Cinsel istismar nedeniyle gözaltı
Cinsel istismar nedeniyle gözaltı
Yılmaz Erdoğan ve Cemre Ebüzziya
Yılmaz Erdoğan ve Cemre Ebüzziya
Sertab Erener: Sağlık sorunlarıyla boğuşuyordum
Sertab Erener: Sağlık sorunlarıyla boğuşuyordum
"Çağ dışı bir ahlak anlayışı"
123456789
Cinsel istismar nedeniyle gözaltı
Cinsel istismar nedeniyle gözaltı
Yılmaz Erdoğan ve Cemre Ebüzziya
Yılmaz Erdoğan ve Cemre Ebüzziya
Sertab Erener: Sağlık sorunlarıyla boğuşuyordum
Sertab Erener: Sağlık sorunlarıyla boğuşuyordum
"Çağ dışı bir ahlak anlayışı"
123456789

Boş evler için "teşvik" gündemde

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bir taraftan yüksek kiralar varken evlerin boş tutulmasının kabul edilecek bir şey olmadığını belirterek, "Buna bir çözüm bulmak gerekir. Tabii bu konuda cezai yaptırım en son düşünülecek şey olabilir. Burada öncelikle bu boş evlerin kiraya verilmesiyle ilgili gerek vergisel anlamda gerek diğer anlamlarda bir teşvik sistemi getirilebilir" dedi.

AZE Haber Ajansı

ANKARA- Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bir taraftan yüksek kiralar varken evlerin boş tutulmasının kabul edilecek bir şey olmadığını belirterek, "Buna bir çözüm bulmak gerekir. Tabii bu konuda cezai yaptırım en son düşünülecek şey olabilir. Burada öncelikle bu boş evlerin kiraya verilmesiyle ilgili gerek vergisel anlamda gerek diğer anlamlarda bir teşvik sistemi getirilebilir" dedi.

Bakan Tunç, fahiş kira artışının önlenmesine yönelik alınan tedbirlerle ilgili açıklamalarda bulundu. Kiralara yüzde 25 artış sınırı getiren düzenlemenin 1 Temmuz 2024'e kadar uzatıldığını, 1 Eylül'den itibaren de kiracı-ev sahibi davalarında "zorunlu arabuluculuk" döneminin başladığını hatırlatan Tunç, "Kiracı ya da kiralayan herhangi bir uyuşmazlık durumunda hemen mahkemeye koşup dava açmayacak, dava açmadan önce arabulucuya başvuracak. Arabulucuda uzlaşamazlarsa bu durumda davaya intikal edecek" dedi.

ALTERNATİF ÇÖZÜM YÖNTEMİ
Arabuluculuk uygulamasının, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi olduğunu kaydeden Tunç, şöyle devam etti:
"Bu anlamda arabuluculuğun kira davalarında önemli bir boşluğu dolduracağına inanıyoruz. Bu hem dava yükünü azaltacak hem de taraflar arasında uyuşmazlıkların daha barışçıl bir yöntemle çözümlenmesini sağlayacaktır. Hem de daha az masrafla hızlı bir şekilde sonuca ulaşılacaktır. Arabuluculuk uygulamasını kiracı ile kiralayan arasında barışı sağlayacak önemli bir müessese olarak görüyoruz. Tabii kira miktarlarındaki artış sonrasında dava sayılarında da belirli bir artış söz konusu oldu. Tahliye davalarında da belli bir artış söz konusu oldu. Şimdi bu arabuluculuk sistemiyle beraber bu artışın duracağını ve hatta azalacağına inanıyoruz. Tabii bu 1 Eylül'den itibaren geçerli olacak. Önceden açılmış olan davalara mahkemeler bakmaya devam edecek."

KİRACILAR MAĞDUR EDİLMEYECEK
Tunç, arabuluculuk dönemi başladığında Adalet Bakanlığı olarak süreci takip edeceklerini, eğer bir aksama söz konusu olursa, yasal düzenleme gerekiyorsa teknik destek olarak Meclis'e sunabileceklerini söyledi. Bunun dışında Ticaret Bakanlığı'nın özellikle fahiş kira noktasında takipleri olabileceğini anlatan Tunç, "Gerekli idari para cezaları mevzuatımızda mevcut zaten. Gerekli tedbirler de önümüzdeki süreçte elbette ki alınabilir. Şu anda bizim Mevzuat Genel Müdürlüğü'müzde de Bilim Komisyonu bu anlamda çalışmalarını sürdürüyor. Önümüzdeki süreçte bu konuda alınabilecek tedbirleri, yapılabilecek yasal düzenlemeler noktasındaki çalışmaları o Bilim Komisyonu'nun çalışmaları neticesinde aktarmamız mümkün olabilecek" diye konuştu. 

"BU EVLERİN BOŞ OLMASINI KABUL ETMEK MÜMKÜN DEĞİL"
Tunç, boş tutulan ve kiraya verilmeyen evlerle ilgili de şöyle konuştu:
"Boş evlerin ekonomiye bir faydası yok. Vatandaşlarımızın özellikle evini boş tutarak kiraya vermemesi, konut arzının düşük tutulması, talebin fazla olması kira miktarlarını yukarıya çekiyor. Dolayısıyla vatandaşlarımızın bu boş evleri kiraya vermesini teşvik edecek bir sistem olabilir, o evlerin kayıt sistemi düşünülebilir. Bütün bunlar Ticaret Bakanlığı'mızla ortaklaşa yapabileceğimiz çalışmalar.
Bu evlerin boş olmasını kabul etmek mümkün değil. Bir taraftan yüksek kiralar, diğer taraftan evlerin boş tutulması; bu kabul edilecek bir şey değil. Buna bir çözüm bulmak gerekir. Tabii bu konuda cezai yaptırım en son düşünülecek şey olabilir. Burada öncelikle bu boş evlerin kiraya verilmesiyle ilgili gerek vergisel anlamda gerek diğer anlamlarda bir teşvik sistemi getirilebilir. Çalışmalar netleştiğinde kamuoyuyla paylaşırız."