"Hayretler içerisindeyim"

İleyda Özmen

ANKARA- İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e Giresun ziyareti sırasında çiçek verdiği için hakkında soruşturma açılan Öğretmen Mustafa Dizdar, "Bir çiçek verdim diye iki ceza alıyorum. Hayretler içerisindeyim. Diğer öğretmenlere de 'Mustafa öğretmene istediğimizi yapıyoruz. Siz de böyle davranırsanız bu cezaları alırsınız' mesajını veriyorlar" dedi.

21 yıllık öğretmen olan Dizdar, geçtiğimiz günlerde Bulancak ilçesini ziyaret eden İYİ Parti Genel Başkanı Akşener'e bir buket çiçek vermişti. Bu anları bir arkadaşı sosyal medyadan paylaşmıştı. Giresun İl Milli Eğitim Müdürlüğü de Piraziz Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Muhasebe Öğretmeni Dizdar ile ilgili işlem başlatmıştı. Yapılan soruşturma sonucunda Dizdar'a, yükseleceği son kademede olduğu için kademe ilerleme cezası uygulanamadı. Fakat bunun yerine, brüt maaşının yarısının kesilmesine ve eski okuluna 65 kilometre uzakta olan Güce ilçesindeki Güce Çok Programlı Anadolu Lisesi'ne tayinine karar verildi.

Yaşanan olayın tüm detaylarını GAZETE DURUM'a anlatan Dizdar, yeni görev yerinde gelecek hafta çalışmaya başlayacağını, bunu bir sürgün olarak görmediğini söyledi. Dizdar, "Oradaki de bizim öğrencimiz. Ben öğretmenliğe 'ülkenin her yerinde öğretmenlik yapacağım' diyerek başladım. Oradaki çocuklar da beni tanısın. Ama yapılan çok büyük bir yanlış. Hayretler içerisindeyim. Bir dönem arasında öğretmenin tayinin çıkması çok zor bir durum. Diğer okuldaki insanlar “Tacizden mi geldi? Kavgadan mı geldi?” diye düşünebilirler. Neyse ki ulusal basına yansıdı ve insanlar neden gittiğimi biliyorlar. Bunlarla mücadele etmek çok zor" dedi.

Dizdar, şunları kaydetti:

Bu devlet memurluğunda ilk defa karşılaştığımız bir durum: Miting düzenleneceğini görünce bekledik. İnsanlar çiçek veriyordu. Ben de kendisine çiçek vermek istedim, o da kabul etti sağ olsun ve açıkçası bu da bizi mutlu etti. Okulların açıldığı ilk gün, çocuklarla karşılaşma heyecanı yaşayacakken, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün odasına müfettiş çağırdı. Okul müdürlüğüne bile söylememişler. İnsan tedirgin oluyor. Gittim ve odaya girer girmez "Mustafa Dizdar sen misin?" dedi. Sorusunu onayladığım an da “Bak ben seni hiç tanımam ama bugünü hiç unutamayacaksın” dedi. Sebebini sorduğumda “Okulun açıldığı ilk günde sana müfettiş geliyor. Bundan güzeli var mı?” dedi. Sosyal medyamda siyasi paylaşımlar yaptığıma dair iddialarda bulundu. Söylediği sosyal medyaları kullanmadığımı dile getirdim. Sosyal medyaya düşen fotoğrafları ve videoları gösterdi. “Buradaki sen misin?” diye sordu. Onaylayıp, “Siyasi partinin genel başkanına çiçek vermenin suç olduğuna inanmıyorum” dedim. Ben orada pankart sallasam, mesaimde mitinge gitsem, okul içinde veli ve öğrenciden siyaset yaptığıma dair şikâyet gelse anlarım ama çiçek verdim diye bu yapılmamalı. Aradan 1,5 ay geçti ve bana cezayı tebliğ ettiler. Kadem ilerlemesinin durdurulması cezası verildi ama son kademede olduğum için bunu bakanlığın reddedeceğini biliyordum. Son kademede olduğum için brüt maaşın yarısı oranında kesim uygulamışlar. Bu, devlet memurluğunda ilk defa karşılaştığımız bir durum. Net maaş üzerinden oluyor ama brüt maş üzerinden kesilmesi demek maaşımın üçte ikisinin kesilmesi demek. Ayrıca görev yeri değişikliği vermişler. Kanunen, okulda veli, öğrenci, öğretmen veya idari kişilerle kavga nedeni yaratacak bir durum olması ve güvenlik tedbiri amacıyla oradan alınmam gerekirdi. Bu kararla, “Güç bizde. İstediğimizi yaparız. Sen de bu çiçeği verdiğin için cezalandırılacaksın” mesajı veriliyor.

Hayretler içerisindeyim: Bir çiçek verdim diye iki ceza alıyorum. Hayretler içerisindeyim. Türk Eğitim-Sen Başkanıydım fakat 2 ay önce bıraktım. Diğer öğretmenlere de “Mustafa öğretmene istediğimizi yapıyoruz. Siz de böyle davranırsanız bu cezaları alırsınız” mesajını veriyorlar. 24 Kasım'a girerken cezamın netleştiğini öğrendim. Bir dönem arasında öğretmenin tayinin çıkması çok zor bir şey. Diğer okuldaki insanların aklına bir sürü soru işareti gelebilir. Neyse ki ulusal basına yansıdı ve insanlar neden gittiğimi biliyorlar. Okuldaki insanlar “Tacizden mi geldi? Kavgadan mı geldi?” diye düşünebilirler. Bunlarla mücadele etmek çok zor.

Yapılan çok büyük bir yanlış: Yeni görev yerimde haftaya başlayacağım. Ben sürgün olarak görmüyorum. Oradaki de bizim öğrencimiz. Ben öğretmenliğe, "Ülkenin her yerinde öğretmenlik yapacağım" diyerek başladım. Oradaki çocuklar da beni tanısın. Kimin nerede görev yapıldığı önemli değil. Ama yapılan çok büyük bir yanlış. Huzurlu yaşayalım. Sorun birbirimize yapmış olduğumuz davranışlar. Bunu yapan da öğretmen. Milli Eğitim kadrosunun yüzde 90'ı yönetici olsa da öğretmenlikten gelme insanlar. 

Öğretmen Mustafa Dizdar'ın  İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e çiçek verdiği video

Cezai işlemin yapıldığı paylaşım