Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Eğitim Dosyası-I: Eğitim sisteminde son 20 yıl

Türkiye'nin eğitim sistemini GAZETE DURUM'a değerlendiren Eğitim Yazarı Şahin Aybek, “Son 20 yıl, Türkiye eğitim sisteminin bütüncül, veriye dayalı, pedagojik, uzun vadeli, siyaset üstü devlet politikalarının olmadığını göstermiştir. 20 yılda aynı iktidar yönetmesine rağmen 8 defa bakan değişmiş, aynı konuda pek çok değişiklik yapılmış, başlanılan nokta bir türlü geçilememiştir” dedi.

İleyda Özmen

ANKARA- Gittikçe derinleşen ekonomik kriz ve önü alınamayan enflasyon, eğitimi de vurdu. Milyonlarca öğrenci ve veli; yüksek ev kiraları ve yurt fiyatları, artan beslenme, kırtasiye ve giyim masrafları, zamlanan okul servisleri ve ulaşım giderleriyle büyük bir mücadelenin içine girdi. KPSS'de soruların çalınması skandalı, bu olayın öğrencilerde bıraktığı psikolojik izler, eğitim yönetimindeki aksaklıklar, sık sık değişen eğitim sisteminin yol açtığı sıkıntılar, mesleki eğitimdeki yetersizlikler, öğretmenlerin özlük haklarıyla ilgili talepleri gibi pek çok konuya değinen kapsamlı bir dosyayla eğitimdeki sorunlara hem mercek tutacak hem de konunun uzmanlarının çözüm önerilerini gündeme taşıyacağız. Okul öncesi, ilkokul ve ortaokulda yaklaşık 19 milyon, yükseköğretimde 9 milyon öğrenci ve 1,2 milyon öğretmen için yeni eğitim-öğretim dönemi, 12 Eylül Pazartesi günü başlayacak. 

GAZETE DURUM, altı yazı dizisinden oluşan "Eğitim Dosyası"nı, Eğitim Yazarı Şahin Aybek ile açıyor. Türk eğitim sisteminde son 20 yılda yaşananları ayrıntılı olarak ele alan Aybek, “Son 20 yıl, Türkiye eğitim sisteminin bütüncül, veriye dayalı, pedagojik, uzun vadeli, siyaset üstü devlet politikalarının olmadığını göstermiştir. 20 yılda aynı iktidar yönetmesine rağmen 8 defa bakan değişmiş, aynı konuda pek çok değişiklik yapılmış, başlanılan nokta bir türlü geçilememiştir” dedi.

(Kapak Tasarım: Gülara SUBAŞI)

Aybek, GAZETE DURUM'a eğitim sistemiyle ilgili şunları söyledi:

Eğitimin büyük resmi: Ülkemizin eğitim sisteminin son 20 yılını bütüncül, düzenli, veriye dayalı bir şekilde tarihe not düşüp unutmamak, kimlerin eğitimde ne yaptığı, kadar ne yapmadığını ortaya koymak, bize eğitimin büyük resmini verecek. Türkiye'nin eğitiminin bu zaman diliminde küçük küçük fırça darbeleriyle değiştiğini düşünün. Peki neler değişti? 20 yılın sonundaki resimle ilk günkü resmi yan yana koyduğumuzda aslında nerden nereye geldiğimizi görmüş olursunuz. Eğitim yöneticisi atama, öğretmen yetiştirme, okul tür-kademe, yükseköğretim, denetim, ölçme değerlendirme-sınav, özel öğretim sistemlerinde neler değişti? Ya eğitim treninin rayları önceden döşeliyse ve bu trenin nereye gideceği zaten belliyse?

