Süte yüzde 30 zam göründü!

Deniz Dalgıç

ANKARA - Tüm Süt Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Başkanı Sencer Solakoğlu, sosyal medya hesabı üzerinden Ulusal Süt Konseyi (USK) Başkanı Harun Çallı’nın sahibi olduğu SEK sütle ticari ilişkisini kestiğini açıkladı. Solakoğlu, “Sektörü baltalayan insanlara sütünüzü satmayın. Onlar gitsin nerden bulursa bulsunlar sütlerini” sözleriyle üreticileri SEK sütle çalışmayı bırakarak tepki göstermeye davet etti. Solakoğlu, USK Başkanı ve SEK sütün sahibi Çallı'nın, “Sütün maliyeti üreticinin söylediği kadar yüksek değil, kredi kullansınlar” açıklamasına işaret ederek, “Ulusal Süt Konseyi Başkanı'nın sektöre ve Ulusal Süt Konseyi'ne verdiği tahribat sonucunda konsey parçalandı. Süt fiyatı sahada belirlenmeye başladı. Bunu sektöre kötü bir darbe olarak görüyorum. Üreticiler de bunu görüyorlarsa SEK sütle çalışmasın” çağrısında bulundu. Üretimdeki maliyet artışı ve arz sıkıntısı nedeniyle olumsuz bir tablo çizen Solakoğlu, piyasada süt darlığını olduğunu ve süte yüzde 30 zam geleceğini bildirdi.

TÜSEDAD Başkanı Solakoğlu, GAZETE DURUM aracılığıyla SEK sütle ticari ilişkisini kestiğini ve üreticilerin yaşadığı sorunları bir kez daha yineledi. Solakoğlu'na sorduğumuz sorular ve yanıtları şöyle:

Neden böyle bir karar aldınız?

Ulusal Süt Konseyi Başkanı'nın “Sütün maliyeti üreticinin söylediği kadar yüksek değil, kredi kullansınlar” beyanatını verip o konumda oturmasının dışında, sektöre ve Ulusal Süt Konseyi'ne verdiği tahribat sonucunda konsey parçalandı. Süt fiyatı sahada belirlenmeye başladı. Bu, onun başkanlığı esnasında oldu. Ben bunu sektöre kötü bir darbe olarak görüyorum. Üreticiler de bunu görüyorlarsa onlar da çalışmasın. Ama “Hayır biz memnunuz” derlerse çalışmaya devam ederler. Ben ticari olarak sektöre zarar veren bir kurumla çalışma arzusunda değilim.

Fiyatların sahada belirlenmesinin vatandaşa yansıması ne olacak?

15 Ekim-1 Kasım arasında süte yüzde 30 zam geleceğini söylemiştim, bu olacak. Maliyetlere gelen zam yüzde 15-20 mertebesinde. Bu rafa yaklaşık yüzde 30 zam olarak yansıyacaktır.

Kurdaki artış maliyetleri nasıl etkiliyor?

Üretici şikayetçi. Üreticinin ana gideri dolar bazlı. Dolar arttıkça fiyatlar artmaya devam edecek. Hükümet bu konuda baskı yapıyordu. Üretim maliyetleri artarken üreticinin fiyatını artırmıyordu. Artık o bitti. Şimdi sahada ihtiyaç duyuldukça fiyat belirlenecek ama geldiğiniz noktadaki kötü durum şu: Süt yok. Yeterince süt üretimi kalmadı. Piyasada süt darlığı var. Hem maliyet artışı hem arzdaki daralış fiyatları tüketici nezdinde çok olumsuz etkileyecek. İnsanlar önümüzdeki hafta raflarda görecekler. Bu süreç ne yazık ki kısa vadede düzelecek gibi gözükmüyor. Bugüne kadar baskılanan et ve süt fiyatları, düzeltme trendine girdi. Fiyat düzeltmesine gidilecek. Bu gerginlikten dolayı gelen zamlar tüketici olarak hepimizi rahatsız edecek.

Bu durumda ne yapılmalı?

Bu duruma getiren yetkililerin ta kendisi. Bugünkü süt krizinin nedeni yetkililerin kendisi. Yaptıkları her şey yanlıştı. Yanlışlara devam etme konusunda ısrarcı oldular. Şu an yetkililerin yapacak bir şeyi yok. Çünkü eskiden ithalat potansiyeli vardı. Şu anda ithalat yapmaya kalksalar mevcut yüzde 30 artışın üzerine bir yüzde 30 daha gelir. Çünkü Türkiye, fiyat olarak baktığınızda halen dünyanın en ucuz ülkelerinden bir tanesi. Süt veya süt tozunu ithal ettiğiniz zaman süt fiyatı, Türkiye'de üretilen sütün maliyetinin en az yüzde 25-20 daha üzerine çıkacak. Yani tüketici, üretici fiyat endeksindeki artışı raflarda hissetmeye başlayacak. Buna kimsenin çare bulması diye bir şey söz konusu olamaz. Çünkü bir ineğin doğurup onun yavrusunun süt vermeye başlaması için minimum 2,5-3 yıllık bir süre gerekecektir. O 3 yıllık süre içerisinde de bu arz darlığı devam edecektir.