Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Prof. Dr. Yaşar Uysal'dan gıda enflasyonu çözüm reçetesi...

Prof. Dr. Yaşar Uysal, "Gıda Enflasyonu, Gıda Enflasyonu mudur?" başlığı ile İktisat ve Toplum dergisine bir yazı kaleme aldı. Gıda enflasyonunun düşürülmesi için 18 maddelik önlemler dizisini sıralayan Uysal, tarımda yapılması gereken çok iş olduğunu ancak bunların daha hızlı ve etkin olarak hayata geçirilmesi için tüm çiftçilerin örgütlü olmasının büyük önem taşıdığını kaydetti.

Haber Merkezi

ANKARA- Prof. Dr. Yaşar Uysal, "Gıda Enflasyonu, Gıda Enflasyonu mudur?" başlığı ile İktisat ve Toplum dergisine bir yazı kaleme aldı. Gıda enflasyonunun düşürülmesi için 18 maddelik önlemler dizisini sıralayan Uysal, tarımda yapılması gereken çok iş olduğunu ancak bunların daha hızlı ve etkin olarak hayata geçirilmesi için tüm çiftçilerin örgütlü olmasının büyük önem taşıdığını kaydetti. 

Uysal, İktisat ve Toplum dergisi için yazdığı "Gıda Enflasyonu, Gıda Enflasyonu mudur?" başlıklı yazının bir bölümünde, gıda enflasyonuna karşı atılması gereken adımları sıraladı.

Uysal, şunları kaydetti:

"A- Ulusal Boyutta Çözüm için Öneriler

Gıda enflasyonunun düşürülmesi ve bunun sağlanabilmesi için de tarım sektöründeki sorunların çözülmesi amacıyla ulusal boyuttaki önerilerimiz aşağıda sıralanmıştır:

1.İlgili tarafların ve üniversitelerin temsil edileceği Ulusal Tarım Konsey (UTAK) kurulmalı (Bitkisel, hayvansal, su ürünleri, ormancılık alt konseyleriyle), bu konsey politika üretim sürecinde etkin rol almalıdır.

2.'Tam Tarım Sayımı' yapılmalı, tüm tarımsal varlıklar kayıt altına alınmalıdır. Bu süreçte uydu ve hava fotoğrafları ile coğrafi bilgi sistemleri teknolojisinden de faydalanılmalıdır. Doğru bilgi olmadan doğru politika yapılamayacağı gerçeğinden hareketle, arazi, ürün, çiftçi gibi tüm boyutları dikkate alan bir 'dinamik veri tabanı' ve 'gözleme sistemi' oluşturulmalıdır.

3.İlçe düzeyinde tarım haritaları (toprak, iklim, ürün, su, hayvan, orman tali ürünler, yabani/endemik bitkiler) hazırlanmalıdır.

4.Tam sayım ve tarım envanteri sonrasında ürün bazında yerel/ bölgesel mukayeseli üstünlükler belirlenmelidir.

5.Mukayeseli üstünlüklere dayalı, gerekli/stratejik ürünlerde havza bazlı 5 yıllık; tutarları ve ödeme takvimi belli tarımsal destek programı açıklanmalıdır.

6.Gerçek çiftçi ve tarım politikaları bağlamında hedef kitlenin ve ürünlerin tespiti yapılmalıdır.

7.Çiftçi-köylü-toprak sahibi ayrımı yapılmalı, gerçek çiftçiler belirlenmelidir. Tüm üreticiler yetiştirdikleri/yetiştirmeyi planladıkları ürünler dikkate alınarak sertifikalandırılmalıdır. Bu üreticiler tarımsal faaliyetlerin olmadığı dönemlerde mutlaka eğitime alınmalı, yeni teknikler, sulama, ilaçlama, sağlıklı ürün yetiştirme, vb. konularda bilinçlendirilmelidir.

8.Sadece tarım için; bağımsız ve sade bir mevzuat çerçevesinde entegre bir örgütlenme modeli oluşturulmalı, hedef ürünlerde örgütlü olmayan çiftçiler destekten faydalandırılmamalıdır. Ayrıca tarımdaki örgüt enflasyonu çözülmeli, işlevsiz olanlar kapatılmalıdır.

9.Dayanıklı tüm ürünler sertifikalandırılmalı, coğrafi işaret kullanımı zorunlu hale gelmeli, tüketiciler aldığı ürünün yetiştirildiği bölge, yetiştiren çiftçi vb. tüm bilgilere ulaşabilmelidir.

10.Yeni nesil çiftçilerin en az lise mezunu olması sağlanmalı, uygun bölgelerde (araştırma enstitülerinin içinde de olabilir) yatılı 'Tarım Meslek Liseleri' açılmalıdır. Bu liseler MYO ve ziraat/veterinerlik fakülteleriyle entegre edilmeli, tüm aşamalarda faydalanılabilecek bir burs sistemi oluşturulmalıdır.

11.Türkiye genelinde ziraat ve veterinerlik fakülteleri için sorumluluk bölgeleri tanımlanmalı, her fakülte bu bölgedeki tarımsal üretim, eğitim, Ar-Ge, kayıt-istatistik faaliyetlerinden sorumlu olmalıdır. Böylece bilim ve bilgi tarımın ve çiftçilerin daha fazla hizmetine sunulmuş olacaktır.

12.Tüm çiftçilere toprak tahlili ve reçeteli girdi kullanma zorunluluğu getirilmelidir.

13.Küresel ve ulusal gıda talep deseni öngörüleri yapılmalıdır. Üretim planlaması ve/veya yönlendirmesi bu öngörüler çerçevesinde gerçekleştirilmelidir. Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde bu amaçla yeni ve yetkin uzmanlardan oluşan bir birim oluşturulmalıdır.

14.İlçeler düzeyinde genel ve tarımsal arazi kullanım planları yapılmalı, tarımsal arazilerin amaç dışı kullanımı 'gerçekten' engellenmelidir.

15.Türkiye için stratejik ürünler belirlenmeli (buğday, fındık, pamuk, süt, mısır, zeytinyağı gibi), bu ürünler için iç ve dış talep dikkate alınarak uzun vadeli stratejiler geliştirilmelidir.

16.Tüm çiftçilerin başlangıçta 'ekim/dikim beyannamesi', hasat zamanı ise 'üretim beyannamesi' vermesi sağlanmalıdır. Tarımsal KİT’ler ve regülatör kuruluşlar yeniden yapılandırılmalıdır.

17.Temel girdilerde vergi indirimi (mazot, elektrik, tohum, gübre, sulama), bazılarında yüksek oranda destek sağlanmalıdır.

18. Tarımsal ürünler için mutlaka belli standartlara sahip lojistik sistemi zorunluluğu getirilmeli, ambalaj/taşıma sistemi çağdaş niteliğe kavuşturulmalıdır. Bunlar bir süre tarım ürünlerinin lojistik maliyetlerini artırsa da, düşecek olan fire oranlarıyla bunun kolaylıkla telafi edileceği unutulmamalıdır.


Görüldüğü gibi, tarımda yapılması gereken çok iş vardır. Ancak bunların daha hızlı ve etkin olarak hayata geçirilmesi için tüm çiftçilerin örgütlü olması büyük önem taşımakta, başarının ön koşulu da bu olmaktadır. Çünkü örgütler bir tür 'arayüz' olarak tarımsal arazilerin, çiftçilerin, ürünlerin, üretimin kayıt altına alınması, çiftçilerin eğitilmesi konusunda çok büyük katkı yapabilecektir."