Müfredat değişiklikleri: 2005'te eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik döneminde müfredat değişmiş, 2007'de Nimet Çubukçu döneminde değerler eğitimi yönergesi çıkmış, 2010'da Ömer Dinçer döneminde Arapça dersi seçmeli dersler arasında yer almış, 2011'de Milli Güvenlik dersi kaldırılmış, 2013'te Nabi Avcı Kürtçeyi seçmeli ders yapmış ve 2017'de İsmet Yılmaz müfredatı yine değiştirmiştir. 2005 yılında yapılan müfredat değişikliğinde, "çocuklarda eleştirel düşünme, problem çözme, bilimsel araştırma, yaratıcı düşünme, girişimcilik, iletişim-bilgi teknolojilerini kullanma, Türkçeyi doğru, etkili ve güzel kullanma becerisi eksik" denilmişti. 2005 yılında Hüseyin Çelik döneminde ilköğretim birinci sınıftan itibaren el yazısı uygulamasına geçilmiş, 2017 yılında İsmet Yılmaz döneminde yeniden dik temel harflerin kullanılmasına geçilmiştir. Bu değişikliklerin aynı parti zamanında getirilip tekrar kaldırılması, AKP hükümetlerinin bırakın eğitim tarihini bilmeyi, kendi eğitim tarihlerini de bilmediklerini göstermektedir.

Değerler eğitimi: Aynı hatayı sözleşmeli öğretmenlik için de yapmışlardır. Getirdikleri eğitimden anlamayan bakanlar kendilerinden önce neler yapıldığını bilmeden “saldım çayıra Mevla'm kayıra” uygulamalar yapmışlardır. 2005 yılı öğretim programı değişiklikleriyle davranışçı paradigmaya geçildiği söylendi. Geçen 15 yılda davranışçı sistemin ürünü olan öğretmenler yapılandırmacı paradigmaya (d)evrilebildiler mi? Geçen sürede eğitim fakülteleri bu yeni yaklaşıma uygun öğretmen yetiştirdiler mi? Hayır. Ayrıca 2013-2014 yıllarında Nabi Avcı döneminde müfredatın dijitalleşmesine yönelik, müfredatın etkileşimli hale geleceği, "müfredat mucizesi" e-müfredat modülü bunca zamandır niye hayata geçirilemedi? 2010 yılında Nimet Çubukçu döneminde büyük umutlarla okullara gönderilen değerler eğitimi yönergesinden sonra, geçen 10 yılda öğrencilerimizin değerlerinde hiçbir şey değişmedi. Değer deyince niye sadece dini değerler anlaşılıyor? Öz güven, empati, adalet ne oldu? Son 20 yılda 3 defa (2005-2012-2017) kapsamlı olarak değişen öğretim programlarında eğitim sistemlerinin can suyu olan, dünyada geçerli eğitim felsefeleri ne kadar etkili olmuştur? Bu etki 2017 yılında evrimin ve önemli filozoflarının müfredattan çıkarılması mıdır?

İnsan Kaynakları Müdürlüğü: Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) son 20 yılda en başarısız genel müdürlüğü, İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü'dür. Çünkü 20 yılda sadece yönetici atamada 2004-2018 arası 19 defa Yönetici Atama Yönetmeliği Değişikliği bulunmaktadır. Peki MEB bu değişikliklerden mağdur olanlara ne kadar tazminat ödedi? Bilinmiyor.

Kadın eğitim yöneticisi oranı yüzde 19: MEB kadın yönetici konusunda da sınıfta kalmıştır. Ocak 2019 verilerine göre, devlet öğretmenlerinin yüzde 55'i kadın personeldir. Buna karşın eğitim kurumu yöneticilerinin yüzde 81'i erkek iken, kadın eğitim yöneticisi oranı sadece yüzde 19'dur. 2004-2018 yılları arasında 14 yılda, 19 defa Yönetici Atama Yönetmeliği değiştirmek dünyanın neresinde var? 19 bölü 14 eşittir 1,3571428571. Yılda 1,3571428571 defa yönetici yönetmeliği değişmiş. Bunun neresi başarı? Yönetmeliği çıkarmakla sorumlu olanlar, MEB'e maddi manevi tazminat ödemelidir. Bu süreçte yönetici atama sisteminde; torpile dayalı olabilecek mülakatın, diğer yöntemlerin öncelenmesi sebebiyle, "Senin sendikalın benim şirketimin insanı" mantığının hakim olabilme tehlikesi vardır. Bu nedenle de okul yöneticiliği bir meslek olarak kadrolu olamamıştır. Yönetici eğitimleri öncelenmemiştir.

