Oğluna Icardi'nin adını verdi
Oğluna Icardi'nin adını verdi
Volkan Demirel'in acı günü
Volkan Demirel'in acı günü
Asena yıllar sonra Bodrum'da
Asena yıllar sonra Bodrum'da
Şevval Sam’a 'sınıf farkı' tepkisi
Şevval Sam’a 'sınıf farkı' tepkisi
123456789
Oğluna Icardi'nin adını verdi
Oğluna Icardi'nin adını verdi
Volkan Demirel'in acı günü
Volkan Demirel'in acı günü
Asena yıllar sonra Bodrum'da
Asena yıllar sonra Bodrum'da
Şevval Sam’a 'sınıf farkı' tepkisi
Şevval Sam’a 'sınıf farkı' tepkisi
123456789

Akkuyu'da 5 yıl çalışan Dr. Tosun'dan çarpıcı "İçtaş" açıklaması

Enerji ve çevre uzmanı Tosun, 5 yıl çalıştığı Akkuyu Nükleer projesinden IC İçtaş'ın dışlanmasına ilişkin "İçtaş şirketi hakkında şu anda fesih gerekçesini oluşturan tüm konular o zaman da biliniyordu. Bu şirketin, iş güvenliğine yeterince önem vermediği, yürüttüğü projelerde işçilere ve alt taşeronlara geç ödeme yaptığı ya da hiç ödemede bulunmadığı, şirketin mali durumunun iyi olmadığı gibi ciddi ve önemli konuların altı çizilmişti. Ancak yine de sözleşme imzalandı" dedi.

Kardelen Eda Demirkıran

ANKARA- Enerji ve çevre uzmanı Dr. Kürşad Tosun, 5 yıl Akkuyu Nükleer AŞ'de çalıştığını vurgulayarak, IC İçtaş'ın projeden dışlanmasına ilişkin ses getirecek açıklamalar yaptı. Tosun, 
"Ben, 2014 Ekim-2019 Kasım arasında Akkuyu Nükleer AŞ’de 'Kamu Kurumları ile İlişkiler ve Lisanslama Direktörü' olarak çalıştım. Akkuyu ile Titan2/İçtaş sözleşmesi öncesinde, İçtaş firması hakkında durum değerlendirmesi için objektif bazı çalışmalar yapıldı. Aslen, İçtaş şirketi hakkında şu anda fesih gerekçesini oluşturan tüm konular o zaman da biliniyordu. Bu şirketin, iş güvenliğine yeterince önem vermediği, yürüttüğü projelerde işçilere ve alt taşeronlara geç ödeme yaptığı ya da hiç ödemede bulunmadığı, şirketin mali durumunun iyi olmadığı gibi ciddi ve önemli konuların altı çizilmişti. Ancak yine de sözleşme imzalandı" diye konuştu. Tosun, İçtaş’ın yürüttüğü bir diğer önemli projenin Tuz Gölü Doğal Gaz Depolama Tesisi olduğunu belirterek, "Bu projede de ciddi ve büyük sorunların olduğu söylenmekte. O projede de cezaya kalmış durumdalar" dedi.

Tosun, GAZETE DURUM'un Akkuyu Nükleer Santral projesinde son günlerde gündeme gelen gelişmelere ilişkin sorularını şöyle yanıtladı:

Akkuyu'da, IC İçtaş'ın sözleşmesinin feshedilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

ROSATOM, Rus nükleer devlet şirketi. Bu şirket, 12 Mayıs 2010 tarihli Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu arasındaki milletlerarası antlaşmaya uygun olarak Akkuyu Nükleer AŞ adında bir proje firması kurdu. Bu şirket, doğal olarak Rusya'da ROSATOM'a bağlı. Temmuz 2019'da, Akkuyu Nükleer AŞ, Türk IC İçtaş ve Rus TİTAN-2 (yüzde 50-50 ortaklı) firmaları ile santralin inşası için 10 milyar dolar üzerinde mali değeri olan bir müteahhitlik anlaşması imzaladı.

Ben, 2014 Ekim-2019 Kasım arasında Akkuyu Nükleer AŞ’de "Kamu Kurumları ile İlişkiler ve Lisanslama Direktörü" olarak çalıştım. Akkuyu ile TİTAN-2/İçtaş sözleşme öncesinde, İçtaş firması  hakkında durum değerlendirmesi için objektif bazı çalışmalar yapıldı. Aslen, İçtaş şirketi hakkında şu anda fesih gerekçesini oluşturan tüm konular o zaman da biliniyordu. Bu şirketin, iş güvenliğine yeterince önem vermediği, yürüttüğü projelerde işçilere ve alt taşeronlara geç ödeme yaptığı ya da hiç ödemede bulunmadığı, şirketin mali durumunun iyi olmadığı gibi ciddi ve önemli konuların altı çizilmişti. Ancak yine de sözleşme imzalandı.

Sonrasında da sahada işlerin iyi gitmediği haberleri geliyordu, işçilerin eylemleri, ölümlü iş kazaları, geç ödenen maaşlar, geç ödenen hatta ödenmeyen alt taşeron hak edişleri. vb. Diğer yandan, İçtaş’ın yürüttüğü bir diğer önemli proje olan Tuz Gölü Doğal Gaz Depolama Projesi’nde de ciddi ve büyük sorunların olduğu söylenmekte. O projede de cezaya kalmış durumdalar.

