6. İstanbul Uluslararası Halk Müzikleri Festivali
6. İstanbul Uluslararası Halk Müzikleri Festivali
6 sanduka mezar gün yüzüne çıkarıldı
6 sanduka mezar gün yüzüne çıkarıldı
Mazhar Alanson'un kızı hayatını kaybetti
Mazhar Alanson'un kızı hayatını kaybetti
Künhü'l Ahbar basıldı
Künhü'l Ahbar basıldı
123456789
6. İstanbul Uluslararası Halk Müzikleri Festivali
6. İstanbul Uluslararası Halk Müzikleri Festivali
6 sanduka mezar gün yüzüne çıkarıldı
6 sanduka mezar gün yüzüne çıkarıldı
Mazhar Alanson'un kızı hayatını kaybetti
Mazhar Alanson'un kızı hayatını kaybetti
Künhü'l Ahbar basıldı
Künhü'l Ahbar basıldı
123456789

Dolar için şok öngörü....

Ekonomist Prof. Dr. Duran Bülbül, Merkez Bankası’nın faiz kararını “gaflet ve delalet” olarak değerlendirdi. Bülbül, doların 25 TL'yi geçeceğini söyledi.

Deniz Dalgıç

ANKARA- Ekonomist Prof. Dr. Duran Bülbül, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faizini 100 baz puan düşürerek yüzde 13’ten yüzde 12’ye çekmesini, “gaflet ve delalet” olarak değerlendirdi. Merkez Bankası’nın bu faiz kararıyla yoksuldan zengine sermaye transferi yaptığına dikkat çeken Bülbül, “Bu sürdürülemez. Hükümet günü kurtarmıyor, anı kurtarıyor. Ödemeler geliyor... Bunu piyasadan ödeyecek. Döviz ciddi bir şekilde yukarıya gidecek. Dövizin yukarıya gitmesi bu ülkenin biraz daha fakirleşmesi anlamına geliyor. Uluslararası konjonktüre göre işlemeyen ‘tek adam’ piyasası var. O nedenle dolar 25’i geçecektir” diye konuştu.

Bülbül, GAZETE DURUM’un Merkez Bankası’nın faiz kararına ilişkin sorularını şöyle yanıtladı.

Merkez Bankası’nın faiz kararını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Siyasi iktidara bağlı, hiçbir konuda karar yetkisi olmayan, piyasayı düzenleyemeyen, bağımsızlığını yitirmiş bir Merkez Bankası var. Merkez Bankası, ülkenin arz ve talep koşulları ile parasal döviz koşullarına göre karar vermiyor. Siyasi iktidarın talepleri doğrultusunda hareket ettiğini görüyoruz. Merkez Bankası, iktidara bağlı bir mali şubeye dönüşmüş durumda. Sıkıntının temel kaynağı bu. Kendi ülkesinde itibarı olmayan Merkez Bankası’nın uluslararası itibarının olması da söz konusu değil. Nitekim, artık önemli uluslararası kuruluşlar Türkiye Merkez Bankası’nı baz almıyorlar. Bu Türkiye’nin itibar kaybının göstergesi. Biz büyük bir ülkeyiz ama şu an bize bir Afrika ülkesinin de gerisinde muamele gösteriliyor. Yabancı kuruluşlar Türkiye’ye yatırım yapmıyor ve var olan yatırımlarını çekiyorlar.

Merkez Bankası’nın son faiz kararı, gaflet ve delalettir. Çünkü, Merkez Bankası’nın alacağı kararlarla piyasayı düzenleme yetkisi olur. Oysa artık Merkez Bankası, aldığı kararlarla piyasayı bozuyor. Hastalıkları ağırlaştırıyor, ekonomiyi daha da sıkıntıya sokuyor. Buradaki temel sorun, “Biz faiz düşürerek ihracatı artırmak istiyoruz” diyebilirler. Üreterek ihraç yapmış olsanız evet bu anlamlı. Siz sadece ithal edip ihraç yapıyorsunuz. O nedenle bu hükümsüz. Ülkenin bu anlamda da bir rekabet etme gücü yok. Bu ülke bilimde, teknolojide, tarımda, sanayide hiçbir konuda rekabet etmiyor. Bir yandan da ihracatçılara “siz ihraç ettiğiniz paranın bir kısmını getireceksiniz, Merkez Bankası’na yatıracaksınız” diyor. Bu da bir çelişki. Son dönem hükümetin almış olduğu bir karar var. İhracatçılara, parasının bir kısmını bozdurana ihracat şartı getirdiler. Bu da dövizi kayıt dışına itti. Bugün enflasyon yüzde 140. Politika faizi yüzde 12. Çıkarınca yüzde 128 kalıyor. Eksi faizlerle bu ülkeye kimse yatırım yapmaz.

Sizce doların seyri nasıl olacak?

Bankalar artık kredi vermiyor. Faiz yüzde 30-35 civarında. Ülkedeki faiz yüzde 25’lerin üzerinde ama siz küçük fonlardan, yatırımcılardan yüzde 12 faizle para topluyorsunuz. Merkez Bankası’ndan yüzde 12’yle alıyorsunuz. Sonra yüzde 30’la satıyorsunuz. Yüzde 30'la alanlar da kârlı. Bunu kim alıyor? Belli bir sınıf alıyor, büyük gruplar alıyor. Aslında Merkez Bankası bu faiz kararıyla yoksuldan zengine sermaye transferi yapıyor. Bu da başka tehlikeli bir boyut. Bu karar yoksulu daha yoksul eden, zengini daha zengin eden bir karar. Bu sürdürülemez. Hükümet artık günü kurtarmıyor, anı kurtarıyor. Swaplarda yüzde 20 faizlerle borçlandı. Minimali yüzde 12’dir. Şimdi sıkıştı. Ödemeler geliyor... Bunu nasıl ödeyecek? Piyasadan ödeyecek. Bunun anlamı şudur, döviz çok ciddi bir şekilde yukarıya gidecek. Dövizin yukarıya gitmesi bu ülkenin biraz daha fakirleşmesi anlamına geliyor. Uluslararası konjonktüre göre işlemeyen tek adam piyasası var. O nedenle dolar 25’i geçecektir.

Merkez Bankası sonraki toplantıda nasıl bir karar verecek?

Merkez Bankası artık yok hükmündedir. Piyasa, Merkez Bankası’nı artık ciddiye almıyor. O nedenle Merkez Bankası’nın piyasayı, faizi ve dövizi düzenleme gibi bir yetkisi kalmamıştır. Merkez Bankası, ülkenin ihtiyaçlarına, ülkenin ekonomik koşullarına göre karar vermiyor. Merkez Bankası sanki ülkede çok büyük bir refah varmış gibi karar veriyor. Siyasi iktidar da bu ülkedeki yoksulluğu, istikrarsızlığı refah diye anlatıyor. Merkez Bankası ve siyasi iktidar, bu ekonomik krizi algılamış değil. Refah anlatmaktan vazgeçerlerse belki o zaman Merkez Bankası doğru kararı verir.