Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Öğretmenler 2 Kasım'da iş bırakıyor

Öğretmenlik meslek örgütleri temsilcileri, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu, Kariyer Basamakları Sınavı'nı ve öğretmen maaşlarını protesto etmek için iş bırakacak. İlk kez bir araya gelen sendikalar, eylemden sonrada gerekirse tekrar bir araya gelerek birlikte hareket edecek.

İleyda Özmen

ANKARA- Öğretmenlik meslek örgütleri temsilcileri, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu (ÖMK), Kariyer Basamakları Sınavı'nı ve öğretmen maaşlarını protesto etmek için iş bırakma eylemi yapacak. Eğitim-İş, Eğitim-Sen, Hürriyetçi Eğitim Sen, TEÇ-Sen, Anadolu Eğitim-Sen, Özgür Eğitim-Sen, Eğitim Hak-Sen, Eksen Eğitim-Sen, İdeal Eğitim-Sen, Eğitim-Söz-Sen, 2 Kasım Çarşamba günü yapacakları eylemden önce GAZETE DURUM'a konuştu. İlk kez bir araya gelen sendikalar, eylemden sonrada gerekirse tekrar bir araya gelerek birlikte hareket edecek.

“İki öğretmenin toplam maaşı ancak açlık sınırına ulaşıyor”

Eğitim ve Bilim İşgörenleri (Eğitim-İş) Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay, iş bırakma gerekçesini anlatmak için hazırlanan bildirinin sendikalar ile birlikte ortak seçilen temsilci tarafından yarın okullarda okunacağını söyledi. Bu eylemin uyarı eylemi olduğunu belirten Özbay, "2 Kasım'da da tüm Türkiye'de iş bırakacağız ve alanlarda olacağız. Kokartlarımızda 'Mesleğimizin onuru ve çocuklarımızın geleceği için uyarıyoruz' diyoruz. Burada bunun altını çiziyorum. Hem meslek onuru hem de çocuklarımızın geleceği için bu iş bırakma eylemini gerçekleştireceğiz. Anlamayanlara, anlamak istemeyenlere bir de alandan anlatmaya çalışacağız" dedi. Özbay, hem ÖMK hem de eğitimcilerin açlık sınırına yaklaşan ücretlerinin, eylemin temel sebepleri olduğunu dile getirerek, iki öğretmenin toplam maaşının ancak açlık sınırına ulaştığına dikkat çekti. Tablonun oldukça vahim olduğunu anlatan Özbay, "AK Parti iktidara geldiğinde yoksulluk sınırı ile öğretmen maaşı arasındaki fark yüzde 15'lerdeyken bugün yüzde 50'yi geçti. Bu nedenle ekonomik ve mesleki itibar anlamında bir tükenmişlik var” diye konuştu.

"Hak arama dersi"

Aynı zamanda çocukların nitelikli eğitim alma hakkının gasp edildiğini vurgulayan Eğitim-İş Genel Başkanı Özbay, şunları söyledi:

“Eğitimin ayrılmaz parçaları; beslenme, ulaşım ve barınma. Bunların sağlanamadığını görüyoruz. Çocukların kalabalık sınıflarda eğitim görmek zorunda kaldığını, öğretmen ihtiyaçlarının karşılanmadığını, öğrencilerin kantinlerden alışveriş yapamadıklarını, tuvalet musluklarından su içmek zorunda kaldıklarını biliyoruz. 'Mesleğimizin onuru ve çocuklarımızın geleceği için uyarıyoruz' diyerek iş bırakıyoruz. Şöyle bir algı yaratılmaya çalışılıyor: Sokağa çıkmak, böyle eylemlerin içinde bulunmak bir vandallıktır. Ya da antidemokratik bir tutummuş gibi algılanıyor. Öğretmenler ve eğitimciler demokratik yollarla hakları aramanın nasıl yapılacağının da dersini veriyorlar."

Özbay, 2 Kasım'daki eylemin görmezden gelinme ihtimali olduğunu, mücadele edenlerin her zaman kazanamayabileceğini dile getirerek, "Ama mücadele ederseniz bir gün muhakkak kazanırsınız. Buradaki gayemiz tarihe karşı bir sorumluluğumuzda ortaya koymaktır. Bu taleplerimizden en az bir tanesi bile kabul olursa, bu mücadelemiz için kazanım olur. Büyük bir umudumuz yok ama anlatacağız, anlatma konusunda ısrarcı olacağız. Nasıl bir öğretmen, çocuk anlamadığında tekrar tekrar anlatıyorsa, biz de anlamayanlara ısrarla anlatmaya devam edeceğiz" dedi. 

