Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Prof. Uysal'dan "gıda enflasyonu" uyarısı!

TÜİK’e göre ağustosta Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi yıllık yüzde 142,42 artarken, aylık yüzde 4,34 azaldı. Prof. Dr. Yaşar Uysal, bunun vatandaşların satın aldığı gıda fiyatlarında çok yüksek bir artış potansiyeline işaret ettiğini belirterek, “Gıda fiyatlarındaki artışın devam etmesi ve buna bağlı olarak da dar ve sabit gelirlilerin satınalma gücünün daha da azalması söz konusu olabilecektir" dedi.

Deniz Dalgıç

ANKARA- Türkiye İstatistik Kurumu'na (TÜİK) göre ağustosta Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi (Tarım-ÜFE) yıllık yüzde 142,42 artarken, aylık yüzde 4,34 azaldı. Dokuz Eylül Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yaşar Uysal, Şubat 2022'den sonra çiftçi düzeyinde tarım ürünleri fiyatlarındaki artışın, gıda fiyatlarından daha fazla arttığına işaret ederek, “Ağustos itibarıyla yıllık bazda tarım ürünlerinin çiftçi düzeyindeki (Tarım-ÜFE) artış oranı yüzde 142,4 iken, Tüketici Fiyat Endeksi'ndeki (TÜFE) gıda malları fiyatlarındaki artış, sadece yüzde 90,2 düzeyinde olmuştur” dedi. Uysal, tüketici fiyatlarındaki yükselişin vatandaşların aldığı gıda fiyatlarında artışa yol açtığını belirterek, “Gıda fiyatlarındaki artışın devam etmesi, dar ve sabit gelirlilerin satın alma gücünün daha da azalması demek. Bir ücret düzenlemesi yapılmaması durumunda, fakirleşme iyice derinleşecek” değerlendirmesinde bulundu.

Uysal, GAZETE DURUM'un tarımdaki enflasyona ilişkin sorularını şöyle yanıtladı:

TÜİK'in, 15 Eylül'de açıkladığı tarımla ilgili enflasyon göstergesi ne anlama geliyor?

Tarım-ÜFE, çiftçinin üreterek piyasaya satışını yaptığı ürünlerin ilk el satış fiyatlarındaki değişimlerini yani çiftçinin satışı aşamasındaki enflasyonu yansıtmaktadır. Çiftçinin sattığı ürünlerin bir kısmı üreticilerin kendileri veya örgütleri, bir kısmı tüccar, komisyoncu, manav, pazarcı, market gibi aracılar vasıtasıyla tüketiciye ulaşmaktadır. Bir kısmı, bunları işleyecek olan sanayi işletmelerine gitmektedir. Bu nedenle tarımsal ürünlerle bağlantılı enflasyonu tarlada Tarım-ÜFE, fabrika çıkışında ÜFE-Gıda enflasyonu ve nihai tüketicilerin satın aldığı noktalarda TÜFE-Gıda Enflasyonu ile ölçmek mümkündür.

Tarımda dışa bağımlılık söz konusu mu?

Türkiye, tohum, gübre, ilaç, mazot, elektrik, yem katkı maddeleri, veteriner ilaçları, traktör gibi temel tarımsal girdilerde büyük oranda dışa bağımlı. Bu girdilerin ithalatının yapıldığı ülkelerdeki fiyat değişimleri ile Türkiye’de kurlarda ortaya çıkan artış ve azalışlar üretim maliyetlerini etkilemektedir.

Çiftçinin satış fiyatları neye göre belirleniyor?

Üretim maliyetlerindeki değişmeler, çiftçilerin satış fiyatlarında yani Tarım-ÜFE oluşumunda önemli rol oynamaktadır. Çiftçiler tarafından doğrudan tüketiciye ulaştırılan ham (işlenmemiş ürünlerin) fiyatlardaki gelişmeler, tüketicilerin ödeyeceği fiyat oluşumunda etkilidir. Nakliye, depolama, fire, kira vb. gibi lojistik giderleri ve aracı kârları da tüketicinin ödeyeceği fiyatları ve gıda enflasyonunu (TÜFE-Gıda enflasyonu) etkiler.

