Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

"Türkiye’nin egemenliğine aykırı sonuçlar üretebilir"

Dış politika analisti Aydın Sezer, Cuneyd Zapsu'nun Akkuyu Nükleer Santrali'ne dava açtığı yönündeki iddiaları değerlendirdi. Sezer, dava dilekçesi ve ihtarnameyle ilgili olarak, "İddialar son derece vahim. Türkiye’nin ulusal güvenliği açısından olumsuz sonuçları olan ve olabilecek gelişmeleri ortaya koyuyor" dedi.

Kardelen Eda Demirkıran

ANKARA- İş insanı Cuneyd Zapsu’nun, yönetim kurulu üyesi olduğu, Rusya'nın kontrolündeki Akkuyu Nükleer AŞ'ye dava açtığı iddiası gündeme bomba gibi düştü. Dış politika analisti Aydın Sezer, dava dilekçesi ve ihtarnameyle ilgili "İddialar son derece vahim. Türkiye’nin ulusal güvenliği açısından olumsuz sonuçları olan ve olabilecek gelişmeleri ortaya koyuyor" dedi.

TELE1'de yayınlanan bir programda Cuneyd Zapsu'nun dava dilekçesi ve ihtarname belgesi ilk kez kamuoyuyla paylaşıldı. Buna göre Zapsu, yönetim kurulu üyeliği yaptığı dönemde şirket tarafından herhangi bir yönetim kurulu toplantısına alınmadı, müzakere edilmeyen kararları imzalamak zorunda kaldı.

Sezer, GAZETE DURUM'a Cuneyd Zapsu'yla ilgili iddiaları değerlendirdi. Sezer'e yönelttiğimiz sorular ve yanıtları şöyle:

"Tam anlamıyla şok yaşadık"

TELE1’de yayınlanan bir programda, iş insanı Cuneyd Zapsu’nun Akkuyu Nükleer AŞ'ye açtığı dava dilekçesi ve ihtarname belgesi ilk kez kamuoyuyla paylaşıldı. Zapsu, ciddi iddialar gündeme getiriyor. Bu iddialar göz önüne alındığında Türkiye'nin çıkarları tehdit altında mı? Ülkenin güvenliğine zarar verecek bir durum söz konusu mu?

Öncelikle, bu dava dilekçesi ve ihtarname belgelerinin ilk kez kamuoyuyla paylaşılması açısından Gökmen Karadağ ve Salim Şen’i kutlamak gerekiyor. Programı birkaç kez izledikten sonra şunu açıkça söylemeliyim ki, başından beri Akkuyu ile ilgili gelişmeleri takip eden birisi olarak kelimenin tam anlamıyla şok yaşadık.

Zira, belgelenen iddialar son derece vahim ve Türkiye’nin ulusal güvenliği açısından olumsuz sonuçları olan ve olabilecek gelişmeleri ortaya koyuyor.

Sorunuza gelince... Zapsu’nun yönetimden dışlanıp dışlanmadığı konusunda net bir şey söyleyemeyeceğim. Ancak, bir yönetim kurulu üyesinin bilgisi dışında kararlar alınıyor olması ve alınan kararların imzalanması için Zapsu’ya gönderiliyor olması aslında dışlanma anlamına gelir. Böyle bir durumda, yönetim kurulu üyesi o görevde kalmaya neden devam eder, işte onu anlamakta güçlük çekiyorum. Zapsu’nun o görevde olması, Akkuyu'da, Türkiye’nin yönetim kurulu üyesi atama hakkının bulunduğu anlamına gelmiyor. Bu atama, etkili kişilerin ricasıyla yapılmış olmalı.

Akkuyu AŞ. Türk hukukuna göre kurulmuş ve kanunlarımız çerçevesinde faaliyet gösteren bir şirket olduğu için şirketin uygulamaları, aldığı kararlar elbette ulusal güvenliği çok yakından ilgilendirir.

"Türkiye’nin egemenliğine aykırı sonuçlar üretebilir"

Zapsu’nun el yazısıyla kayda geçirilen muhalefet şerhinde, “Radar mevzu Türkiye Cumhuriyeti’nin güvenlik politikalarıyla uyumlu olmayabileceği kanaatinden dolayı ileride şirketin büyük sorunlar yaşayabileceğini düşünüyorum. Mevzuyu mutlaka daha önce ilgili Türk makamlarıyla görüşülüp mutabık kalındıktan sonra yönetim kuruluna getirilmesini daha önce de belirtmiştim. Bundan dolayı da muhalifim” ifadeleri yer aldı. Zapsu'nun şerh düştüğü radar konusu, Türkiye'nin kontrolü dışında bir uygulama mı? Nasıl bir uygulama?

Nükleer santrallerin ve limanların kendine özgü bir güvenlik sistemi söz konusudur. Biliyorsunuz, Akkuyu'ya ticari liman imtiyazı da verildi. Dolayısıyla bu alanın savunulmasında özel önlemler gerekebilir. Ancak bu ev sahibi ülke ile koordineli ve uyum içerisinde olmalıdır. Eğer sahada bu konuda bağımsız bir adım atılıyorsa, bu resmen Türkiye’nin egemenliğine aykırı sonuçlar üretebilir. Bu konuda, Türkiye ile Rusya arasında bildiğim kadarıyla özel bir güvenlik anlaşması yok.

Zapsu ve işaret ettiğiniz Zapsu'yu öne çıkartan etkili kişiler düşünüldüğünde bu davanın politik-ekonomik sonuçları ne olur?

Açık söylemek gerekirse, benim şaşırdığım en temel konu bu oldu. Zira, Zapsu’nun girişimleri etkili kişilerin bilgisi dışındaysa bu resmen bir meydan okuma anlamına gelir. Yok eğer, bilgileri dahilindeyse, burada Akkuyu’nun kamuoyunda tekrar tartıştırılmasının ne anlamı olabilir ki? Üstelik daha yeni sermaye girişi sağlanmışken. Ben de gelişmeleri merakla bekliyorum. Zapsu, bağımsız olarak yeni bir yöne yelken mi açıyor acaba?

Zapsu, sizce hâlâ Akkuyu'da yönetim kurulu üyesi mi? Rosatom'da, Cuneyd Zapsu Danışmanlık Şirketi görevini sürdürüyor mu?

Her ikisi de diye biliyorum. Eğer son bir haftada yönetim kurulundan atılmadıysa yönetim kurulu üyesi olarak görev yapıyor olmalı. İşin garip tarafı, Akkuyu kapalı devre çalışan, aldığı kararlar Ticaret Sicil Gazetesi'nde yayınlanmayan, devlet içerisinde devlet gibi çalışan bir yapı. Şeffaflık söz konusu olmadığı için ne olup bittiğini bilemiyoruz. Ticaret Bakanlığı’nın eğilmesi gereken bir konu da bu.