Okullarda iş bırakma gerekçesini anlatmak için hazırlanan bildiri

"Eğitim sendikaları olarak yeniden bir araya gelerek süreci değerlendirebiliriz"

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Genel Başkanı Nejla Kurul, 13 sendikanın bir araya gelerek; ayrışma, düşmanlaşma yerine ÖMK'nın ve çocukların eğiti hakkı bağlamında birbirini dinlediğini, anladığını ve az da olsa ortaklaşma başardığını söyledi. Kurul şöyle devam etti: 

"Eğitim-Sen olarak yüz yılı aşkın süredir savunduğumuz 'birleşik mücadele'nin bu dönemde ilk adımının atılmasını çok anlamlı ve değerli buluyoruz. Genel merkezler ve şubeler düzeyinde farklı sendikalardan üyelerin iş yerinde birlikte mücadele için karşılaşmasını, konuşmasını ve ortak çalışma yürütmesini emek ve demokrasi mücadelesinin bir kazanımı olarak değerlendiriyoruz. 13 eğitim sendikasının uyarısı dikkate alınmazsa 2 Kasım’da iş bırakacağız, eğitim hizmetini üretmeyeceğiz. İktidar iş bırakmanın ardından da ÖMK’nın geri çekilmesine dönük bir çalışma yapmazsa eğitim sendikaları olarak yeniden bir araya gelerek süreci değerlendirebiliriz. Bu değerlendirme sonucunda bir yol haritası çizilebilir." 

“Eylemin ses getirip getirmemesinin hiçbir önemi yok”

Eğitimci Kamu Çalışanları (Eksen) Sendikası Genel Başkanı İsmail Yıldız, uzman ve başöğretmen kavramlarının ortadan kaldırılmasını istediklerini kaydetti. Meclis'te ÖMK'nın kabul edildiğini, bunun öğretmenlerin haklarıyla ilgili yeterli veri içermediğini belirten Yıldız, "Ayrıca uygulanan sınavından sonra uzman ve başöğretmenlik kavramının öğretmenler odasında sorunlara neden olacağını düşünüyoruz. Eylemin ses getirip getirmemesinin hiçbir önemi yok. Biz bir duruş sergiliyoruz. Tavrımızı göstermemiz gerekiyorsa gösteriyoruz. Gerisi siyasi iradenin eline kalıyor” diye konuştu.

“İş bırakma eylemi uyarı eylemidir”

Uzun zamandır öğretmenlik mesleğinin itibarı ayaklar altına alınmaya çalışıldığını kaydeden Hürriyetçi Eğitim Sen Genel Başkanı Levent Kuruoğlu, sonuç alana kadar devam edeceklerini dile getirdi. Kuruoğlu, şöyle devam etti:

“Yeni mesleğe başlayan arkadaşımız 9 bin 600 TL maaş alırken mesleğinin son günlerine yaklaşan öğretmen arkadaşımız ise 11 bin 500 TL maaş alıyor. Bu maaşlar yoksulluk sınırının altında. Kariyer Basamakları Sınavı öğretmenlerin ekonomik durumunu düzeltmek için bir çare olarak getirildi. Öğretmenler bin TL olan zammı bile sınavla almak zorunda bırakılıyor. ÖMK 12 maddeden oluşuyor. Gereksiz kısımlarını çıkarırsak 2 madde kalıyor. Öğretmenlik mesleğinin şanına, şerefine, haysiyetine uygun olarak yeni bir düzenleme yapılmasını talep ediyoruz. İş bırakma eylemi uyarı eylemidir. Sonuç alana kadar devam edeceğiz.” 

