Afyonkarahisar’daki 2.600 yıllık anıtın gizemi çözüldü
Afyonkarahisar’daki 2.600 yıllık anıtın gizemi çözüldü
Tarihin bilinen en eski alfabesi
Tarihin bilinen en eski alfabesi
Gevaş İlçe Halk Kütüphanesi hizmete sunuldu
Gevaş İlçe Halk Kütüphanesi hizmete sunuldu
Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı
Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı
123456789
Afyonkarahisar’daki 2.600 yıllık anıtın gizemi çözüldü
Afyonkarahisar’daki 2.600 yıllık anıtın gizemi çözüldü
Tarihin bilinen en eski alfabesi
Tarihin bilinen en eski alfabesi
Gevaş İlçe Halk Kütüphanesi hizmete sunuldu
Gevaş İlçe Halk Kütüphanesi hizmete sunuldu
Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı
Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı
123456789

Solakoğlu: "Besicilik desteği maliyetin altında"

TÜSEDAD Başkanı Sencer Solakoğlu, Et ve Süt Kurumu'nun sözleşmeli besicilere verilen destekleme ödemelerinin “yetersiz” olduğunu vurguladı. Sözleşmeli tarım modeline gidildiğine işaret eden Solakoğlu, "Bu model yanlış değil. Ancak serbest ekonomi koşulları da gözetilmeli. Bu bize 'fiyatları baskı altında tutmak' için uygulanan bir sistem gibi geliyor. Seçime kadar baskı yapmaya çalışacaklar" dedi.

Deniz Dalgıç

ANKARA- Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Yönetim Kurulu Başkanı Sencer Solakoğlu, Et ve Süt Kurumu'nun sözleşmeli besicilere verilen destekleme ödemelerinin “yetersiz” olduğunu vurguladı. Solakoğlu, “Maliyetler şu an 100 liranın üzerinde, hatta 110 liraya yaklaştı. Satış fiyatı 90-95 lira düzeyinde. Karkasın üzerine 5 lira bile verseler maliyetinin altında kalıyor" dedi. Sözleşmeli tarım modeline gidildiğine işaret eden Solakoğlu, "Bu model yanlış değil. Ancak serbest ekonomi koşulları da gözetilmeli. Bu bize 'fiyatları baskı altında tutmak' için uygulanan bir sistem gibi geliyor. Seçime kadar baskı yapmaya çalışacaklar" diye konuştu.

Sözleşmeli besicilikte destekleme ödemesi belli oldu. Buna göre, karkas ağırlığı 201-250 kilogram olanlara kilogram başına 2,5 lira, 251-300 kilogram olanlara 3,5 lira, 301 kilogram ve üzeri olanlara 5 lira destek verilecek. Sözleşme yapılan yetiştiriciler, en fazla 200 baş sığır için desteklemeden faydalanabilecek. Solakoğlu, GAZETE DURUM'un sözleşmeli besicilik destekleme ödemelerine ilişkin sorularını şöyle yanıtladı:

Sizce, besicilere verilen destek yeterli mi?

Hayır. Kesinlikle yeterli değil. Maliyetler şu an 100 liranın üzerinde, hatta 110 liraya yaklaştı. Satış fiyatı 90-95 lira düzeyinde. Karkasın üzerine 5 lira bile verseler maliyetinin altında kalıyor. Ayrıca, destek 200 baş sığırla sınırlandırılacak. Bu küçük aile işletmeleri için düşünülmüş bir durum. Dünyanın gidişatı orta ve büyük ölçeğe kayıyor. Sistemin ne kadar işleyeceğini birlikte göreceğiz. Çok makul ve mantıklı olduğunu düşünmüyoruz.

Sözleşmeli tarım modeline gidilmesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Sözleşmeli tarım modeline doğru bir geçiş yapılması yanlış değil. Ancak serbest ekonomi koşulları da gözetilmeli. Bu bize "fiyatları baskı altında tutmak" için uygulanan bir sistem gibi geliyor. Sözleşmeli tarım çok önemli ama bunun için değil. Bu, ileride kurulmasını arzu ettiğimiz vadeli opsiyon borsasının bir enstrümanı. Serbest ekonomi içinde çalışan bir sistem olmalı. Devlet fiyatları baskılayıp sözleşmeli tarım modelini bir enstrüman olarak kullanmak istiyor. Ancak bu, hayvancılığı geri götürür. Asla ileri götürmez.

Fiyatlar üzerindeki baskı nereye kadar sürecek?

Seçime kadar baskı yapmaya çalışacaklar. Eğer işlerse, devletin mantıksız kararlarının devamını teşvik eden bir sistem var. Çünkü insanlar çok fakirleşti. O nedenle talepte durgunluk var. Talepteki durgunluk fiyatların “kötü” seyrine neden oluyor.

İthalatı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Fiyatların yüksek olduğu dönemde ithalatı açmaları sakıncalı ve yanlış. Bu, “Üretimimizi geberttiğimizin farkındayız. Biraz da yurt dışındaki üreticiyi ihya edelim” anlamına geliyor. Yurt dışında hiçbir fiyat baskısı yok. Ülkemiz yurt dışından hayvan ithal ediyor. Hasan yerine Hans'ı desteklemiş oluyoruz. Bu yanlış bir politika.

Üretimde sürdürülebilirliğin sağlanması için ne yapılmalı?

Sürdürülebilir üretim modeli için öngörülebilir bir “fiyat politikası” gerekiyor. Sözleşmeli tarım kesinlikle gelecekte yapılması gereken bir modeldir. Örneğin, sizin hayvanınız, benim de kasap dükkanım var. Ben size “Benim için 10 tane hayvan besler misin?” diyorum. Besleme, bakım maliyetlerine ek yüzde 25'lik risk primi gibi bir sistem ortaya koyacağım. O zaman siz diyeceksiniz ki: “Hayvana iyi baktığım ve kesmediğim sürece para kazanacağım”. Bu, üreticiyi verimli ve kaliteli ürün üretmeye teşvik edecek. Diğer yandan tüketici ne para ödeyeceğini bildiği bir sistemin içine girecek. Bu tasvip ettiğimiz kısım. Onaylamadığımız kısımsa, “300 kilonun üzerinde olursa ithalat yapalım. İthal ettiğiniz hayvanlara siz bir süre bakın. Biz bunları şu fiyattan alırız” düşüncesi. Biz birçok desteği sonraki yıl alıyoruz. Enflasyonist ortamda o 5 lira sonraki yıl ne kadar kıymetli olacak? Bu da ayrı bir sorun. Karkas eti fiyatına bir oran belirlemeleri daha doğru olabilir.