Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Robert De Niro'nun mezar taşı
Robert De Niro'nun mezar taşı
Gece Müzeciliği konserleri başlıyor
Gece Müzeciliği konserleri başlıyor
123456789
Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Robert De Niro'nun mezar taşı
Robert De Niro'nun mezar taşı
Gece Müzeciliği konserleri başlıyor
Gece Müzeciliği konserleri başlıyor
123456789

Kişisel Gelişim Dehası: Dale Carnegie

Alper Sezener

"Ne olursa olsun, her zaman kendin ol."

“Yaptığın şeyi sevmediğin sürece asla başarıya ulaşamazsın.”

“Hareketsizlik şüphe ve korku doğurur. Eylem güven ve cesareti besler. Korkuyu yenmek istiyorsan dışarı çık ve meşgul ol.”

"İtibarından çok karakterinle ilgilen, çünkü karakterin ne isen odur, oysa itibarın yalnızca başkalarının senin hakkında düşündüğü şeydir."

“Başarı, istediğini elde etmektir. Mutluluk elde ettiğini istemektir."

“Başkası için bir şey yaparsan, asla hatırlama. Biri senin için bir şey yaparsa, asla unutma."

"Korku, güven eksikliğinin bir sonucudur. Güven eksikliği, ne yapabileceğinizi bilmemenin sonucudur. Ne yapabileceğinizi bilmemek ise deneyim eksikliğinden kaynaklanır. Deneyim eksikliği ise yeni bir şey yapmamaktan kaynaklanır."

"İki gözünü de bir milyon dolara satar mıydın... veya iki bacağını... veya ellerini... veya işitme duyunu? Sahip olduklarının farkına var, onları hiçbir servet karşılığında satmayacağını göreceksin. Eğer kıymetini bilirsen, hayattaki en iyi şeyler senindir."

*

24 Kasım 1888’de Maryville, Missouri'de yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi.

Her gün okuldan önce inekleri sağmak için sabahın dördünde uyandı; okula gidebilmek için at sırtında elli mil yol katetti.

Nereden geldiğini hiçbir zaman unutmadı. Kendisini her seferinde Missouri'den "basit bir taşra çocuğu" olarak tanıttı.

Çok küçük yaşlardan itibaren topluluk önünde konuşmaya karşı güçlü bir sevgi ve tutku besledi ve lisede münazaralarda çok aktifti.

Çok fakir olduğu için sevgilisi tarafından reddedilip kalbi kırıldığında, bir gün zengin olacağına yemin etti.

Warrensburg Devlet Öğretmen Koleji'ne gitti ve mezun olur olmaz Nebraska'da bir firmada satış elemanı olarak çalışmaya başladı.

Ayrıca oyunculuk alanında kariyer yapmak üzere New York'a taşındı ve Genç Erkekler Hristiyan Derneği’nde topluluk önünde konuşma dersleri verdi.

Bu süreçte kendi ders programı ve kitabı için gerekli planlamaları yaptı.

Özgüven ve özsaygı oluşturmanın en hızlı ve en etkili yolunun topluluk önünde konuşmaktan ve insanlarla kurulacak doğrudan etkileşimden geçtiğini düşündüğü için bu konu ile ilgili bir eğitim seti üstünde çalışmaya başladı.

Kısa sürede çok da başarılı oldu. 1915’te “Etkili Konuşma Sanatı” (Art of Public Speaking) isimli kitabı ile milyonlara ulaştı. Kitabı 1920 ve 1926’da çeşitli ders programlarına ve öğrenci kitlesine uygun olarak geliştirdi.

1930'ların başlarında kitapları ve radyo programıyla tanındı.

“Dost Kazanma ve İnsanları Etkileme Sanatı” (How to Win Friends and Influence People) 1936 yılında yayınlandığında, anında başarıya ulaştı ve ilk ayda 333 bin kopya sattı.

Kitap öyle başarılı oldu ki toplamda dünya çapında 30 milyondan fazla sattı ve Time dergisinin tüm zamanların en etkili 100 kitabı listesinde 19. sırada yer aldı.

Kitap, Amerikan tarihinin en başarılı kitaplarından biri olarak tescil edildi.

Bu başarı, kendisinden daha fazla eser ve konferans talebini de artırdı.

Konferansların, eğitimlerin yanı sıra gazetelerde köşe yazarı olarak çalışmaya başladı.

Ayrıca, dünya çapında birkaç şubesi olan Etkili Konuşma ve İnsan İlişkileri Enstitüsü'nü kurdu.

Başkalarına başarı basamaklarını tırmanmayı öğretmeyi seviyordu. Onun değerli tavsiyeleri çeşitli iş ve akademi alanlarında kullanıldı ve pek çok ünlü insanın başarısına ilham kaynağı oldu.

1955 yılında sağlığı bozulmaya başladı ve 1 Kasım 1955'te bir tür kan hastalığı sonucu hayata gözlerini yumdu. Belton, Cass County, Missouri mezarlığına gömüldü.

Ölmeden kısa bir süre önce mezun olduğu okulda yaptığı konuşmada "Öğrenmek o kadar da önemli değil, önemli olan öğrenirken nasıl bir insan olduğundur" demiştir.