Sözleşmeli öğretmenlik: Hüseyin Çelik 2006 yılında sözleşmeli öğretmenliği getirdi. Ömer Dinçer 2011 yılında sözleşmeli öğretmenliği kaldırdı. İsmet Yılmaz 2016 yılında sözleşmeli öğretmenliği yeniden getirdi. Son olarak Mahmut Özer, sözde Öğretmenlik Meslek Kanunu'nu getirerek zaten kadrolu, sözleşmeli, ücretli diye ayrışmış olan öğretmenliğe bir de uzman ve başöğretmenliği eklemiştir.

4+4+4 sistem değişikliği: Hüseyin Çelik 2006 yılında, bazı liselere seçilecek öğretmenler için yapılan öğretmen seçme sınavını kaldırdı. Son 20 yılda ilköğretimde yapılan en önemli değişiklik, 2012 yılında Ömer Dinçer döneminde yapılan 4+4+4 sistem değişikliğidir. Bu değişiklikle imam hatip ortaokulları yeniden açılmıştır. 4+4+4 sistem değişikliğiyle önceleri 5 yıl olan ilkokulun 4 yıla indirilmesi, birçok sınıf öğretmenini norm fazlası durumuna düşürmüştür.

Ortaöğretim: Hüseyin Çelik 2005'te süper liseleri, Anadolu lisesine dönüştürdü, liseleri 4 yıla çıkardı, lise çeşidini 79'dan 15'e düşürdü. 2008-2014 arasında yani Çelik, Çubukçu, Dinçer ve Avcı döneminde lise çeşidi 15'ten 9'a düşürüldü. Nabi Avcı 2014'te Anadolu öğretmen liselerini kapattı. Böylece nitelikli öğretmen yetiştirme yolunda Köy Enstitüleri'nin son parçası da yok edildi. Nabi Avcı 2014'te temel liseleri açtı, Polis Koleji'ni kapattı. İsmet Yılmaz 2016'da askeri liseleri kapattı. 2017 yılında Yılmaz, "İmam Hatip Vizyon Belgesi ve Kalite Takip Sistemi" projesini başlattı. Fen liseleri için böyle bir vizyon belgesi ve kalite takip sistemi var mı?

Denetim sistemi: Nimet Çubukçu 2010'da İlköğretim Müfettişliği yerine Eğitim Müfettişliği, Ömer Dinçer aynı yıl taşrada Eğitim Müfettişliği yerine Eğitim Denetmenleri Başkanlığını getirdi. Nabi Avcı 2014'te merkez ve taşradaki denetim mekanizmalarını birleştirdi. İsmet Yılmaz ise 2016'da yeniden ayırdı.

Lise ve üniversiteye geçiş sistemi: Hüseyin Çelik önce 2004'te OKS'yi, sonra 2008'de SBS'yi (6.7.8. sınıfta uygulanan) getirdi. Nimet Çubukçu 2010'da sadece 8. sınıfta uygulanan SBS'yi getirdi. Nabi Avcı 2014'te TEOG'u getirdi. İsmet Yılmaz 2017'de LGS'yi getirdi. Son 20 yılda ortaöğretime geçiş sistemi, 6 defa değişti. Ortalama 3 yılda bir değişiklik yapılmış. Oysa eğitimin bir yaşı 25 yıldır. Ne zaman mevcut sistemin eksi ve artılarını görüp değiştirdiniz? Bu ülkenin çocuklarına yazıktır, günahtır, ayıptır. Yükseköğretime Geçiş Sistemi'nde 2006 yılında tek aşamalı ÖSS kaldırılmış, tek oturumlu 2 bölümlü ÖSS getirilmiştir. 2010'da ÖSS kaldırılmış, tekrar iki aşamalı (YGS-LYS) olan ÖSYS getirilmiştir. 2017'de ÖSYS kaldırılmış yerine iki bölümden oluşan (TYT-AYT) YKS getirilmiştir. Son 20 yıl, Türkiye eğitim sisteminin bütüncül, veriye dayalı, pedagojik, uzun vadeli, siyaset üstü devlet politikalarının olmadığını göstermiştir. 20 yılda aynı iktidar yönetmesine rağmen; 8 defa Bakan değişmiş, aynı konuda pek çok değişiklik yapılmış, başlanılan nokta bir türlü geçilememiştir.


Yarın: Eğitim Yönetimi Profesörü Dr. Hasan Şimşek ile eğitim yönetimindeki sorunlar ele alınacak.