“Sorunlarının çözüleceğine inanan çocuk sendrom yaşamaz”

İleyda Özmen

ANKARA- İlköğretim, ortaöğretim, lise ve yükseköğretimde 19 milyon öğrenci için 2022-2023 yılı eğitim-öğretim dönemi bugün başladı. Ortaokul ve lise öğrencilerinin uyum eğitimi de bu hafta yapılıyor. Okulun ilk gününde bazı çocuklar korku ve telaş yaşayabiliyorlar. Uzman Psikolog Metin Günaydın, çocukların pazartesi sendromu yaşamamalarının ebeveynlere bağlı olduğuna dikkat çekerek, “Pazartesi sendromu ailenin sosyal, ekonomik, psikolojik, duygusal açıdan refah seviyesine bağlı bir durum. Pazartesi sendromu yaşayan çocukların, gençlerin ve bireylerin bahsettiğimiz alanlarda sorunları vardır. Sorunlarının 'etkin' bir şekilde çözüleceğine inanan çocuklarda sendrom olmaz” dedi.

Her yıl yeni okul dönemi hem veli hem öğrenci için zor bir süreç haline geliyor. Psikolog Günaydın, GAZETE DURUM aracılığıyla yeni eğitim-öğretim döneminde öğrenci ve velilere şu önerilerde bulundu:

Çocuğun yaşı, gelişimi, dünyayı algılama biçimi değişiyor: Yeni başlayan ya da tecrübeli fark etmez tüm öğrenciler için her okul dönemi farklı bir yıl demek. Öğrenci her sene farklı zorluklarla karşı karşıya kalabilir. Geçen yıl ders başarısında hiçbir sorun yaşamayan öğrenci yeni eğitim-öğretim yılında dersleriyle ilgili akademik sorunlar yaşayabilir, duygusal, davranışsal, sosyal sorunlar da yaşayabilir. Çünkü çocuğun yaşı, gelişimi, dünyayı algılama biçimi de değişiyor. Geçen yıl 10 yaşında olan bir çocuk bu yıl 11 yaşında olacak ve ülkedeki ekonomik gelişmeleri de takip eder hale gelecek. Dolayısıyla okul yılı içerisinde meydana gelebilecek zorlukları birçok farklı açıdan değerlendirerek ele almak lazım. “Bu yıl ders puanı düştü neden acaba?” diyerek sadece okul başarısı açısından değil de geniş bir perspektiften bakılmalı konuya. Klasik olarak her eğitim-öğretim yılına başlarken “Çocuklara şunu yapmayın” diyoruz. Ama çocuğun okuldaki uyumunu incelerken hayatında neler değişti, neler gelişti, anne-baba ilişkisi nasıl, ailenin sosyal ekonomik refah düzeyi ne duruma geldi gibi konuları araştırmak lazım.

Çocuğun sadece ders başarısına odaklanmayın: Bana okulla ilgili problemlerle gelen çocuk ve gençlerin yüzde 90'ı, ev ve sosyal hayatlarındaki sorunlardan etkilendiği için geliyor. Görüntüde “Derslerinde başarısız, okula uyum ile ilgili sorunları var” diye geliyorlar ama çocukta zaman içerisinde duygusal, psikolojik ve sosyal sorunlar ortaya çıkıyor. Anne-babasının ilişkisi kötüye gitmiş, ailenin ekonomik refah düzeyi azalmış, velilerin ilgisi azalmış, bütün bunlar çocukların okul başarı oranlarını etkiliyor. Bu yüzden çocuğun okulda yaşadığı problemleri, başarısızlığını, uyumsuzluklarını incelerken mutlaka aile içi ilişkileri, sosyal ilişkileri psikolojik açıdan incelemek gerekiyor. Okul hayatındaki sorunlarla sağlıklı baş edemeyen çocukların hayatlarının diğer alanları da irdelenmelidir, incelenmelidir. Veliler de çocuğunun sadece ders başarısına, okula gidip gelmesine odaklanmamalı.

Sorunlarının çözüleceğine inan çocuk sendrom yaşamaz: Pazartesi sendromu da ailenin sosyal, ekonomik, psikolojik, duygusal açıdan refah seviyesine bağlı bir durum. Pazartesi sendromu yaşayan çocukların, gençlerin ve bireylerin bahsettiğimiz alanlarda sorunları vardır. Bu sorunları çözebilen kişilerin pazartesi sendromu çoğunlukla olmaz. İşe ve okula gitmekten mutlu olan kişinin pazartesi sendromu olmaz. Elbette hafta sonu evde yatmak keyiflidir ama o da sıkıcıdır. Sorunlarının 'etkin' bir şekilde çözüleceğine inanan çocuk ve yetişkinlerde sendrom olmaz. Ama okulda çıkan sorunları etkin bir şekilde çözemeyeceği fikrine sahip çocuk, hafta içi de okula gitmek istemez.