz bırakılma oranlarının daha yüksek olduğu kaydediliyor. Dizide ayrıca çocuğun yetişkinlerle kurduğu ilişkide, sınır koyması gerekenin yetişkinler olduğunun altı çiziliyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), "Doğum İstatistikleri" verilerine göre, geçen sene Türkiye'de 7 bin 190 çocuk doğum yaptı. Bunun 117’sini 15 yaş altı çocuklar, 7 bin 73’ünü ise 15-17 yaş grubu oluşturdu. 2001-2021 yılları arasında 15 yaş altı 20 bin 895 çocuk doğum yaparken, son 20 yılda 15-17 yaş arası doğum yapan çocukların sayısı da 548 bin 488 olarak kaydedildi.

Temel bir insan hakkı: Eğitime erişim 

Mülteci Örgütü UNHCR’nin 2018 yılında yayımladığı “Sıra Onda” başlıklı rapor, okul çağındaki mülteci nüfusunun yarısını oluşturan kız çocuklarının ortaöğretime kaydolma oranının erkek akranlarının yaklaşık yarısı düzeyinde olduğunu ortaya koydu. BM Mülteci Örgütü'nün yayımladığı rapor, sosyal ve kültürel geleneklerin okula devam konusunda erkek çocuklarının kız çocuklarına göre genellikle önceliklendirilmesi sonucu doğurduğunu gösterdi. Tuvaletlerin ve menstrüal dönemde kullanılan hijyen ürünlerinin yetersizliği gibi durumlar, mülteci kız çocuklarının okullara erişimine engel oluşturabildiği de biliniyor. Buna ek olarak tüm dünyada gittikçe yükselen sağ popülizmin ve yabancı düşmanlığının (zenofobi) etkisiyle göçmen ve mülteci kız çocukları çok daha büyük tehlike altında. Mülteci kız çocuklarının okul yolunda tacize, cinsel saldırılara ve kaçırılma vakalarının çok daha yüksek olduğu kaydediliyor.

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği tarafından yapılan  bir araştırmada, Türkiye'de 866 bin kız çocuğunun eğitime erişemediği, bu sayının eğitim kademesi yükseldikçe daha da arttığı açıklandı. Araştırmaya göre, ilkokulda 195 bin, ortaokulda 298 bin, lisede 373 bin kız çocuğunun okula gidemiyor. Açık öğretimde okuyan kız çocuklarının da eklenmesiyle bu sayı 1,5 milyonu aşıyor. 

Regl yoksulluğuyla mücadele

Küresel ölçekte kız çocukları pek çok haksızlığa maruz kalırken mülteci kız çocukları için durum daha da karmaşık hale geliyor. Ülkelerin sınır kapısında her türlü insani muameleden yoksun bir yaşamın öznesiyken kız çocukları, regl dönemlerinde yüzde 18 KDV ile satılan hijyenik pedlere ulaşmakta güçlük çekiyor. Türkiye'nin 81 ilinden 4 bin 108 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen Türkiye'de Regl Yoksulluğu Araştırması 2022 Raporu'na göre, katılımcıların yüzde 21'i sabuna, yüzde 16’sı temiz suya, yüzde 32’si çöp kutusuna her zaman erişemiyor. Reuters'ın haberine göre, Suriye iç savaşının ardından, Suriye, Lübnan ve Türkiye’deki kamplara sığınan mültecilerin en az yüzde 60’ı iç çamaşırı da dahil olmak üzere regl bakımı için kullanabilecekleri herhangi bir ürüne erişim sağlayamıyor.

Çocukların toplumsal cinsiyet rollerine sıkıştırılmadığı, cinsiyete dayalı ayrımcılığa maruz bırakılmadığı ve kendi haklarına ilişkin konularda karar alma süreçlerine katılımlarının sağlandığı, yetişkin merkezli ve heteronormatif dünyanın dönüştürülmesine dair mücadele dileği ile “11 Ekim Kız Çocukları Günü” kutlu olsun.