Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Şefika Kutluer Festivali 24 Kasım'da başlıyor
Dünyanın en pahalı muzu
Dünyanın en pahalı muzu
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Mehmet Ali Erbil hakkındaki iddianame
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
Uğur Dündar'a açılan babalık davası
123456789

Türkiye-İsrail yakınlaşmasına dair...

Türkiye-İsrail arasındaki sınırlı yakınlaşmanın nedeni enerji nakil hattı EastMed mi? Karşılıklı atanacak büyükelçiler boru hattı projesinin kapısını açabilir mi? Türkiye-İsrail çıkarlarının örtüşmesi için beklentiler neler olabilir? Büyükelçi ataması, Doğu Akdeniz Gaz Forumu üyeleri arasında bir “kama” yaratma girişimi mi?

Gazete Durum Analiz

ANKARA- Türkiye-İsrail arasındaki sınırlı yakınlaşmanın nedeni enerji nakil hattı EastMed mi? Türkiye, İsrail ile normalleşmeden önce İran ve Rusya ile Suriye'de “teröristler”in kim olduğu konusunda anlaşmaya vardı mı? Karşılıklı atanacak büyükelçiler boru hattı projesinin kapısını açabilir mi? Türkiye-İsrail çıkarlarının örtüşmesi için beklentiler neler olabilir? Büyükelçi ataması, Doğu Akdeniz Gaz Forumu üyeleri arasında bir “kama” yaratma girişimi mi?

Türkiye'nin, İsrail ile ilişkilerini geliştirmeye yönelik çabası, bu ülke ile yakın zamanda yaptığı resmi temaslarda kendini göstermişti. İsrail Cumhurbaşkanı İssac Herzog ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 12 Temmuz 2022'de bir telefon görüşmesi yaptı, ardından her iki ülkenin bakanları ve yetkilileri arasında resmi temaslar yapıldı. 

Temaslar, iki ülke arasında yıllardır süren gergin ilişkileri onarmak için bir girişim olarak algılandı. İsrail Başbakanı Yair Lapid'in ofisinden yapılan açıklamada, İsrail ve Türkiye'nin diplomatik ilişkilerini yeniden tesis etmeye karar verdiği duyuruldu.  

Mavi Marmara olayının ardından gerilen ilişkiler nasıl oldu da tekrar normalleşme sürecine girdi?

Tel Aviv ile yakınlaşma nedenleri 

Erdoğan, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de içine düştüğü izolasyonu kırma ihtiyacının farkında. Başta Mısır, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği ile diğer paydaşlar, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki taleplerine karşı hoşgörülü değiller.

Ankara, Doğu Akdeniz'deki taleplerinin kabul edilmesinin zor olduğunun farkında olsa da bu bölgedeki doğal gaz projelerinde pay sahibi olmak istiyor ve bu konuda İsrail'le iş birliği yapmak zorunda.

2016'da Türkiye, İsrail gazını Avrupa'ya ithal etmek için bir plan geliştirdi. İlişkilerin gerilmesi bu süreci sekteye uğrattı. İsrail, Girit ve Yunanistan üzerinden Avrupa'ya doğal gaz taşımayı amaçlayan bir boru hattı olan East-Med projesini kabul etti. 

Bu durum Ankara'yı kızdırdı. Doğu Doğu Akdeniz Gaz Forumu'na üye ülkelerin Türkiye'nin Akdeniz'de gaz arama ve sondaj faaliyetlerini engellemek istediği bilinen bir gerçek.

Bu durum karşısında, Türkiye'nin ikili ilişkileri onarmak için attığı adımlar ve siyasi ilişkileri güçlendirmek istemesi, forumun diğer üyeleri arasında İsrail'in ittifaka bağlılığı konusunda şüpheleri artıracak, Türkiye'nin çıkarlarına hizmet eden bir kama görevi gördüğü yönünde okunacaktır.

Netanyahu hükümetinin düşmesi

Netanyahu hükümetinin düşmesi ile Erdoğan ile Netanyahu arasındaki kişisel kan davası sona ermiş oldu. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, 15 Temmuz'da, Erdoğan ile Herzog arasındaki görüşmeye ilişkin şu değerlendirmede bulunmuştu: "Sorunlu alanların çözümüne yönelik adımlar atılmalıdır.” 

Çelik, Filistin meselesi, turizm ve ticaret gibi her iki ülke için "kazan-kazan" olması gereken alanların iki tarafça tartışılacağını da dile getirdi.

Çelik'in açıklamaları, Erdoğan'ın seçime giderken bölgesel güçlerle gerilimi azaltma arayışına girdiğinin sinyalleri gibiydi. Netanyahu'nun görevden ayrılması Erdoğan için Yair Lapid başkanlığındaki İsrail hükümeti ile ikili ilişkilerin güçlendirilmesi için bir fırsat niteliği taşıyor olabilir.

Fakat, yeni İsrail hükümeti, Türkiye'nin İsrail ile ilişkilerini düzeltme konusundaki niyetlerini ve ciddiyetini ölçmek isteyecektir.

İsrail'in kronik kuşkuları

Çünkü, İsrail'in geçmişe dayanan kronik kuşkuları var.