Gıda enflasyonu nasıl hesaplanıyor?

Tüketiciye tarıma dayalı sanayi sektöründe işlenerek ulaşan ürünlere, çiftçiden alım fiyatına nakliye ve aracı komisyonlarının yanında iş gücü, enerji, finansman, ambalaj, fire gibi işleme maliyetleri ve firma kârı (ÜFE-Gıda sanayi) ile perakende firmalarına ulaştırma maliyetleri eklenir. Böylece işlenmiş nihai gıda ürünlerinin fiyatı ve gıda enflasyonu (TÜFE-Gıda enflasyonu) hesaplanır. 

Tarımsal girdi fiyat endeksi haziran verisine göre, endeks, bir yılda yüzde 134,9 artmıştır. Tarım girdi fiyatları ve çiftçilerin üretim maliyetleri yüksek oranda arttı. Ancak TÜİK'in açıkladığı girdi fiyatlarının zaman zaman üreticilerin karşılaştıklarından daha düşük kaldığı yönünde eleştiriler yapıldığını hatırlatalım.

Bu süreçte firmalar kâr marjlarını artırdı mı?

Üretim maliyetlerindeki yüksek enflasyon, kuru da etkiliyor. Kurdaki artışın gerisinde, girdilerin dünya fiyatlarındaki artışıyla navlun maliyetlerinin aşırı yükselmesi bulunuyor. Son bir yılda elektrik, doğal gaz ve mazot fiyatlarında gerçekleşen yüksek oranlı artışların da katkısı var. Bu girdileri ithal eden ve ithal hammaddeyle üreten firmaların bu süreçte kâr marjlarını artırıp artırmadığına ilişkin bir veri elimizde olmadığı için değerlendirme yapamıyoruz. Ancak Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) gelir dağılımı verilerini incelediğimizde, ücretlilerin milli gelirden aldığı payın azaldığını görmekteyiz. Bu durum, tarıma girdi üreten firmaların bu dönemde kâr marjlarını artırmış olabileceklerine işaret ediyor.


Kur ve tarımsal girdi fiyatlarındaki artış arasındaki yüksek korelasyon dikkat çekiyor. Yani Türkiye’de tarımsal girdi fiyatlarının daha fazla artmaması için döviz kurlarının da artmaması gerekiyor. Kurun kalıcı olarak istikrar kazanması, enflasyonun Avrupa Birliği ve ABD düzeylerine çekilmesiyle mümkün olabilecektir. Türkiye’de bunun bugüne kadar başarılamamış olması, halihazırda uygulanan ve anlamakta zorlandığımız ekonomi politikalarından kaynaklanmaktadır. Bu politikalar gelecek için ümitli olmayı güçleştirmektedir.

Çiftçinin kâr marjı ne durumda?

Döviz ve tarımsal girdi fiyatlarındaki artışın, tarımsal ürün fiyatlarına yansıması kaçınılmaz. Ayrıca, fiyat esnekliğinin düşük olması nedeniyle tarım ve gıda piyasalarında arz cephesi daha belirleyicidir. Ancak ürünlerin bekletilmesi imkansız veya depolaması pahalı olduğundan çiftçilerin, girdi fiyatlarındaki artışı her zaman ürün fiyatlarına yansıtmaları mümkün olmuyor.

2021'in son çeyreğinde faiz politikasındaki değişiklikle birlikte başlayan kur artışlarının girdi fiyatlarını artırmasına bağlı olarak Tarım-ÜFE artmaya başlamıştır. 2021 Mayıs sonrasında yıllık bazda girdi fiyatlarındaki artış, ürün fiyatlarındaki artıştan daha yüksek gerçekleşmiştir. Bu durum 2021 Eylül'de başlayan kur artışlarıyla birlikte 2022 Nisan'a kadar devam etmiştir. Mayıs-Haziran 2022 döneminde, ürün fiyat artışları, girdi fiyat artışlarını geçmiştir. Kısaca ifade etmek gerekirse mayıs-haziran dönemi dışında son bir yılda, tarımsal girdilerin fiyat artışları ürünlerden daha fazla olmuş ve çiftçinin kâr marjları daralmıştır.

Yazın sebze meyve fiyatları neden ucuzlamadı?