“Öğretmenler eve gelince öğrenciyi düşünmeli, sınavı değil”

İdeal Eğitim Sen Genel Başkanı Sefa Tetikoğlu, ÖMK'yı öğretmenlik mesleğinin yapılamaz hale getirilmesinin sebebi olarak gördüğünü söyledi. ÖMK'nın eksilerinin artılarından daha çok olduğunu ifade eden Tetikoğlu, "Öğretmenler mesleğini yaparken bir yandan da öğrenci olacaklar. Öğretmenlik mesleği seçilmeyecek duruma gelecek. Bu durum öğretmenliği bitirmeye doğru gidiyor. Öğretmen ömrü boyunca yeni süreçler içerisine girmek zorunda değil. Öğretmenin mesleğine odaklanıp öğrencisini nasıl yetiştirebilir düşüncesine sahip olması gerekiyor. Amacımız geleceği yetiştirmekse, öğretmenler eve gelince yarın ders vereceği öğrenciyi düşünmeli, kendi gireceği sınavı değil. Eylem bir ses getiriyor. Sürdürmek istiyoruz” dedi.

“2 Kasım'dan sonra adım atılmazsa sendikalarla bir araya geleceğiz”

Eğitim-Söz-Sen Genel Başkanı Nihat Aydın, Türkiye Sendikalar Birliği'nin kurulmasına ihtiyaç olduğunun altını çizdi. "Sınav yapıldıktan sonra eğer iktidar değişirse atı alan Üsküdar'ı geçmiş gibi olacak. Bir kaos olacak" diyen Aydın, öğretmenlerin ayrıştırılacağını söyledi. Aydın, "ÖMK bizi uyutuyor. Biz bunlarla uğraşırken en büyük sorunlarımız olan maaşlarımızı görmezden gelebiliyoruz. 2 Kasım'dan sonra adım atılmazsa sendikalarla bir araya gelip neler yapabileceğimizi aşama aşama konuşacağız” ifadelerini kullandı.

“Birlikte hareket etme noktasında birlikteliğe vardık”

Anadolu Eğitim-Sen Genel Başkanı Mehmet Alper Öğretici, öğretmenlerin isteklerini şöyle anlattı:

“Tek istedikleri aralarında bir ayrım olmaması. Yaşanan ekonomik sıkıntılarda maaşlarının açlık sınırına yakın olması öğretmenler tarından büyük tepki topluyor. Sendikalar olarak birlikte hareket etme noktasında birlikteliğe vardık. 2 Kasım sonrasında gerekli adım atılmazsa yine sendikalar olarak bir araya geliriz, konuşuruz. Mücadelemizden vazgeçmeyiz. Bizim için en önemli ve en güzel unvan öğretmenliktir.”

“Hepimiz bu ortak noktalarda bir araya geldik”

İş bırakma eylemi sebebini “Halının altına süpürülen sorunların görünür hale gelmesi” olarak değerlendiren Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası (TEÇ-Sen) Genel Başkanı Ümit Demirel, meslek kanununun paydaşlardan fikir alınarak yapılması gerekirken tam tersinin yaşandığını kaydetti. Demirel, "Kamuda görev yapan memurların görevlerinde yükselirken tekrar sınava tabii tutulması, sözlü sınavın yapılmasından son derece rahatsızlık duymaktayız. Kamu çalışanları büyük sorunlar yaşıyor. Öğrencilerimizin beslenme, barınma sorunları var. Bunların düzene konulması lazım. Hepimiz bu ortak noktalarda bir araya geldik” diye konuştu.

“Bu eylemler yapılan yanlışa tavır almadır”

Özgür Eğitim-Sen Genel Başkanı Abdülbaki Değer ise öğretmenlerin taleplerinin göz ardı edildiğine dikkat çekerek, “ÖMK 2-3 madde ile geçiştirilmiştir. Siyasi tarihimiz boyunca öğretmenlerin mali özlük haklarının iyileştirilmesine yönelik vurgu yapıldı. Şu anki ekonomik darboğazda iyice bir ihtiyaç olduğu aşikar. Bu eylemler yapılan yanlışa tavır almadır. Eylemin olumlu sonuç olmasına maalesef umutlu bakamıyorum. Ama nihayetinde biz de doğru olanı yapmakla yükümlüyüz. Önemli olan süreçte sergilediğimiz tavırdır. Sonucu garanti edecek imkanlardan, olanaklardan, pozisyonlardan yoksunuz. Düzenlemeyi yapacak mevkii ve makam biz değiliz ama zorlayacak güç ve irademiz var” ifadelerini kullandı.