ANKARA- Okulların açılmasıyla birlikte kırtasiyeler, velilerin ve öğrencilerin uğrak yeri oldu. Ekonomik kriz okul masraflarıyla birlikte kırtasiye malzemelerini de etkiledi. Fiyatlardaki fahiş artışa rağmen kırtasiye ürünlerinde beklenenin üzerinde satış gerçekleşti. Sezonun iyi başladığını ve satışların devam ettiğini belirten kırtasiye dükkânı sahibi İlknur Kolsuz, “Sezon güzel geçiyor. Kırtasiyecilere dönüş oldu. Açıkçası iyi bir satış yapmayı beklemiyorduk” dedi. Kolsuz, velilerin çocuklarına binlerce lira para verip özel ders aldırdıklarını, buna karşılık 1 tane iyi kalem satın almaktan kaçındıklarını savunarak, "Veli olarak çocuğa kırtasiyeyi sevdireceksin. Bu sene 'kırmızı yazan kırmızı kalem' diye bir ifade ile karşılaştık. Küçük öğrenci geldi 'Kırmızı kalemim pembe yazıyor' dedi" ifadelerini kullandı.
Yeni eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte veliler kırtasiyelere akın etti. Sektördeki son gelişmeleri GAZETE DURUM'a anlatan kırtasiyeci İlknur Kolsuz, okul malzemelerinin kırtasiyeciler dışında diğer yerlerde satılmasıyla birlikte yaşanan sorunları şöyle anlattı:
Kırtasiye, kırtasiyeciden alınır: Dükkânımızın önüne “Kırtasiye, kırtasiyeciden alınır” yazılı afiş astık. Bu kırtasiyecilerin mottosudur. Bu sezon güzel geçiyor. Veliler tarafından kırtasiyecilere dönüş oldu. Açıkçası iyi bir satış yapmayı beklemiyorduk. Bu yıl sezon alışverişimizi toptancılardan yaptık. Okulların açılmasına yakın ürünler tükendi tekrar ürün satın aldık. Yedek olsun diye üçüncü alışverişimizi bile yaptık. Fiyatlar yüksek ama bizim ürünlerimiz kontrollü ürünler. Çalıştığımız yerler büyük toptancılar oldukları için, bizde çocukların sağlığına zararlı olabilecek, hayal kırıklığına uğratacak ürün yok. Bütçesine göre daha uygun ürün arayanlar olabilir ama “Ucuz etin yahnisi yenmez” diye bir tabir vardır. Kırtasiye ürünlerinin kırtasiyeciler dışında satılması asla uygun değil. Onlar ürünleri doğru satmıyorlar. Veli bir ürün istiyor, kırtasiyeci olmayan ama kırtasiye malzemesi satan yerler veliyi yanlış yönlendiriyor. Okullara bu ürünleri götüren öğrenciler, eve gelip velilerine “Yanlış almışız” diyor. Daha sonra iade süreci başlıyor. İade edemeyince de elinde kalıyor. "Doğru ürün alma” süreci başladı, bizden yapılan alışverişlerde iadeye gerek kalmıyor. Kırtasiyelerden alınmamış ürünleri getiren veli “Bunu yanlış almışız”, “Kaliteli değil”, “Bunun yerine doğrusunu verir misiniz?” diyor. 70-80 bin ürün çeşidi olan bir sektörüz. Örneğin bir veli markete giriyor. Şönil almak istiyor. Telaffuz ederken “şömil” diyor. Marketçi onu anlamıyor ve bilmiyor. Doğal olarak yanlış ürün veriliyor.
Veliler dükkândan mutlu çıksın diye indirim yapıyorum: Fiyat araştırması yaptığımda marketlerde, zücaciyecilerde satılan kırtasiye ürünlerinin hem bilinçsizce stoklandığını hem de kaliteli ürün olmadığını görüyorum. İnsanlar, "Büyük marketler kırtasiye ürünlerini uygun satıyordur" diye düşünüyor. Ama daha oralarda ürünler hem pahalı hem daha kalitesiz. Bilinen bir üründe indirim yapıyorlar ve diğer ürünlerde de indirim vardır algısını yaratmaya çalışıyorlar. Veliler, bir ürünü 5 lira ucuz aldığını düşünürken, alışveriş sonunda 50-60 lira zarar ettiklerini görüyorlar. Bunun bilincinde olan velilerin sayısının arttığını düşünüyorum çünkü satışlarımız bu yıl arttı. Fiyatlara tepkiler oluyor ama biz indirim yapıyoruz. Durumu iyi olmayan veliyi gördüğümde ekstra indirim yapıyorum sırf dükkândan mutlu çıksın diye.
En çok defter, kalem ve boya satıldı: Geçen yıllardaki gibi bu sene de defter, kalem ve boya satışımız çok oldu. Çanta pahalı olduğu için satıcıdan almamıştım ama satış oldu. İkinci defa toptancıdan çanta da aldık. Kendim çocuğuma çanta almak için ünlü mağazaları gezdim. Çantalar zaten yüksek fiyatlarda. O zaman dükkana çanta getirme kararı aldım. Belirlenen ücrete bir de indirim yapıyoruz. Burada daha uygun oluyor. Bu işi bizim dışımızda yapmaya çalışan kişiler yılda bir defa toptancıya gittiğinde toptancı tanımadığı için yüksek fiyattan ürün satıyor. Biz toptancıyla o kadar sık görüşüyoruz ki bir süre sonra tanıyor bizi. Biz 450 liraya çanta satıyorsak büyük yerlerde bu fiyat 600 lira oluyor. Arada 150 lira fark var. Az para değil, neredeyse bir öğrencinin okul ihtiyacın yarısı. Veliler tanıdıkları kırtasiyecilere gitse daha çok indirim yapılabilir.
