Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

İsrail'in Son Politikaları: Bölgede Barışa Katkı Sağlamaktan Uzak Bir Tutum

Gazete Durum Analiz

Mescidi Aksa'nın tarihi, İslam'ın erken dönemine kadar uzanır ve pek çok önemli olaya ev sahipliği yapmıştır. Mescidi Aksa, İslam'ın ilk kıblesi olarak kabul edilirken, Peygamber efendimiz Hz. Muhammet'in Mirac olarak bilinen göksel yolculuğunun gerçekleştiği yer olarak önem taşımaktadır.

Bugün, Mescidi Aksa, İsrail-Filistin çatışmasının merkezinde yer almakta ve sık sık çatışmalara neden olmaktadır. Hem İsrail hem de Filistinliler Mescidi Aksa'nın kontrolünü talep etmektedirler ve bu durum bölgede gerilimi arttırmaktadır.

İsrail polisinin, Mescid-i Aksa'daki Müslümanlara ses bombası, kauçuk kaplı mermi ve coplarla orantısız güç kullanarak iki gece üst üste müdahale etmesi işgal altındaki Doğu Kudüs'te gerilimi tırmandırdı ve olayların çıkmasına yol açtı.

Mescidi Aksa'ya yönelik saldırılar, İsrail'de kurulan yeni Netanyahu Hükümetini yeniden eleştirilerin odağına koydu. 

New York'taki Times Meydanı'nda İsrail'in Mescid-i Aksa ve Filistinlilere saldırıları protesto edildi.

Göstericiler, "Filistin'i özgürleştireceğiz", "Kudüs Filistin'in başkentidir", "İsrail'i acilen silahsızlandırın", "Ellerinizi Mescid-i Aksa'dan çekin", "İşgale son" mesajları içeren pankartlar taşıdı.

Özellikle Mescid-i Aksa'ya düzenlenen baskın ve Doğu Kudüs'te yaşanan gerilim, İsrail ile Filistin arasındaki ilişkilerinin ne kadar gerilimli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. 

Bu gerilimin en son yansıması olarak İsrail'in Gazze ve Lübnan'a düzenlediği hava saldırılarını örnek verebiliriz.

İsrail'in bu saldırıları barışa katkı sağlamaktan uzak.

Bölgede tansiyonun artması yaşanan insani trajedinin üzerini örtüyor.

Filistinlilerin yaşam hakkını ve huzurunu tehdit ediyor. 

Her ne kadar Netanyahu hükümeti, İsrail'de farklı partilerin bir araya gelmesiyle oluşmuş olsa da bu hükümetin izlediği politikaların barışa katkı sağlamadığı açık bir şekilde görülüyor.

Netanyahu bölgedeki tansiyonu düşürmek ve huzuru tesis etmek istiyorsa Filistinlilerle barış görüşmelerine açık bir şekilde yaklaşması gerekiyor. Ancak bu şekilde karşılıklı güven ve barış süreci yeniden başlayabilir.