Afyonkarahisar’daki 2.600 yıllık anıtın gizemi çözüldü
Afyonkarahisar’daki 2.600 yıllık anıtın gizemi çözüldü
Tarihin bilinen en eski alfabesi
Tarihin bilinen en eski alfabesi
Gevaş İlçe Halk Kütüphanesi hizmete sunuldu
Gevaş İlçe Halk Kütüphanesi hizmete sunuldu
Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı
Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı
123456789
Afyonkarahisar’daki 2.600 yıllık anıtın gizemi çözüldü
Afyonkarahisar’daki 2.600 yıllık anıtın gizemi çözüldü
Tarihin bilinen en eski alfabesi
Tarihin bilinen en eski alfabesi
Gevaş İlçe Halk Kütüphanesi hizmete sunuldu
Gevaş İlçe Halk Kütüphanesi hizmete sunuldu
Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı
Deniz Akkaya hakkında gözaltı kararı
123456789

İsrail'e F-35 vetosu

Hollanda'da temyiz mahkemesi, İsrail'e F-35 savaş uçağı parçalarının satışının durdurulmasına karar verdi.

AZE Haber Ajansı

HOLLANDA - Lahey Temyiz Mahkemesi, verdiği kararda, uluslararası insancıl hukuk ihlalleri sebebiyle İsrail'e F-35 savaş uçağı parçalarının satışının durdurulmasına hükmetti. Mahkemeden yapılan açıklamada, insan hakları örgütleri Oxfam Novib, PAX ve The Rights Forum'un, İsrail'e F-35 savaş uçağı parçalarının ihracatının durdurulması talebini reddeden mahkeme kararına ilişkin temyiz talebinin kabul edildiği belirtildi. Açıklamada, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında sivillere verdiği zararı yeterince dikkate almadığı kaydedilerek, Hollanda'nın İsrail'e F-35 parçalarının ihracatını yedi gün içinde durdurmasına hükmedildiği bildirildi.

İsrail'in F-35 savaş uçaklarının Gazze Şeridi'nde insancıl hukuku ciddi şekilde ihlal etme riskinin açık olduğuna dikkat çekilen açıklamada, "İsrail'in saldırıları, aralarında binlerce çocuğun da bulunduğu sivilleri orantısız şekilde öldürmüştür." ifadelerine yer verildi. Hollanda'nın taraf olduğu çeşitli uluslararası düzenlemeler uyarınca, insancıl savaş hukukunun ciddi şekilde ihlal edilme riskinin açık olduğu durumlarda askeri teçhizatın ihracatını yasaklamak zorunda olduğu hatırlatılan açıklamada, bunun Hollanda'dan, İsrail'e hiçbir F-35 parçasının ihraç edilemeyeceği anlamına geldiği belirtildi.

Açıklamada, Hollanda Dış Ticaret Bakanlığının, İsrail'e F-35 savaş uçağı parçalarının satışına imkan veren 2016 tarihli ihracat lisansını durdurması gerektiği ifade edildi. Davada insan hakları örgütleri, 4 Aralık'ta yapılan duruşmalarda, İsrail'e F-35 parçalarının ihracatının, İsrail'in Gazze'de işlediği "muhtemel savaş suçlarına" Hollanda'nın ortak olması anlamına geldiğini kaydetmişti. Avukat Liesbeth Zegvield, duruşmada yaptığı açıklamada, "Devlet, İsrail'e F-35 parçası teslimatını hemen durdurmalı." ifadesini kullanarak, mahkemeden bu parçaların ihracatına yasak getirmesini talep etmişti.

İlk derece mahkemesinin 15 Aralık'taki kararında, Hollanda'nın, daha önce tesis edilen lisans kapsamında İsrail'e F-35 parçası satışını durdurmak zorunda olmadığı belirtilmişti. Kararda, Hollanda'nın İsrail'e F-35 parçaları sevkiyatı kararı alırken, "İlgili menfaatleri gözettiği ve söz konusu karara makul şekilde ulaştığı" sonucuna vardığı kaydedilmişti.

Lahey Temyiz Mahkemesinde 22 Ocak'ta yapılan duruşmada, insan hakları örgütlerinin avukatları, Hollanda hükümetinin İsrail'e F-35 parçaları sevkiyatını durdurması talebini reddeden ilk derece mahkemesinin kararını bozmasını istemişti.

İnsan hakları örgütlerinin avukatı Zegveld, F-35 parçalarının ihracatının, İsrail'in Gazze'de işlediği "muhtemel savaş suçlarına" Hollanda'nın ortak olması anlamına geldiğini belirtirken, mahkemenin ilk verdiği kararda ihracatı durdurmamasının hukuken yanlış ve eksik bir değerlendirme olduğunu ileri sürmüştü. Birleşmiş Milletler (BM) kuruluşlarınca Gazze'de ihlaller tespit edildiğini belirten Zegveld, Temyiz Mahkemesinden Hollanda'nın İsrail'e F-35 parçaları sevkiyatını durdurması yönünde karar almasını talep etmişti.

Hollanda devletinin avukatları ise Gazze'deki durumun henüz karmaşık olduğu, ülkenin ekonomik menfaatleri için F-35 satışının gerekliliği, ikili ilişkilerin önemi ve Hollanda yapmasa dahi diğer ülkelerin satmaya devam edeceği şeklindeki gerekçelerle İsrail'e F-35 parçaları gönderilmesini durdurma zorunluluğu olmadığını öne sürmüştü.