Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Ekonomist Atabay: "Döviz yokluğu dönemine giriyoruz"

Ekonomist Güldem Atabay, kış aylarında doların 22-30 TL arasında bir değere yükselebileceğini, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı enflasyonun üç haneye ulaşabileceğini kaydetti.

İlknur Yağumli

ANKARA- Ekonomist Güldem Atabay, kış aylarında doların 22-30 TL arasında bir değere yükselebileceğini, Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) açıkladığı enflasyonun üç haneye ulaşabileceğini kaydetti. Atabay, iktidarın en kötü senaryoda bile erken seçime gitmemek için iki seçeneği olduğunu belirterek, "Ya sermaye kontrollerini derinleştirecekler ya da faiz artıracaklar. Faiz artırmayacaklarını düşünüyorum. Merkez Bankası'ndaki o meşhur 128 milyarlık döviz satışları eşliğinde yok edilen rezervlerin toplamı neredeyse 180 milyar dolara ulaştı. Dolayısıyla döviz yokluğu dönemine giriyoruz" dedi.

Atabay, GAZETE DURUM'a ekonomiyle ilgili ses getirecek değerlendirmelerde bulundu. Atabay'a sorularımız ve yanıtları şöyle:

Merkez Bankası politika faizini 14'te sabit tuttu. Dolar kuru sürekli zirve tazeliyor. Kur için yeni tedbirler gelecek mi?

Merkez Bankası, politika faizi kararından anladığımız kadarıyla mikro ihtiyati önlemlere devam edecek. Artık yeni önlem, BDDK gibi yan kuruluşlardan mı Merkez Bankası'ndan mı gelir, onu bilemiyorum ama yapacaklardır. Ne yapabilirler artık, öngörmek kolay değil. Çünkü ekonomi dışı adımlar atılarak, kur sıkıştırılmaya ve artık neredeyse polisiye önlemlerle kontrol altına alınmaya çalışılıyor. Dolayısıyla o eksende ilerleyecektir.

Seçime kadar politika faizinde artış kararı alınır mı?

Almamak için ellerinden geleni yapacaklarını düşünüyorum. Bugün Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarına baktığımızda yüzde 70'in üzerinde faiz ödeniyor. Ama bence politika faizini artırıp da bunu resmi şekilde ilan ederlerse, seçime ekonomide daha şiddetli bir daralmaya gidecekler. Bunu istemeyeceklerdir. O yüzden TL'yi böyle tam olarak abuk sabuk yöntemlerle kontrol altında tutmaya çalışacaklar. Bu da daha sıkı sermaye kontrollerine doğru ilerleyecek. Faiz artışı ile etkili olabilecek dönemi geçtiğimizi düşünüyorum.

Faiz artırılmazsa kışın ekonomiyi nasıl bir tablo bekliyor?

Biz sürekli, yapılan işlerde bir mantık arıyoruz ama onun olmadığı gerçeği ile yüzleşmemiz gerekiyor bir an önce. Nedir hesapta olan? 2023'te seçimleri yapabilmek için biraz da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Cumhuriyet'in 100. yılında bir iktidar yenileme hedefi ile erken seçimden mümkün oldukça kaçınmak isteyeceğini düşünüyorum. Bu açıdan bakınca son açıklamalarında hep şunu görüyoruz: "Şubat, martta merak etmeyin yeni ekonomik modeli ile ilgili hedeflerimize ulaşmaya başladığımıza dair sinyaller gelecek. Bu sene gelecekti ama Ukrayna işgali oldu. Enerji fiyatları sıçradı dünyada enflasyon var, bizde de o yüzden oldu."

Bahaneler üreterek bir sene daha öteleniyor iyimserlik beklentileri. Ama gözden kaçırdıkları dünyanın, özellikle para politikası tarafında Fed ve Avrupa Merkez Bankası tarafında orada bir zeminde değişiklik olduğu. Fed çok hızlı gidiyor. Eylül-ekim kasım dönemi dış borç ödemeleri çok yüksek. Merkez Bankası'ndaki o meşhur 128 milyarlık döviz satışları eşliğinde yok edilen rezervlerin toplamı neredeyse 180 milyar dolara ulaştı. Dolayısıyla döviz yokluğu dönemine giriyoruz.

Bu apar topar bir erken seçimle sonuçlanabilir mi?

