Serhat Akın'a silahlı saldırı
Serhat Akın'a silahlı saldırı
Konsere gitmek lüks tüketim mi
Konsere gitmek lüks tüketim mi
Golle dönen Icardi'den PAOK maçı yorumu.
Golle dönen Icardi'den PAOK maçı yorumu.
Yunus Akgün'den 2000 yılı göndermesi:
Yunus Akgün'den 2000 yılı göndermesi: "Bu kupaya yine talibiz"
123456789
Serhat Akın'a silahlı saldırı
Serhat Akın'a silahlı saldırı
Konsere gitmek lüks tüketim mi
Konsere gitmek lüks tüketim mi
Golle dönen Icardi'den PAOK maçı yorumu.
Golle dönen Icardi'den PAOK maçı yorumu.
Yunus Akgün'den 2000 yılı göndermesi:
Yunus Akgün'den 2000 yılı göndermesi: "Bu kupaya yine talibiz"
123456789

Enflasyon tahminini bırakmıştı: Hesaplamak zor

Temel sıkıntının artık enflasyonu hesaplama zorluğu olduğunu aktaran Alaattin Aktaş, artık tahmin yapmayacağını açıklamıştı.

Haber Merkezi

ANKARA- Son yıllarda doğru enflasyon tahminleriyle öne çıkan Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, dün enflasyon tahmini yapmayı bıraktığını açıklamıştı. Aktaş bugünkü yazısında “baskıdan mı çekindi” eleştirilerine yanıt verdi.

“Enflasyon tahmini yapmama kararımın altında bir şeyler aranmasın” diyen Alaattin Aktaş devamında “Bu tümüyle sağlıklı tahmin yapma olanağının giderek daralmasına bağlı bir karar ve tabii ki benim kararım” ifadelerini kullandı.

Temel sıkıntının artık enflasyonu hesaplama zorluğu olduğunu aktaran Alaattin Aktaş özetle şu ifadeleri kullandı:

Mayıs ayı enflasyonunu artı-eksi yarım puanlık marj içinde yüzde 7.5 olarak tahmin ettim ve bunu dün yazdım, ayrıca enflasyon tahmini yapmaya son verdiğimi belittim.

Çok sayıda okur tahmin yapmaya devam etmemi istedi, onlara ilgileri ve destekleri için teşekkür ederim. Ancak kararım değişmeyecek.

Bazı okurlarımın ise tahmin yapmaktan vazgeçmemin altında değişik gerekçeler aradıklarını ve bu yönde tahminlerde bulunduklarını görüyorum.

Öncelikle şunu vurgulayayım. Bu kararı almamda kimsenin etkisi söz konusu değil, olamaz da zaten.

Hapis cezası korkusu mu?

Bir süre önce enflasyon tahmini yapanlara hapis cezası öngören bir düzenleme gündeme getirilmişti. Ölü doğan bir düzenlemeydi bu. Kimse sahiplenemedi. Bırakın sahiplenmeyi, böyle bir düzenlemeye sahip çıkmaya kimsenin yüzü bile tutmadı.

Görüyorum ki bazı okurlar bu düşüncenin beni rahatsız etmiş olabileceğini, hatta bundan çekinip enflasyon tahmini yapmaktan vazgeçtiğimi düşünmüş.

Bir kere söz konusu düzenleme lafta kaldı, kalması gerekirdi zaten ve rafa kaldırıldı ya da tümüyle çöpe atıldı. Yani artık öyle bir düzenleme gündemde değil. Dolayısıyla benim bu tür bir yasak dolayısıyla hesaplama yapmaktan vazgeçmem de söz konusu değil.

Kaldı ki böyle bir yasak getirilmiş olsa bile ben bu hesaplamayı yine yapar ve bir şekilde kamuoyuna ulaşmasını sağlardım.

Yan yollar, farklı çareler her zaman bulunur.

Temel sorun hesaplama zorluğu

Enflasyon tahmini yapmak öyle üç beş fiyatı alarak toplamaktan ibaret olacak kadar basit bir çalışma değil.

