Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Türkiye’nin enerji faturası 100 milyar dolara koşuyor

TMMOB-MMO Enerji Çalışma Grubu Başkanı Oğuz Türkyılmaz, Türkiye'nin 2021 yılı enerji faturasının 50,4 milyar dolar olduğunu, 2022'nin ilk 7 ayında bu faturanın 54 milyar dolara ulaştığını hatırlatarak, "Yıl sonu enerji faturamız 100 milyar doları bulabilir" dedi.

İlknur Yağumli

ANKARA- Enerji fiyatlarındaki artış, hem küresel boyutta hem de Türkiye özelinde endişeyle karşılanıyor. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Makina Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu Başkanı Oğuz Türkyılmaz, Türkiye'nin 2021 yılı enerji faturasının 50,4 milyar dolar olduğunu, 2022'nin ilk 7 ayında geçen yılın toplam faturasının geride bırakıldığını belirterek, "Yıl sonu enerji faturamız en az 100 milyar doları bulabilir" dedi.

Türkyılmaz, GAZETE DURUM'a enerji sektörünü değerlendirdi. Türkyılmaz, şu mesajları verdi:

Enerji tasarrufu: Enerji tasarrufu önemli. Bunun için acilen bilinçlendirme kampanyaları yapılmalı. Çok geç kaldık, eylül ayındayız. Ne yapılmalı? Yalıtım malzemelerinin KDV'si düşürülmeli. Geceleri adliye binalarını görüyorsunuz, ışıl ışıl. Adliye binalarına gece insan gider mi? Mahkemeler gece çalışır mı? Bu kadar elektriği niye tüketiyorsunuz? Müzeleri, ören yerlerini, camileri, sarayları geceleri niye aydınlatıyorsunuz? AVM'ler her biri enerji tüketim canavarı. Onları niye denetlemiyorsunuz? Bir yere giderken her bakan ayrı bir uçakla gidiyor, neden tasarrufa yönelmiyorsunuz? Kış geldikten sonra kışa yönelik tedbirler alınması çok anlamlı olmayacaktır" dedi. 

Enerji fiyatları neden arttı: Bunu iki ayrı başlıkta ele almak lazım. Birincisi 2021'in üçüncü çeyreğinde başlayan ve son çeyreğinde pik yapan artışlar. İkincisi de 2022 içinde Rusya'nın Ukrayna işgaline bağlanan artışlar. İlkini şöyle düşünmek gerekiyor: Pandemi 2019 sonundan başlayarak 2020 yılının ilk çeyreğinden itibaren tüm dünyayı etkisi altına aldı. O sene içinde uluslararası ticarette aksamalar oldu. Lojistik hizmetleri yerine getirilemedi, uçaklar kalkmadı, turistik seyahatler gerçekleştirilmedi. Hal böyle olunca talep azaldı. Talep azalınca da arzda da sıkıntılar oldu. Baktılar ki yeterli talep yok, bir kısım tesisler onarıma alındı. Bir kısmının faaliyeti durduruldu. 2021 yılında pandeminin etkilerinde görece azalma olduktan sonra talep tekrar yükselince, bu defa devre dışı bırakılmış, üretim dışı kalmış tesisler, arz için yeterli olamadı ve fiyatlar arttı. Tabii spekülatörler de bu işi körüklediler. Olan tüketiciye oldu. Tüketiciler daha yüksek fiyatlarla enerji tüketmek zorunda kaldılar. 2022 Rusya-Ukrayna Savaşı ise jeopolitik bir olay. Enerjinin silah olarak kullanılması durumu ortaya çıktı. Herkes Rusya'yı suçluyor ama resmin öte yanının da görülmesi gerektiğini düşünüyorum.