IC İçtaş'ın projeden çıkartılması, projenin bütününü nasıl etkiler?

İçtaş’ın projeden çıkarılması, projenin tamamını çok etkilemez gibi görünüyor. TİTAN-2, yeni şirket TSM'nin hissedarı. Daha önce TİTAN-2/İçtaş olan alt-taşeron sözleşmeleri, TİTAN-2/TSM olarak devam edecek. 2-4 aylık geçiş süreci olur ama onun dışında bir sorun olacağını sanmıyorum.

Normalde ciddi bir değişiklik olsaydı yani ana müteahhit tamamen değişseydi süreç çok zor olurdu, bu değişim yıllar alabilirdi. Çünkü durum değerlendirmesinin (due diligence) yapılması, sahaya gidip tüm detaylara bakılması, hem inşaatın ne kadarının yapıldığı hem hangi kalitede yapıldığı, teslim alınması, mevcut maliyetinin belirlenmesi gibi çok çetrefilli işler olacaktı. Şu an için pek öyle bir şey görünmüyor. Göreceli olarak kolay bir geçiş süreci olacağını düşünüyorum.

IC İçtaş'ı, hükümet mi tavsiye etmişti?

İçtaş, hükümetin tavsiyesi ve desteğiyle projeye dahil olmuştur diye düşünüyorum. Büyük bir iş çünkü ve hükümetin mutlaka müdahil olduğu bir süreçtir diye tahmin ediyorum. Ama tabii başarılı olamayınca, bekleneni veremeyince böyle bir yöntem izlendi.

5 Ağustos'ta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Soçi'de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşecek. Akkuyu meselesi masaya gelir mi?

Erdoğan-Putin görüşmesinde, her ne kadar şu an dışarıya çok yansıtılmasa da bu konunun, mutlaka gündeme geleceğini düşünüyorum. 5 milyar dolar gibi bir rakamın Rusya tarafından Türkiye’ye gönderildiği ve 15 milyar doların daha geleceği söyleniyor.

Rusya elini güçlendirmiş durumda. Rusya, söz konusu feshin gecikmeye kılıf ya da Ukrayna savaşından dolayı finansal sorun temelinde algılanmaması için çok doğru hamleler yapıyor. Ülkemizin de ciddi anlamda dövize ihtiyacı olduğu için Sayın Erdoğan, kuvvetle muhtemel Sayın Putin'in yaklaşımına 'Hayır' demeyecektir. Zaten geri dönülmez adımlar atıldı. İhtarnamede 5 Ağustos'a kadar iddia edilen ödemelerin İçtaş tarafından Akkuyu Nükleer AŞ'ye (Rosatom) yapılması gerektiği söyleniyor. Ben bu ödemeyi İçtaş'ın yapabileceğini veya yapacağını sanmıyorum. Diğer yandan İçtaş’ın da alacaklarının olduğu söyleniyor. O yüzden 5 Ağustos görüşmesi çok kritik. Ayarlanmış zaten, o gün bu işleme karar verilecek ve nihai hale gelecek. Muhtemelen işler Rusya’nın istediği gibi devam edecektir. İçtaş artık tamamen dışarıda kaldı, geri dönüşü olacağını sanmıyorum.

Hükümetin santral açılışını, politik argüman olarak kullanması çok normal. Çünkü bu doğal olarak hükümetin başarı ya da başarısızlığı olarak görülecektir. Umarım başarılı olur. Radyoaktif güvenlik açısından söylüyorum bunu. Takvime uygun olarak bitirmekten ziyade, güvenli bir şekilde gitmekte fayda var. Çünkü herhangi bir sızıntı ya da kaza olması durumu çok daha ürkütücü olacağı için, projeyi önce güvenlik/kalite sonra hız önceliği olacak şekilde yürütmek en doğru yaklaşım olacaktır.

2023'te ilk ünitenin açılması hedefleniyor ama sizce ilk ünite ne zaman açılır?

Milletlerarası anlaşmaya göre ilk reaktörün, 30 Haziran 2025 tarihinde inşaatının bitirilmesi gerekiyor. 1 Temmuz 2025 itibarıyla ticari işletmenin başlaması gerekiyor. 1 Temmuz 2025 tarihinde işletmeye başlamak bile büyük başarı olur. 2023 çok zor ve çok iddialı. Hatta son gelişmelerle birlikte neredeyse imkansız. Ama çok daha önemlisi, santralin güvenli olması. İyi bir çalışma ile ilk ünite, hem 7 yılda tamamlanabilir hem de güvenli olarak inşaat ve işletmesi yapılabilir diye temenni etmekteyim. Dünya politikasını bile yakından ilgilendiren böyle bir proje için Rosatom/Akkuyu Nükleer AŞ, her konunun en iyisi ile çalışmak durumunda, en iyi ekipman, en iyi personel, en iyi müteahhitler, en iyi taşeronlar ve en iyi danışmanlar gibi.