Her ay onlarca fiyatın takibini yapacaksınız; zam ve indirim oranlarını bulacaksınız, sonra bunu TÜFE’deki ağırlıklara uygulayarak bir oran tahmin edeceksiniz.

Fiyatının izlenmesi çok kolay olan kalemler var. Akaryakıt gibi, sigara gibi...

Ancak endeksi, ağırlıkları yüksek olduğu için çok fazla etkileyen otomobil, kira gibi kalemlerde fiyat derlemek hiç kolay değil.

Otomobil fiyatları da görünürde kolay izlenebiliyor tabii ki ama endekse hangi markanın hangi modelini almak gerektiğini, daha doğrusu TÜİK’in buradaki seçimini bilmek gerekiyor. Her ne kadar benim yaptığım çalışma TÜİK’in oranını tahmin çalışması değil ama madem Türkiye’deki fiyat hareketi anlamında temel olarak TÜFE’yi esas alıyoruz, o madde sepetini kullanıyoruz, dolayısıyla bu tür detaylarda da olabildiğince TÜİK’le uyum gitmek gerek.

Bir başka sorun, aynı marka, aynı gramajdaki bir ürünün marketlere göre farklı farklı fiyatlarla satılmaya başlanması. Eskiden de farklı fiyatlar vardı ama makas son dönemde oranları etkileyecek ölçüde açıldı.

Aynı market zincirindeki fiyat değişimini izlemek de çare olmuyor; çünkü zaten farklı fiyat uygulayan marketlerin biri fiyatı diyelim hiç artırmazken, diğeri çok büyük zam uygulayabiliyor. Zam yapmayan belki eski ürünü satıyor, yüksek fiyata satan belki daha çok kar etmek istiyor.

Şu durumda tek bir marketi izlemek doğru değil, iki ya da daha fazla marketi izlemek durumunda da basit ortalama mı alınacak, marketin pazar payına göre ağırlıklandırmaya mı gidilecek, hesaplama iyice karışıyor.

Kira en büyük sorun

TÜFE’de kiranın ağırlığı yüzde 4.44. Kira, bu ağırlığıyla ikinci sırada.

Ama gerçek kira artışlarını ölçmek neredeyse olanaksız. Bir yıl önce kiradaki değişim bu kadar yakıcı bir sorun değildi ama şimdi öyle mi?

Kağıt üstünde yazan yöntem belli. Kira en fazla bir önceki ayın yıllık ortalama fiyat artışı kadar artıyor. Ama buna uyuluyor mu?

Hele hele ilk kez kiraya verilecek konutların bedeli? Bu herhangi bir hesaplamaya girmiyor. Bunlarla ilgili hesaplama nasıl yapılır, çünkü baz yok ortada, dolayısıyla o da çok zor.

Bu yüzden dün de vurguladığım gibi tüm Türkiye ortalamasında benim gerçek kira artışını belirlemem tabii ki mümkün değil. Bunu belirleyebilen var mı, o da ayrı ya...

Ya yapacaksın ya vazgeçeceksin!

Bir işi ya hakkını vererek iyi yapacaksın ya da yapmayacaksın. Ortası, bulamaç olur! Benim hayat felsefem bu.

Doğru yaptığını zannedip yanılabilir insan, o ayrı. Ama hani gerektiği ölçüde iyi yapamadığını hissetmeye başlarsın ya, vardır ya öyle bir aşama. İşte oraya varmadan bırakmak gerekir. Benim yaptığım da bu...

Olabildiğince gerçek oranı yakalamak uğruna gösterdiğim çabanın sonuçsuz kalmakta olduğunu anladığım için bu çalışmaya son verdim.

Dolayısıyla hiç kimse başka başka nedenler aramasın, yok çünkü!

Ama bu çalışmayı yapmam, sanıyorum çoğu kişiyi enflasyon tahmini yapmaya yöneltti, böyle bir katkım oldu.