İzmir'de özel okul masrafları cep yakıyor

Semra İğtaç

İZMİR- 2023 yılında özel okullara yapılacak zam oranının üst limiti yüzde 65 olarak belirlendi. Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'in açıkladığı özel okul eğitim ücretleri zam oranına tepki gösteren veli dernekleri bu durumu, "Eğitimin kamu hizmeti olmaktan çıkarılıp metaya dönüştürülmesinin sonucu" olarak değerlendirdi. Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat, ailelerin eğitim masraflarını karşılamakta zorlandığını söyledi. 

EĞİTİM KAMU HİZMETİ OLMALI

Konuya ilişkin Gazete Durum'a açıklamada bulunan Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) İzmir Şube Başkanı Necati Kalafat çocuklarını özel okullardan almak zorunda kalan velilerin ciddi rahatsızlık duyduğunu belirtti. Kalafat, "İzmir Öğrenci Veli Derneği olarak özel okullardaki fiyat artışları ile ilgili çok sayıda şikayet alıyoruz. Biz eğitimin tamamıyla kamusal ve devlet güvencesiyle verilmesi gerektiğini savunuyoruz. Devleti temsil eden Milli Eğitim Bakanı'nın zam oranıyla ilgili bir açıklama yapması, buraya müdahale etmesi eğitimin kamusal ve adalet ilkesine zarar veriyor" dedi.

DEVLET OKULLARINDAKİ EĞİTİMİN İÇİ BOŞALTILIYOR

Devlet okullarındaki eğitimin içini boşaltarak, çocuklarını özel okullara göndermeye velileri mahkum eden zihniyeti eleştiren Kalfat, "Devletin verdiği eğitimin içi sistemli olarak boşaltılıyor. Üniversite girişlerinde öğrencilerin, başarı oranı çok düşük. En iyi, en saygın puanla girilen okullarda bile öğrenciler son senelerinde 11. sınıflarında okul değişikliğine gitmek zorunda kalıyorlar. Hal böyle olunca çocuklarını özel okula göndermek zorunda kalan veliler bundan 4 sene önce belki şartları zorlayarak, biraz daha fazla çalışarak bunu yapabiliyorlardı. Bugün artık bir çocuğun özel okulda eğitim alması imkansız hale geldi" ifadelerini kullandı.

ÖZEL OKUL ÖĞRENCİSİNİN MASRAFLARI CEP YAKIYOR

Eğitimin ekonomik yükünün arttığına dikkat çeken Kalafat sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim açımızdan mesele devletin aslında nitelikli, kaliteli, hem öğrenciyi hem de öğretmenini tatmin edecek bir eğitimi vermesi gerekliliği. Dolayısıyla özel eğitimin kurumlarına ihtiyaç duyulmaması. Ancak, bu vahşi ortamın içerisinde çocuklarını özel okula 2 sene gönderebilmiş sonra almak zorunda kalmış veliler ya da özel okuldan tekrar devlet okuluna dönmek zorunda kalan öğrencilerle karşılaşmak dramatik bir tablo. Özel okul paraları sadece eğitim parası olarak kalmıyor. Çocukların kıyafet, servis ve yemek paraları var. Sadece bunların bir aylık bedelleri belki bir asgari ücretin iki hatta üç katına çıkmış durumda. Buna dair çok şikayet alıyoruz. Veliler ciddi rahatsızlık duyuyorlar. Tedbir alınması gerektiğini düşünüyoruz. Tedbirin özünde de Anayasada yazılan 'eğitimin devlet tarafından parasız olarak verilmesi' gerçekliğinin hayata geçirilmesidir."