Enerji krizinden kazançlı çıkan kim? Rusya'ya bu denli bağımlı olan Almanya, açıkçası bütün bunları biliyordu. Kuzey Akım 2 Doğal Gaz Boru Hattı'nı da yaptılar, devreye alma noktasına kadar geldiler. Hattın yapımı esnasında Amerika bunu engellemeye çalışmıştı. Ama bir şekilde hat bitmiş, gaz bile verilmişti. Sonra çeşitli gerekçelerle hat askıya alındı. Bundan gazı tüketenler zarar görürken, bu işten Amerika kazançlı çıktı. Bütün Avrupa'ya sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ihracatı kat kat arttı ve yüksek fiyatlarla kazanç sağlandı. Petrol ve gaz fiyatları düşünce, üretimlerini durduran Amerika'daki üreticiler kazançlı çıktı. Fiyatlar yükselince tekrar faaliyete geçmeye yöneldiler. Gazprom da, Rosneft de bu süreçte avantaj elde etti. Gazprom, "Almanya'ya, Avrupa'ya satamıyorsam, yeni müşteriler bulurum" dedi. Hindistan'a, Uzak Doğu'ya, Çin'e çok miktarda gaz satışı söz konusu oldu. Rusya, Avrupa'ya gaz satışındaki kaybını dengeledi.

Türkiye'de enerji fiyatları artışı: Türkiye'deki fiyat artışının iki temel nedeni var. Birincisi, Türk lirasının yabancı para birimleri karşısında hızla değer kaybına uğraması. Bundan ötürü fiyatlar yerinde saysa bile döviz karşısında Türk lirası değer kaybettiği için alım rakamlarımız artıyor. İkincisi fiyatlardaki genel yükselme trendi var. Türkiye bundan zarar görüyor kuşkusuz. Örneğin, Rusya Federasyonu'ndan daha önce almış olduğu gazın fiyatlarında, Avrupa'dakiler kadar fahiş oranlarda olmasa bile yine de kayda değer artışlar oldu. Son yapılan görüşmelerde o artışları belli ölçekte geriletme sözleri alındı. Türkiye'nin kaç liraya gaz aldığını bilmiyoruz. Bunu bilsek de söylememiz uygun bulunmuyor. "Devlet sırrı, nasıl açıklasınız" deniyor. Ama Türkiye'nin gaz alım fiyatlarının yükseldiği açık.

Azerbaycan'a neden fahiş fiyat ödeniyor? Türkiye'nin de hatası var, doğru dürüst sözleşme yapmıyor. Azerbaycan'la sözleşme yapıyorsunuz, daha önceki sözleşmelerde aldığınız gazın fiyatı, sınırdaki gazdır. Aldığınız gazın fiyatını niye İtalya'daki pazara endeksliyorsunuz? Azerbaycan'dan boru hattı Türkiye'ye geliyor. Hani kardeştik, tek millet, iki devlettik? Kazık yiyen kardeş durumunda olduğumuz ortaya çıkıyor. Azerbaycan bunu ilk kez yapmıyor. TANAP'ta da aynısını yaptılar. TANAP'ın üçte bir ortağı BOTAŞ'tır. BOTAŞ, TANAP'ın getirdiği gaza Eskişehir'de bin metreküpüne 70 dolar, Trakya'da 110 dolar taşıma bedeli ödüyor. Nasıl iştir bu iş? Neden bu kadar fahiş bir bedel ödeniyor? Azeri kardeşlerimiz para kazansın diye...

Yılın ilk 7 ayında 54 milyar dolarlık enerji faturası: Türkiye, doğal gaz alım sözleşmelerine ülke çıkarlarını koruyan sıkı maddeler koyabilirdi. Sözleşmeleri yapan kadroların büyük bir kısmı, bu işleri bilen arkadaşlar görevlerinden uzaklaştırıldı. Bu kapsamda yapılan görüşmeler politika özelinde gerçekleşiyor ve ilgili kurumun yöneticisinin iradesinin haricinde birtakım kararlar alınıyor. Buna karşın Türkiye'nin Rusya'dan tercihli fiyatlarla petrol aldığını biliyoruz. Dünyadaki petrol fiyatlarındaki artıştan daha düşük rakamlarla petrol temin edebildiğini biliyoruz. Ama ne rakamda aldığını bilmiyoruz. Sorun şu, ithalat rakamları çok yüksek. 2020 yılında petrol, gaz fiyatları düştüğü, talep de azaldığı için ithalat faturamız 28,4 milyar dolara inmişti. 2021'de aniden yükseldi çünkü hem fiyatlar yükseldi hem talep arttı: İthalat faturamız 50,4 milyar dolara çıktı. Bu sene nereye gidiyoruz? İlk 6 ayda 48 milyar dolar ilk 7 ayda 54 milyar dolar para ödemişiz enerji için. Bu ne demek? Yıl sonu en az 100 milyar dolar demek...