*

Bu başarı dolu yaşam öyküsünün sahibi üretken bir yazar, zeki bir öğretmen, coşkulu bir hatip, becerikli bir kişisel gelişim, satış ve pazarlama eğitmeni olan Dale Harbison Carnegie.

Onun başarı hikâyesi, hayallerimizi gerçekleştirmek için asla durmamamız ve çok çalışmamız konusunda bize çağrıda bulunuyor.

Sözleri, eylemleri ve kitaplarıyla dünya çapında milyonlarca insana ilham veren Carnegie “Dost Kazanma ve İnsanları Etkileme Sanatı" kitabında şöyle diyor:

Başaracağınıza inanın, başaracaksınız."

"Diğer insanları sevmeyi, onlara saygı duymayı ve onlardan keyif almayı öğrenin.”

*

Anlatılan meşhur bir hikâyeye göre, Carnegie kısa sürede çok zengin olunca Maliye ve Hazine Bakanlığı müfettişleri malvarlığı ile ilgili soruşturma başlatmışlar.

Tüm hesap defterlerini, kazancın nereden geldiğini, ödemelerin nerelere yapıldığını tüm detaylarıyla didik didik ettikten sonra her şeyin yasalara uygun olduğunu görünce şaşkınlıklarını gizleyememişler.

Bu kadar büyük bir servetin bu kadar kısa sürede nasıl yapılabildiğini sorduklarında Carnegie “Çok basit” diye cevap vermiş; “Başarmak istediğim şeye beş dakika odaklanıyorum.”

Haliyle memurlar bu cevabı şaka olarak kabul etmişler. “Ne yani, beş dakika odaklanarak bu kadar başarılı ve zengin olmak mümkün olabilir mi?” diye gülmüşler.

“Siz de deneyin,” diye cevaplamış Carnegie; “Bir fikre, isteğe, arzuya, tutkuya beş dakika odaklanın. Neler değiştiğini göreceksiniz.”

Bunu denemeye çalışan memurlar bir dakikadan fazla herhangi bir düşünceye odaklanamadıklarını gördüklerinde yüzleri buruşur.

Neden böyledir?

Hedef yoksunluğu mu? Arzu eksikliği mi? Odaklanma problemi mi?

*

Modern insanın bir konuya, bir işe, bir başkasına odaklanmada sorun yaşadığı bir gerçek. Görüntülerin devamlı aktığı, hızın her şeyi belirlediği ve kısa zamanda azami kazanca bağımlı bir yaşam döngüsünün kutsandığı dijital ve görsel bir dünyada yaşıyoruz.

Okuyarak değil izleyerek öğrenme devrindeyiz.

Bu çağda uyarıcıların dikkatleri çabucak dağıttığını, heveslerin çabuk geçtiğini, birden fazla konuya bölündüğümüzü, daldan dala atladığımızı, kısa yolların, hap bilgilerin makbul olduğunu yineleyelim.

Beş dakikalığına bile bir şeye tam olarak odaklanmak, onu analiz edip anlamak ve kavramak oldukça güç olabilir.

Carnegie bu hakikati yirminci yüzyılın başında erkenden görüp tespit etmiş ve kendince ürettiği çözüm yollarını yaşamına uygulayıp başarıyı yakalamış görünüyor.

*

İki binli yılların kişisel gelişim pazarında “gerçek potansiyelinizi keşfetmeyi öğreten” “günlük yaşamdaki çıkmazları ve engelleri aşmanıza yardımcı olmaya odaklanan” binlerce koç, binlerce kitap var.

İstisnalar hariç, bu koç yazarların birçoğunun bir gecede yazar olduğu, ortaya konan ürünlerden belli oluyor. "Beş kolay adımda / doksan dakikada / üç vakte kadar (arzuladığınız şey) nasıl yapılır?" sihirbazlığı üzerine hâlihazırda indirimli, promosyonlu eğitim programları, kitap setleri piyasayı ele geçirmiş durumda.

Piyasada “her şeyin uzmanı” olanların hakimiyeti meşhur ve ülkenin mevcut potansiyelinin çok üstünde bir “guru” enflasyonu var.

Dolayısıyla, böylesine oynak bir piyasa ortamında Dale Carnegie'nin sağduyu ve basitlik üzerine kurulu yaklaşımı okuyucuya fazla sıradan gelebilir.

Fakat, yadsınamaz da bir hakikat var. Onun fikirleri bir asır önce formüle edilmiş olsa da günümüz toplumunda hâlâ geçerliliğini koruyor.

Etkili iletişim kurmanın ve insanları teşvik etmenin o dönemde olduğu gibi günümüzde de ne kadar önemli olduğu bilinen bir gerçek.

İçinde bulunduğumuz dijital çağda, başkalarının güvenini kazanmak ve onları bir işin paydaşı kılmak için insani becerilerin gelişmiş olması gerekiyor.

Entelektüel kapasite ve soyut zekâ dışında duygusal zekanın önemi artık yadsınamaz olduğuna göre, Carnegie güncelliğini korumaya devam edecektir.

Okumakta fayda var.