Sonuçlanmaması için ellerinden geleni yapacaklarını düşünüyorum. Aslında olması gereken bu zorlu kış şartlarından önceki son dönemeç eylül-ekim gibi bir erken seçim yapmaktı. Ama Cumhurbaşkanı'nın onu istemediğini anlıyoruz. Bir şekilde programın çalışacağına inandırmışlar kendisini. Dolayısıyla ittirebildikleri kadar ittirmeye çalışacaklar. Dış kaynak bulmaları gerekiyor, sonbahar aylarını rahatlıkla çıkarmak için. Bence çıkaramayacağız.

Doların 20'nin üzerine gittiği kış aylarını göreceğiz. Bu zaten TÜİK'in açıkladığı yüzde 78 olan enflasyon bile üç haneye taşınacak. Olabilecek en kötü senaryoda seçime gidecekler. Bu açıdan bakınca erken seçim olur mu böyle krizli ortamda? Erken seçime gitmemek için iki seçenekleri var: Ya sermaye kontrollerini derinleştirecekler ya da faiz artıracaklar. Faiz artırmayacaklarını düşünüyorum. Dolayısıyla zor bir döneme giriyoruz. 

Faiz artırmak çözüm mü?

Faiz bile artırsanız doğru işlerin yapılıp yapılmayacağının garantisi yok. Keşke erken seçim hakikaten olsa, bu gidişatla anketlere bakarak iktidar değişikliğini olası görüyorum. Buna ihtiyacımız var, işlerin düzelmeye başladığını görebilmek için.

Eski Cumhurbaşkanı Özal'ın Başdanışmanı Can Pulak, 55 milyar dolarlık kaynağın yurt dışından geleceğini yazmıştı. Bunlar söylenti mi? Dışardan finansal kaynak gelmesi çözüm mü? Kurun kontrol altına alınabilmesi için ne kadarlık kaynak girişinin sağlanması gerekiyor?

Bana göre doğru değil. 55 milyar dolar denmesi de rastlantı değil. İşin içinden çıkılmaz bir kaynak ihtiyacı var, bu işi az hasarla atlatmak istiyorsanız. Orada bahsedilen rakamların 100 milyar dolara yakın olması bekleniyor. O da çok büyük bir seviye. İktidar değişikliği derken ondan bahsediyorum. Doğru kadrolar, kurumsallığa dönülmesi sözü, 3-5 kurumun başına, Hazine ve Maliye Bakanlığı'na, Merkez Bankası'na, BDDK'ya doğru isimlerin atanması doğru politikaların izlenmesi buraya bir miktar hızlıca sermaye çekecektir.

Arkasından da ihtiyacımız olan bankalarda sorunlu kredilerin çözülmesi, ödemeler dengesi içinde cari açık finansmanının daha kaliteli hale getirilmesi vs. gibi çok inandırıcı bir program gerekir. Sekiz ay daha böyle gidersek IMF'siz işin içinden çıkış giderek zorlaşıyor. Kulağımıza son üflenen 55 milyar dolar gibi bir miktar, kimsenin bize vereceği bir para değil. Varsayalım ki gelecek ki hiç inanmıyorum geleceğine, Merkez Bankası bunu piyasaya dövizi bastırmak için satacak. Ne bir verimli alana dönecek ne de bir işe yarayacak bu para. Daha beter swap hariç rezervleri -55'ten -70'lere çıkaracak. Daha da korkunç bir duruma gelmiş olacağız. O paranın swap olarak gelmesi halinde iyi niyetle kullanılacağını düşünmüyorum.

İktidar seçim öncesi IMF ile anlaşma masasına oturur mu?

Oturmaz. 

Fed'in ne kadarlık faiz artırımına gideceğini öngörüyorsunuz?

75 baz puan kesinlikle cepte. 1 tam puan olursa şaşırmam.

Yıl sonu dolar tahmininiz nedir?

Yapamıyorum. Ekonomistlerin bunu yapması zor. En son Societe Generale'ın dolar/TL 22 tahmini var. Bana göre bu çok iyimser bir tahmin onu söyleyebilirim. Bambaşka bir spiralle savrulacağımız döneme giriyoruz. Doların 20 TL'nin üstü olacağını düşünüyorum 22-30 arasındaki bir yerde kalırsak şanslı olduğumuzu düşünebiliriz.