Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Öğrencilerden tavsiyeler

"Yurt dışı eğitim" dosyasının “Ülkeye ulaştıktan sonra neler yapılmalı?” başlıklı ikinci bölümünün ardından bugünkü yazımızda yurt dışına gitme aşamalarını tecrübeli öğrencilerle ele aldık.

İleyda Özmen

ANKARA- "Yurt dışı eğitim" dosyasının “Ülkeye ulaştıktan sonra neler yapılmalı?” başlıklı ikinci bölümünün ardından bugünkü yazımızda yurt dışına gitme aşamalarını tecrübeli öğrencilerle ele aldık. Geçen yıl Almanya'da Münih Teknik Üniversitesi'nde Bilgisayar Mühendisliği üzerine yüksek lisans yapmaya giden Tarık Işıldar, yaşadığı en büyük sorunun kalacak yer bulmak olduğunu söyledi. İngiltere'de Roehampton Üniversitesi Şirket Yönetimi Bölümü'nü okuyan Nesibe Yıldırım da yurt dışında kendisini özgür hissettiğini belirterek, "Özgürlük bazen yalnızlık da getiriyor beraberinde, burada en iyi kendi kendimle vakit geçirebilmeyi öğrendim" dedi.

Bir yılı aşkın süredir Almanya'da olan Işıldar, yurt dışı eğitimini, neden Almanya'yı tercih ettiğini ve yaşadığı süreci GAZETE DURUM'a şöyle anlattı:

İlk olarak karar vermek gerekiyor: Almanya'da Münih Teknik Üniversitesi'nde Bilgisayar Mühendisliği üzerine yüksek lisans yapıyorum. Yaklaşık 1 yıldır buradayım. Yurt dışına çıkmaya karar verdiğimde yurt dışında birkaç yıl gibi kısa süre yaşamayı çok istiyordum. Üniversitenin son yılına geldiğimde araştırma yapmaya başladım. Önümde seçenekler vardı, birisi master eğitimi için okullara başvurmak diğeri ise direkt yurt dışındaki şirketlere başvurarak çalışmaktı. Eğitimime devam etmek için master ile gelmeyi tercih ettim.

Almanya'yı seçme sebebim okulların ücretsiz olması: Almanya'yı seçmedeki en büyük sebep okulların ücretsiz olmasıydı. Almanya'da okula ekstra para vermek zorunda olmadığım için burayı istedim. Ayrıca okulların kalitesinin yüksek olması da etkili oldu. Diğer ülkeler de tercih edilebilir fakat Fransa, İngiltere gibi ülkelerde yüksek yıllık harç ödemeleri var ve bunun için burs almaya uğraşmak gerekiyor.

Bloke hesapta belirli miktar para göstermek lazım: Almanya, bir bloke hesaba 1 yıllık seni geçindirebilecek bir para atmanı istiyor. Bu para da 10 bin 500 euro gibi belirli bir miktar para. Ben geldiğimde 861 euro aylık olarak hesaplanıyordu. Şimdi 900 euroya çıkmış. Bu parayı aracı şirkete gönderiyorsun onlar da sana 1 yıl içinde ay ay geri gönderiyorlar. Ayrıca garantör göstererek yapmak da mümkün. Onda da gösterdiğin garantörün gelirinin aylık gideri + 861 euro kadar olması gerekiyor. 

Okulların istedikleri kriterler var: Okulla ilgili araştırma yapmak lazım. Alanımla ilgili en iyi üniversite listelerine baktım. Almanca dilim çok iyi olmadığı için İngilizce eğitim veren bölümlere baktım. Başvuru sürecinde her bölümün ve okulun farklı istekleri oluyor. Benim Münih Teknik Üniversitesi için bilimsel makale yazmam gerekiyordu. Motivasyon mektubu ve not ortalamam gibi kriterler göz önünde bulundurularak kabul aldım.

İş bulmak önemli: Finansal açıdan kendimi orada gösterebilmek için iş aramaya başladım. Almanya, okulla birlikte haftalık 20 saat çalışma hakkı veriyor. Kendi sektörünüzden iş bulabiliyorsunuz. Ben yazılım sektöründe çalışıyorum. Kuryelik, garsonluk gibi işlerle de öğrenci olarak burada geçinebilmek için yeterli paralar kazanmak mümkün.

Büyükşehirlerde konaklama yeri zor bulunuyor: En büyük sıkıntı konaklama yeri bulmak. Almanya'da Mühih, Berlin ve Hamburg gibi şehirler büyükşehir olduğu için sorun oluyor. Almanya'ya gelmeden önce ev bulamadım. Geldikten 1-2 hafta sonra bulabildim. Bu süre içinde geçici yerlerde konakladım. Sonrasında paylaşımlı bir ev buldum. Buradaki hayatımdan şu an memnunum. Kendimi geçindirebilecek şekilde para kazanıyorum. Ayrıca okul ile birlikte dengeli bir çalışma hayatım oluyor. Bütün odağımı eğitime tabii ki veremiyorum. Notlarımın çok hasar almaması için 2 yıllık programı 3 yılda bitirecek şekilde planladım ve ona göre hareket ediyorum. Kalan zamanlarda gezilere katılıp, şehri keşfediyorum.