Erdoğan'ın, Filistin meselesinin hamisi olarak kendini görmesi ve bu konudaki siyaseti kuşkuların başında geliyor.

Bu kuşkulara rağmen İsrail, Ankara'nın ilişkileri iyileştirme çabalarının gerçek anlamda bir yakınlaşma sağlamasa da kendi çıkarlarına hizmet edeceğinin farkında.

Şimdilik, Tel Aviv açısından, Erdoğan'ın ilişkileri yeniden canlandırma yönündeki girişimi, propaganda siyaseti ile gösterilen çaba arasındaki farkı ortaya çıkaracak bir samimiyet testi niteliğinde.

Ankara bu samimiyet testini kısa süre önce İstanbul Havalimanı'nda bir Hamas üyesini tutuklayıp sınır dışı ederek vermiş oldu.

İsrail, Ankara'nın bu yakınlaşmadan kazanç elde etmek istediğinin farkında. Bu nedenle Ankara'ya siyasi anlaşmazlıklarını aşmak için yerine getirmesi gereken net taleplerde bulunacaktır.

Bu durum uluslararası ilişkilerin doğal bir yansımasıdır.

Samimiyet göstergesi olarak İsrail, Türkiye'den Hamas bürolarının kapatılmasını ve Filistin meselesine yönelik İsrail siyasetine düşmanlığı körükleyen açıklamalardan kaçınılması gibi talepleri olacaktır. Bu durum malumun ilanıdır.

Erdoğan'a bakış

Fakat, Türkiye'nin İsrail ile ilişkisini iyileştirme girişimleri, kronik sorunlarla ve engellerle karşı karşıyadır. 

İsrail sağının etkili liderleri, Türkiye Cumhurbaşkanı'nın güvenilir bir kişi olmadığına ve İsrail politikalarına karşı başka ülkeleri kışkırtmaya devam edeceğine inanıyor.

İsrail'de, Erdoğan'ın ideolojik olarak Müslüman Kardeşler'e bağlı olduğuna ve onlarla olan ittifakından vazgeçmek istemediğine yönelik yaygın bir kanı var. Diğer yandan Türkiye'nin, Maraş'ın bir bölümünü yeniden açmak istemesi ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne iade edilmesi talebi İsrail açısından tahkimli alanlardan başka biri.

İsrail, istihbarat değerlendirmesinde, “Türkiye, bölgedeki giderek artan askeri eylemleri nedeniyle 2021 için izlenmesi gereken en büyük tehlikelerden biri” ifadesi ile Türkiye'yi tehdit listesinde, İran'dan sonraki yere yerleştirdi.

Buna rağmen Türkiye, ABD'den sonra İsrail savunma fabrikalarının en büyük ikinci ev sahibi konumunda. 1970'lerin sonundan itibaren İsrail-Türkiye arasında, F-4 Fantomları ve F-5 uçakları ve 170 adet M60A1 tankının modernizasyonu için askeri anlaşma imzalandı. 

2021'de Türkiye'nin İsrail'e ihracatı 4.7 milyar ABD dolarına ulaşarak İsrail'i Türk ürünlerinin en büyük dokuzuncu ithalatçısı haline getirdi. 2022 yılının ilk dört ayında Türkiye'nin İsrail'e ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 35 artarak 1.851 milyar dolara ulaştı. İsrail, Türk ürünlerinin en büyük sekizinci ithalatçısı oldu. 

Bu durum, Türkiye ile İsrail arasındaki ekonomi ve ticaretin karşılıklı yatırımların arttığını gösteriyor. 

Sonuç olarak, Ankara Hamas'a karşı tavrında sağlam değişiklikler göstermedikçe, İsrail Türkiye'ye açılmayacak ve Türkiye ile siyasi ilişkileri yeniden kurmayacaktır. Bir kayma meydana gelse bile, İsrail ve Kıbrıs arasındaki ekonomik münhasır alan konusundaki sorunlar İsrail-Türkiye yakınlaşmasına ek bir kısıtlama getiriyor.

Fakat Ukrayna-Rusya Savaşı'nın enerji tedariki açısından yarattığı sorunlar, Türkiye ve İsrail için iletişim kanallarını iyileştirmesi yönünde itici bir güç olarak görülebilir.

Hem Türkiye hem de İsrail açısından İsrail gazını Doğu Akdeniz'deki bir boru hattıyla Türkiye'ye getirme ihtimali, ilişkileri onarmak için iyi bir teşvik olduğu düşünülebilir.

Ukrayna'daki olaylar, Türkiye'nin İsrail ve diğer Orta Doğulu aktörlerle yakın zamanda yürüttüğü yakınlaşma çabaları ile birlikte doğal gaza aciliyet duygusuna odaklandığında siyasi engeller çözülebilir. Yapılması gereken Türkiye'nin, İsrail ile normalleşmeden önce İran ve Rusya ile Suriye'de “teröristler”in kim olduğu konusunda anlaşmaya varmasıdır.

Aksi takdirde tahkimli alanlar temizlenmeden Doğu Akdeniz'deki enerji transferi gerçekleşemez.