Ağustosta Tarım-ÜFE'de yaşanan aylık yüzde 4,3 oranındaki gerilemenin mevsime bağlı arz artışı ile ilgili olduğu söylenebilir. Ancak, girdi fiyatlarındaki yüksek artış nedeniyle 2022'de yaz ucuzluğunun yeterince yaşanamadığı görülmektedir. Böyle bir ucuzluğun yaşanması, çiftçilerin zarar ederek gelecek yıl için üretim motivasyonlarını iyiden kaybetmelerine neden olabilecek ve arz yetersizliği ile karşılaşılmasına zemin hazırlayabilecektir. Küresel koşullar dikkate alındığında, fiyat artışları kadar arzın önem kazandığı görülecektir. Türkiye’de tarım politikası yapımcıları, beslenme açısından buğday, bitkisel yağlar gibi stratejik ürünlerde bu boyutu unutmamalıdır.


Gıda sanayi ürünlerindeki fiyat artışlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Tarım-ÜFE'deki artışın sanayi ürünlerinin fabrika çıkış fiyatlarına yansıması kaçınılmaz. Tarımsal ürünler (hammaddeler) yanında enerji, yakıt, ulaşım maliyetlerindeki büyük artışlar tarıma dayalı sanayi ürünlerinin üretim maliyetlerini artırdı. Gıda sanayi enflasyonunun birçok kaynaktan beslendiği bir dönemden geçiliyor.

2021 yılının tamamında ve 2022 Nisan'a kadar 15 aylık süreçte, gıda sanayi ürünlerindeki fiyat artışları, tarım ürünlerinin çiftçi düzeyindeki fiyat artışlarının oldukça üstündedir. Nisan 2022'den sonra çiftçi düzeyinde ürün fiyat artışları daha yüksek olmuştur. Bu, gıda sanayi fabrika çıkış fiyatlarına birebir yansımamıştır. Ağustos sonu itibarıyla yıllık bazda tarım ürünlerinin çiftçi düzeyindeki artış oranı yüzde 142,4, tarıma dayalı gıda sanayiindeki artış yüzde 141,4 düzeyinde gerçekleşerek bu iki oran birbirine yaklaşmıştır.

Tarım ÜFE’nin yüksek seyrettiği dönemde enerji ve akaryakıt fiyatlarında yüksek düzeyde artış gerçekleşmiştir. Bu süreçte krediler üzerinden ciddi düzeyde faiz sübvansiyonu verilmesi ve Kur Korumalı Mevduat (KKM) üzerinden vergi ve gelir avantajı yaratılmasının gıda sanayicilerine ilave imkan sağladığı söylenebilir. Bu nedenle sanayicilerin, tarımsal hammadde alımındaki maliyet artışlarını belli ölçüde tolere ettiği düşünülebilir. Ancak bu durum, gıda sanayii faylarında enflasyon biriktiği ve koşullar oluştuğunda, gıda fiyatlarında ilave bir artışa yol açma potansiyelini besliyor.

Tüketici fiyatları hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Şubat 2022'den sonra çiftçi düzeyinde tarım ürünleri fiyatlarındaki artış gıda fiyatlarından daha fazla olmuştur. Ağustos sonu itibarıyla yıllık bazda tarım ürünlerinin çiftçi düzeyindeki artış oranı yüzde 142,4 olurken, TÜFE’deki gıda malları fiyatlarındaki artış yüzde 90,2 düzeyinde gerçekleşmiştir. Tüketici Fiyat Endeksi'ndeki yükseliş, vatandaşların aldığı gıda fiyatlarında artışa yol açıyor. Gıda fiyatlarındaki artışın devam etmesi, dar ve sabit gelirlilerin satın alma gücünün daha da azalması demek. Bir ücret düzenlemesi yapılmaması durumunda, fakirleşme iyice derinleşecek.

Sizce çözüm nedir?

Kurda istikrar sağlanmadan, küresel ve ulusal düzeyde tarımsal girdi fiyat artışları durmadan, devlet enerji ve yakıt fiyatlarındaki artışa son vermeden gıda enflasyonunun gerilemesini beklemek hayal olacaktır.