Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

"Balık tezgâhında kırtasiye ürünü satılıyor"

Ankara Kitap ve Kırtasiyeciler Esnaf Odası Başkanı Müslüm Küçükarzuman, “Türkiye’deki bütün esnaf, balık zamanı balık mı satalım? Ankara halinde, balık gelmemiş, balık tezgahında kırtasiye satıyor. Böyle bir şey var mı? O zaman biz de koyalım, araba lastiği satalım. Bu zincir marketlerle ilgili de bu perakende yasasının çıkması gerekiyor” dedi.

Anka Haber Ajansı

ANKARA- Ankara’da kırtasiyeciler, zincir marketlerde kırtasiye ürünleri satılmasını protesto etti. Ankara Kitap ve Kırtasiyeciler Esnaf Odası Başkanı Müslüm Küçükarzuman, “Biz, 12 ay kalemi, defteri rafımızda muhafaza ediyoruz. Oysa onlar 15 gün satıyor, sonra bulamazsınız. Türkiye’deki bütün esnaf, balık zamanı balık mı satalım? Ankara halinde, balık gelmemiş, balık tezgahında kırtasiye satıyor. Böyle bir şey var mı? O zaman biz de koyalım, araba lastiği satalım. Bu zincir marketlerle ilgili de bu perakende yasasının çıkması gerekiyor” dedi.

Kırtasiyeciler, okulların açılmasına sayılı günler kala, zincir marketlerde kırtasiye ürünleri satılmasını protesto etmek için bugün Ankara Dışkapı'daki bir kırtasiye dükkanının önünde basın açıklaması yaptı. Ankara Kitap ve Kırtasiyeciler Esnaf Odası Başkanı Küçükarzuman, kırtasiyeler dışında birçok yerde kırtasiye ürünleri satıldığını belirterek şöyle konuştu:

“Biliyorsunuz, 2022-2023 öğretim yılı pazartesi günü, anaokulu ve ilkokul birinci sınıf uyum dersleri başladı. Fakat her sene yaşadığımız gibi, biz kırtasiyeciler dışında herkes kırtasiyeci oldu. Biz ne satacağız? Bakkal, manav, kasap; herkes kırtasiye satıyor. Fakat kırtasiyeciler, kırtasiye satamıyor. Bizim en büyük sorunlarımızdan biri bu."

Küçükarzuman, konuyla ilgili konuşmasını şöyle sürdürdü:

Marketlerden kırtasiye ve kırtasiye ürünlerini çıkaralım: Bizler, sağlıklı ürün satarız. Bizler, merdiven altı ürün satmayız. Bizler vatandaşa çok yardımcı oluyoruz, çünkü bizle pazarlık yapabilirler, biz yönlendirme yapabiliriz. Ama gelin görün ki kesinlikle müşteri bize gelmiyor. Biz feryat ediyoruz. Hükümet kanalından istiyoruz; marketlerden kırtasiye ve kırtasiye ürünlerini çıkaralım. Çünkü bizi oldukça zorluyorlar. Ankara’da biz, Ankara Kitap ve Kırtasiyeciler Odası olarak 2 bin üyeye sahibiz. Bizim dışımızda ATO’ya ve çeşitli yerlere kayıtlı olan kırtasiyecilerimiz var. Toplam 4 bine yakın kırtasiyeciyiz biz. 100 bin kişi ekmek yiyor bu işten Ankara’da. Gel gelelim bizim dışımızda herkes kırtasiye satıyor. Buna bir çare bulunmasını istiyoruz.

Bizim sesimizi duymaları gerekiyor artık: Biz, 2021 senesinde bir tasarı hazırladık. Dedik ki ‘Bin 500 metrekarenin altında olan zincir marketlerde kitap, kırtasiye satılmasın. Bin 500 metrekarenin üstünde olan marketlerde de 12 metrekare reyon ayarlasın’. Fakat bu tasarı ne hikmetse bir türlü komisyondan aşağı inmiyor. CHP’ye biz önerge verdirdik. Bu önergeyi reddettiler. İktidar partisi ‘Biz getirelim’ diyor, fakat onlar da bir türlü getirmiyor. Bizim sesimizi duymaları gerekiyor artık.

Bunların hiçbiri kitapçı, kırtasiyeci değil: Şimdi okullarda ticaret yapılıyor. Özel okullar zaten kırtasiyeciden mal almıyor. Neden? Çünkü orada stant açtırıyor. Anlaşıyor, para karşılığında birilerine sattırıyor. Bunların hiçbiri kitapçı, kırtasiyeci değil. Bütün belediyeler ayni yardım yapmaya başladı. Bu belediyelerin işi ayni yardım yapmak değil ki. Büyükşehir Belediyesi’yle Ankara’da bir anlaşma yaptık. Başkent Kart’a yatırılan eğitim harçları, kodlama sistemiyle kırtasiye ve kitapçılardan başka bir yerde geçmiyor. Sayın Mansur Yavaş’a da teşekkür ederiz.

Üvey evlat olmak istemiyoruz: Şurada trafik polisi, zabıta en rahat bize cezayı keser. Vergiden zaten kaçamıyoruz. Biz neyiz bu ülkede? Üvey evlat olmak istemiyoruz. Eğitim-öğretim kırtasiyecisiz olmaz. 

Bütün ürünlerimiz dışarıdan geliyor: Bakın, birinci sınıf çocuğunun çantası bugün bin liraya doluyor. Yüzde 150 zam var. Daha da artıyor. Kâğıt fabrikamız yok, kâğıdımız dışarıdan geliyor. Bütün ürünlerimiz dışarıdan geliyor.

Binlerce insan Türkiye’de bu işten ekmek yiyor: Mesleğimizle ilgili biz, 2004 yılına kadar mesleki ustalık belgesi veriyorduk. Bu belgeyi 2004 yılında kaldırdılar. 2013 senesinde de kitap ve kırtasiye satıcılığını meslek olmaktan çıkardılar. Dediler ki ‘bu iş meslek olmaz’. Binlerce insan Türkiye’de bu işten ekmek yiyor. Böyle bir şey olabilir mi? 

Onlar her gün reklam veriyor: Zincir marketler çok fazla reklam veriyorlar. Biliyorsunuz, çok bağıran, bizim ülkemizde her zaman haklı. Biz bağıramıyoruz, bizim sesimiz çıkmıyor. Kimse duymuyor bizi. Ama onlar her gün reklam veriyor. Halbuki onlar bizden daha pahalılar. Gider kalemlerimiz de çok yükseldi. Zaten kiralar aldı başını gitti. İşçi ve sigorta maliyetimiz çok yüksek.

Balık tezgahında kırtasiye satıyor: Bizim kapatmamız, işsizler ordusu olması demektir. Çok basit görünebilir ama biz, 12 ay kalemi, defteri rafımızda muhafaza ediyoruz. Oysa onlar 15 gün satıyor, sonra bulamazsınız. Ben şunu anlamakta zorlanıyorum. Yani şimdi Türkiye’deki bütün esnaf, balık zamanı balık mı satalım? Ankara halinde, balık gelmemiş, balık tezgahında kırtasiye satıyor. Böyle bir şey var mı? O zaman biz de koyalım, araba lastiği satalım. Bu zincir marketlerle ilgili de bu perakende yasasının çıkması gerekiyor. Bunu çıkarmadıkları sürece bizim gibi 22 tane iş kolunu mahvettiler.