"Sudan çıkmış balık durumu yaşadım"

İngiltere'de Roehampton Üniversitesi Şirket Yönetimi Bölümü'nü okuyan Nesibe Yıldırım da yurt dışına çıkarken yaşadığı en büyük zorluğun "bankada belirli bir miktar para göstermek" olduğunu söyledi. Yıldırım, şöyle devam etti:

Dil kursu için tercih edilebilir: Ben Türkiye'de üniversite sınavına giderken kaza geçirdim ve sınavı kaçırdım. Tekrar hazırlanmak istemedim çünkü çok stresli ve yoğun bir süreç geçirmiştim. Bir daha bunları yaşamaya değmeyeceğini düşündüm. Sonrasında yurt dışını araştırmaya başladık. Kulaktan dolma bilgilerle, hiçbir şey bilmeyerek başladık. Dil okuluna gitmeye karar verdim. Ana dili İngilizce olan bir yerin daha kolay olacağını düşündüğüm için İngiltere'yi tercih ettim. Gittikten sonra amacım orada üniversite okumaktı. Okullardan ve kurslardan yeterli desteği göremedim. Tek başına araştırmaya başladım ve eğitim danışmanıyla tanıştım. CAS belgesinin (kabul mektubu) gelmesini bekledim üniversiteden. Bu süreç biraz uzadı. Sonrasında vize işlemlerini danışmanlarımla beraber hallettik.

İngiliz bir ailenin yanında kalabiliyorsunuz: İlk dil okulu için gittiğimde kalacak yer beraberinde geliyordu. İki seçeneğiniz oluyordu. Ya İngiliz bir ailenin evinde kalıyorsunuz ya da okulların rezidanslarında kalıyorsunuz. Ben İngiliz bir ailenin yanını tercih ettim çünkü daha uygun oluyor. 8 ay boyunca onlarla kaldım.

6 ay peşin kira veya garantör gerekiyor: Üniversiteye gidebilmek için tekrar Türkiye'ye döndüm. Vize başvurusunu Türkiye'den yapmanız gerekiyor. Kalacak yerim belli değildi ama gelmeden önce ayarlamak gerekiyor. Arkadaşımla beraber tanıdık bir yakınımızın yanına gittik ve 1 ay boyunca ev aradık. Öğrenciyseniz eğer İngiltere'de ev tutmak için ya 6 ay peşin kira ödemeniz gerekiyor ya da garantörünüzün olması lazım. Garantör bulduk ve ev tuttuk. Okurken yapılabilecek her işi yaptım ve çalıştım. Aile evi gibi değildi biraz zorlandım. 

Hesabınızdaki para 28 gün aynı kalmalı: En çok insan eledikleri kısım maalesef finansal durum oluyor. Belirli miktarda bir paranın en az 28 gün boyunca hesabınızda olması gerekiyor. Üniversitenin zaten belirli parasını vermiş oluyorsunuz. Orada yaşamak için yeterli olacak miktarda para göstermeniz lazım. Ayrıca hesabınızda açıklanamayacak giriş çıkışlar olmaması gerekiyor.

Kendi kendimle vakit geçirebilmeyi öğrendim: Londra insana çok özgür hissettiren bir şehir ama tabii ki özgürlük bazen yalnızlık da getiriyor beraberinde, burada en iyi kendi kendimle vakit geçirebilmeyi öğrendim diyebilirim.

Sudan çıkmış balık durumu yaşadım: Kişisel olarak Avrupa'ya çok meraklıydım. İngiltere, benim için mimari olarak en güzel yerlerden birisi. Dil okuluna gittiğimde daha rahattım. Dünyanın her yerinden insanlarla arkadaşlıklar kurabiliyorsunuz. Üniversitede zorlandım çünkü okuyan herkes orada doğmuş ve büyümüş insanlar. Orada sudan çıkmış balık durumu yaşadım. Uzun bir süre aldı alışmam. Türkler özellikle dil konusunda kendilerini geride gördükleri için güven sorunu yaşıyorlar. Bunu ben de yaşadım. Ama bunun olmaması gerekiyor. Düşündüğümüz kadar zor değil. Irkçılığa maruz kalmadım. Üniversiteden mezun olanlara iki yıllık çalışma vizesi veriliyor. Şu an bu vizenin başvuru sürecindeyim. Her tecrübeyi burada almak istiyorum. Şimdilik dönmek istemiyorum. 

Yarın: ODTÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Soner Yıldırım ile yurt dışı motivasyonu konusunu ele alacağız.