Türkiye'nin enerji tüketimi hızla artıyor: Bir de bütün dünya ülkeleri hem kömür, petrol ve gazda tüketimlerini azaltmaya çalışırken, Türkiye bunların tüketimini hızla artıran bir ülke, rakamlar ortada. Son derece yüksek oranlarda artışlar söz konusu. Mutlaka bu enerji tüketimini azaltmak gerekiyor. 

Enerjide kamusal destekler yeterli mi?: Yurttaşlara doğrudan kamusal desteklerin sağlanması lazım. Her sene milyonlarca kişinin elektriği, gazı kesiliyor. Bakanlık şöyle bir savunma yapıyor: Milyonlarca kişinin elektriği kesiliyor ama 3 gün sonra bağlanıyor. Kaç gün sonra bağlandığına bakmayın, kesiliyor. Niye kesiliyor? Bu adamların hepsi faturasını ödemeyi unutanlar mı? Milyonlarca kişinin dalgın olduğunu iddia etmek mümkün mü? Sözleşme feshine varmadan bir şekilde ödüyor. Sözleşmesi feshedilen kişilerin rakamları da az değil. Toplamı 500 bin kişiye ulaşıyor. Kamu diyor ki, "Elektrikte bir destek veriyorum". Sosyal yardım dayanışma fonları kapsamında, kendi tespit ettikleri 150 kWh'a kadar olan elektrik tüketimlerini karşılıyor. Kademeli tarife izliyorlar. Bir evde üç kişinin tükettiği elektrikle tek kişinin tükettiği elektrik çok fazla değişmez. Açıkçası burada kişi sayısından bağımsız olarak gözetmek lazım. 

Gaz arzında kesinti olursa ne olacak?: Bunu geçen sene yaşadık. İran gazı kötü niyetinden dolayı mı kesiyor? Hayır. Kendisine yetecek gazı yok. İran çok büyük bir ülke, ambargolar nedeniyle gaz kuyularında yeterince yenileme çalışmaları yapamamış vaziyette. Üretimi yeterli olmuyor. Türkmenistan'dan aldıkları gazı kendileri kullanıyorlar. Sonra gazı kesiyorlar, bir süre sonra tekrar veriyorlar. Alternatif kaynaklarınızı artırmanız lazım. Doğal gaz alımlarının çok önceden planlanması gerekirdi.

Türkiye'nin gaz depolama tesislerinin kapasite artırımında son durum: Türkiye'nin iki tane doğal gaz depolama tesisi var. Biri Tuz Gölü, çeyrek asırdır takip ettiğim, hâlâ bekleyen bir proje. Trakya Silivri'de doğal gaz depolama tesisi var. İki projede de yıllardır bitmeyen kapasite artım işleri var. Kapasite artırımı işini yapan firma kamuoyu tarafından da biliniyor. Neden bitirmiyorlar sormak lazım. Silivri'yi alan şirket sözleşmesini feshetti, sonra başka biri aldı, o da bitirmiyor. Bitmiş olsa Türkiye'nin depolama kapasitesi artacak. 12 milyar metreküp depolama kapasitemiz olması gerekirken 4,3 milyar metreküpte çakılıp kalmışız. Depolama tesis projeleri hem çok hızlı bitirilmeli hem de yeni doğal gaz depolama alanları olarak kullanılabilecek yerler araştırılmalı. Yeni depolama kapasitesi yaratmak gerekir.