Kırtasiyeden alınmayan ürünler çocuğun sağlığını etkiliyor: Müşteriler, “Sizden 5 yıl önce küçük çocuğuma çanta aldık, hâlâ kullanıyoruz” diyor. Bizde satılan ürünler garantili. Başka yerde kim garanti verir? İşinin ehlinden alışveriş yapılması gerek. İnsanlar mobilya alırken alanında uzmanlaşmış kişiden eşya alıyor. Eğitimde de bunun yapılması lazım. Kırtasiyecilerden alınmayan ürünler yüzünden çocuklarda alerjik reaksiyonlar ortaya çıkıyor. Plastik ürünler daha önemli. Çocukların bu ürünlerden sağlıklarını kaybetme ihtimali çok yüksek. Örneğin suluk alıyorlar, koku yapıyor diyorlar.
Kırtasiyeciler bilinçlendirme merkezi oldu: Bize gelen veli bilgi alabiliyor. Kırtasiyeler bilinçlendirme merkezi oldu. Ama başka yerden ürün aldıklarında nasıl kullanacağını bilmedikleri için yanlış uygulama yapabiliyorlar. Gün içinde 5 müşteri geldi. Yanlış ürün almış. Elinde öğretmenin verdiği listeyi gösteriyor bana. Öncelikle çocuğun kaça gittiğini soruyoruz. Ona göre ürün veriyoruz. Öğretmen akrilik boya fırçası istemiş, kırtasiyeci olmayan kişi veliye sulu boya fırçası vermiş. Çocuk bir kere kullanınca fırça çöp olacak, çünkü istenilen boyaya uygun fırça değil. Bizden doğrusunu öğrenmeye geliyorlar. Bize her gün 5 kişi geliyorsa düşünün ne kadar çok yanlış ürün almış veli vardır. Bu yoğunluk, 3 ay daha devam eder diye düşünüyoruz.
Kalitesiz ürün çocuğu eğitimden soğutuyor: Biraz önce gelen veli “Bizim çocuk sürekli kalem açıyor” diyor. Çocuğun açtığı kalem güzel değil. Kırtasiyeden alınmayan 1 kalemi 1 günde harcıyor çocuklar. Halbuki alışverişler kırtasiyeden yapılsa, 1 kalem 1 hafta kullanılır. Bilinen markalar marketlere ürünlerini farklı üretiyor, bize farklı üretiyor. Dışarıdan baktığınızda aynı ürünmüş gibi görünüyor. Satıcı olarak elime iki kalemi aldığımda aradaki farklı anlayabiliyorum. Çocuklar boya yapacaklar ama kalemlerinden renk çıkmıyor. Bu durum çocukları eğitimden de sanattan da soğutuyor. Çocuk bu malzemeler yüzünden resim yapmak, yazı yazmak istemiyor. Veliler çocuklarına binlerce lira para verip özel ders aldırıyor ama belki de 1 tane iyi kalem alsa severek yazı yazacak ve ödevinden haz alacak. Sonra dersleri kötü, neden çalışmıyor diyorlar. Veli olarak çocuğa kırtasiyeyi sevdireceksin. Bu sene “kırmızı yazan kırmızı kalem” diye bir ifade ile karşılaştık. Küçük öğrenci geldi “Kırmızı kalemim pembe yazıyor” dedi. Veliler, eğitimin öneminden bahsediliyor ama en ucuz neyse ona yöneliyorlar. Ben tüm kalemleri kendimde alıyorum, deniyorum. Çünkü kullanmayan satamaz. Deniyorum, test etmeden satmıyorum.
ABB kartı sayesinde ilk kez kırtasiyeye gelenler oldu: Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin (ABB) verdiği kartla alışveriş yapan bu yıl çok oldu. İhtiyaç sahibi aileler için 300 liralık kart verilmiş. İhtiyacı olan aileler o kartla alışveriş yapabilince çok mutlu oldu. Kartla sadece kırtasiyelerden alışveriş yapılabiliyor bu da çok iyi oldu. Belki hayatı boyunca hiç kırtasiyeye girmeyen veliler, çocuklar kırtasiyeye girmiş oldu. Çocuklar dükkânda gezdi ve sevinerek alışveriş yaptı.
Joeby Ragpa
This template is so awesome. I didn’t expect so many features inside. E-commerce pages are very useful, you can launch your online store in few seconds. I will rate 5 stars.
ReplyAlexander Samokhin
This template is so awesome. I didn’t expect so many features inside. E-commerce pages are very useful, you can launch your online store in few seconds. I will rate 5 stars.
ReplyChris Root
This template is so awesome. I didn’t expect so many features inside. E-commerce pages are very useful, you can launch your online store in few seconds. I will rate 5 stars.
Reply