Eğitim editörü ve yazarı Pervin Kaplan: "Çocuklar, ana dil Türkçede okuduğunu anlamıyor"

İleyda Özmen

ANKARA- Eğitim editörü ve yazarı Pervin Kaplan, Liselere Geçiş Sistemi'ndeki (LGS) derslerin başarı oranlarını değerlendirerek, "Ana dil Türkçedeki başarı oranı yüzde 50 düzeyinde. Türkçede bile yüzde 50 başarı yakalanmıyorsa, orada bir sorun var demektir. Yani bu çocuklar okuduğunu anlamıyor" dedi. Kaplan, matematik ve fen testlerindeki doğru yanıt oranlarının çoğu sınavda düşük olduğuna dikkat çekti.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından 5 Haziran'da uygulanan LGS kapsamındaki merkezi sınav sonuçları 30 Haziran'da açıklandı. LGS tercih ve yerleştirme kılavuzu da "www.meb.gov.tr"den yayımlandı.

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, sınava 1 milyon 31 bin 799 öğrenci katıldı. LGS sonuçları ile birlikte MEB, "Merkezî Sınav Değerlendirme Raporu" yayımlandı. Raporda, öğrencilerin merkezî sınavda aldıkları sonuçlar değerlendirildi. 48 ilden 193 öğrenci, tüm soruları doğru yanıtladı. Sınavda testlere verilen doğru cevaplar ise şöyle oldu: 

Türkçe: 9,22 (2021’de 9,41)

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük: 5,54 (2021’de 5,23)

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi: 6,45 (2021’de 6,35)

Yabancı Dil: 4,59 (2021’de 6,35)

Matematik: 4,74 (2021’de 4,20)

Fen Bilimleri: 9,50 (2021’de 8,04)

Eğitim editörü ve yazarı Pervin Kaplan, LGS'deki derslerin başarı oranları ve başarıya etken olan durumlar hakkında GAZETE DURUM'un sorularını şöyle yanıtladı:

Matematik dersinde başarı oranı neden düşük?

Bu soruyu Milli Eğitim'e sormak gerekiyor. Sadece LGS'de değil hem ulusal hem uluslar arası sınavlarda Türkiye'den katılan öğrencilerin matematik ve fen testlerini yapma oranları hep çok düşük. Demek ki burada çözülmesi gereken bir sorun var. Ya biz çocuklara matematiği sevdiremiyoruz ya da matematik hep korkulan bir ders olarak görülüyor. Çocukluktan itibaren böyle bir önyargı var. Matematik zordur, matematikten korkun algısı var. Oysa matematik hayatın içinde olduğunu, hayatın her alanında matematiğin var olduğunu, dolayısıyla korkulacak bir şey olmadığını anlatmış olsak, belki de matematik korkusu yenilebilir.

Türkçe'de sorunlar var, neden?

Ana dil Türkçedeki başarı oranı yüzde 50 düzeyinde. Türkçede bile yüzde 50 başarı yakalanmıyorsa, orada bir sorun var demektir. Yani bu çocuklar okuduğunu anlamıyor. Matematikte de fen bilimlerinde de sorular metin halinde soruluyor ve uzun sorular geliyor. Dolayısıyla okuduğunu anlamayan çocuklar bu sorular nasıl yapacak? Fen bilimlerinde de başarı yüzde 50'ye ulaşamamış. Başarı ortalaması yüzde 50'yi aşmadığı sürece ortada başarı yoktur.

Anne babanın eğitimi çocuğu etkiliyor mu?

Eşitsizlik vurgusunu yapmak gerekiyor. Gerçekten de annesi babası kadar eğitimli oluyor çocuklar. Anne babalarının eğitimi yüksekse çocuk da başarılı oluyor. Çocuklar arasında 125 puanlık fark oluyor. Bu da tamamen eğitimdeki adaletsizliği gösteriyor. Öğrencinin annesi ya da babası lisans veya yüksek lisans mezunuysa, daha iyi bir işte çalışıyor ve geliri daha yüksek demektir.

Özel okul sayıları arttı ama kalite arttı mı?

Eskiden MEB, özel okul öğrencisi ile devlet okulu öğrencisi arasındaki puan farkını açıklıyordu. İlk sene açıklamıştı ve puan farkı 82 olmuştu. Ondan sonraki senelerde bu fark açıklanmadı. Biz bunu bilmiyoruz. Bunu görebilsek "özel okulda okuyan öğrenciler daha başarılı" gibi bir yorum yapabiliriz. 193 tane şampiyon var. Bu şampiyonların kaç tanesi devlet okulundan onu da bilmiyoruz. Açıklanmadıysa demek ki özel okuldaki tümünü doğru yapanların oranı fazla demektir. İllere göre başarı oranı açıklanmıyor. Neden? İllerin başarı durumunu da görmüyoruz. Bunların açıklanması gerekiyor. Ortamalar, netler kaç bunu da bilmiyoruz. Bizim konuştuğumuz yüzde 50 başarı oranının aşılmadığı testler. Peki ya 3 yanlış 1 doğruyu götürdükten sonra kalan netler ne oluyor acaba, bilmiyoruz.

Üniversite sayılarının artması öğrenim kalitesini nasıl etkiliyor?

Sonuçta birçok üniversite, verilen eğitim açısından lise düzeyinde sayılır. Hatta Yükseköğretim Kurulu'nun yayınladığı çok çarpıcı bir rapor var. Öğrenciler illerinden ayrılmıyor. Yüksek liseye devam ediyor gibiler. Türkiye'deki üniversiteler uluslararası alanda nerelerde yer alıyor bakmak lazım. Çünkü göstergelerden bir tanesi bu.