Ankara’nın medya yüzü AKK Medya Çalışma Grubu
Ankara’nın medya yüzü AKK Medya Çalışma Grubu
Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Robert De Niro'nun mezar taşı
Robert De Niro'nun mezar taşı
123456789
Ankara’nın medya yüzü AKK Medya Çalışma Grubu
Ankara’nın medya yüzü AKK Medya Çalışma Grubu
Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Robert De Niro'nun mezar taşı
Robert De Niro'nun mezar taşı
123456789

İran'da yolun sonu mu, sonun başı mı? -2-

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Atay Develioğlu, İran'da rejim için asıl tehlike çanlarının, protesto gösterilerinde özgürlük isteyenlere ekmek isteyenlerin de katılması halinde çalacağını kaydetti.

Hale Tuna Kuterdem

ANKARA- Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Atay Develioğlu, İran rejiminin henüz Devrim Muhafızlarını sokağa sürmediğini söyledi. İran'ın protestoculara daha sert davranmamasının gerisinde Avrupa ile ilişkilerin ve yaptırımların kaldırılması umudunun yattığını belirten Atay, protestoların engellenememesi halinde, ileride rejimin olayları kanlı şekilde bastırma tehlikesine işaret etti. Atay, rejim için asıl tehlike çanlarının, protesto gösterilerinde özgürlük isteyenlere ekmek isteyenlerin de katılması halinde çalacağının altını çizdi. 

İran konusunda Dr. Atay Develioğlu ile söyleşimize devam ediyoruz:

Hale Tuna Kuterdem: Yönetimde sokakları kontrol altına alma yetisi görüyor musunuz?

Dr. Atay Develioğlu: Evet görüyorum. Aslında çoktan kontrol altına alabilirlerdi. Ne kadar gerçeklikten uzakmış gibi konuştuğumun farkındayım. Evet İran rejimi yumuşak davranıyor. Bunu söyleyince, "Bu nasıl yumuşak davranma?" diyebilirsiniz. Tekrar söylüyorum İran rejimi çok daha sert bir müdahaleyle bir iki gün içinde aslında bütün gösterileri bastırabilirdi.

Hale Tuna Kuterdem: Toplu mezarları mı kastediyorsunuz?

Dr. Atay Develioğlu: Artık o dönemde değiliz ama ona yakın şiddet de bunu bitirebilir. Ancak dozajı daha düşük tutarak bitirmeye çalışıyor. İran devleti açısından iyi bir taktik olduğu kanaatinde değilim. Ya şiddeti çok daha düşük tutmalıydı ya da çok sert olmalıydı. İkisinin arasında kaldı. Vietnam Savaşı'nda ABD'nin kaybetmesine benziyor.  

Bu işin sokakta şiddetle çözüleceği kanaatindeyim

Önünde sonunda gösterileri bu şekilde sakinleştiremeyeceklerini görünce daha şiddetli bir cevap verecekler. Bu işin sokakta şiddetle çözüleceği kanaatindeyim. Devrim Muhafızları sokağa inmediler henüz, tek tük görüldüler. Müze olan, manevi değeri olan bir ev yakılınca ortaya çıktılar. Devrim Muhafızları İran ordusunun bir kanadıdır. Zırhlı birliği, topçu birliği, hava birliği... bildiğimiz klasik bir ordudur. Kısaca şunu söylüyorum. Ordu sahaya inmedi. Paramiliter diyebileceğimiz yarı kolluk güçleri ve polis mücadele ediyor. Ordu sokağa çıkarsa bu işi bitirir.

Hale Tuna Kuterdem: Peki ordu, Devrim Muhafızları olaya nasıl bakıyor? 

Dr. Atay Develioğlu: Paramiliter güçler Devrim Muhafızları'nın altında çalışıyor. Devrim Muhafızları her zaman şahin güç olmuştur. İç politikayı kendi güçlerini artıracak bir fırsat olarak görüyorlar. Devrim Muhafızları'na kalsa çoktan sahaya çıkmışlardı. Ama İran'daki rejim şu ana kadar Devrim Muhafızları'nı aktif olarak kullanmama kararı vermiş görünüyor. Ama böyle giderse ileride, önünde sonunda Devrim Muhafızları sahaya çıkacak ve gösterileri onlar bitirecek. 

Bu, İran’daki rejimin suyunun ısındığını gösteriyor. Pek çok kişi bu gösteriler sonunda “İran’daki rejim değişir, dönüşür” yorumu yaptı. Böyle bir şey olmayacak. İran'ın Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi son derece sert bir kişi. Yaklaşık 4  bin Halkın Mücahidi örgütü üyesi hapishanedeydi, seri biçimde idam edildi. Bu kararları alan yargı üyelerinden biri de Reisi idi. 

Reisi aşırı muhafazakar, eğitimi şaibeli

Dahası Reisi daha 20 yaşında devrimde sokağa çıkmış fanatik bir militan. Herhangi bir eğitimi yok. 20 yaşında biri hukuk fakültesi öğrencisi olabilir. Bir dini medreseye girip eğitimi tamamlayıp içtihat verebilme yeteneğine sahip olabilir mi, hayır olamaz. En fazla öğrenci olabilir. 20 yaşındayken sokaklara çıktı ve anlaşılan kendini gösterme açısından başarılıydı. Devrimin üst düzey yöneticilerinin gözüne girmiş olmalı ki onu hemen savcı yaptılar. Hızla ilerledi. Bir kentin, ardından bölgenin başsavcısı oldu. Ve ağır ceza davalarına bakıyor. 1980'lerdeki uygulamalarda solcu bir genç kız, gösterilere katılmış ve idam cezası verilmiş. İran’da doktor raporu ile bekareti kanıtlanırsa kadın mahkum idam edilemiyor. Savcının emri ve onayıyla gardiyan kadına tecavüz ediyor, ondan sonra idam edilebiliyor. Bir kadın bakire olarak ölürse cehenneme gitmez anlayışı var. Oysa cehenneme gitmesi isteniyor. Bu savcılardan biri de Reisi idi. Yani bugünkü İran Cumhurbaşkanı. 

Hale Tuna Kuterdem: Bu denli muhafazakarsa neden Devrim Muhafızları'nı sahaya sürmüyor? 

Dr. Atay Develioğlu: Reisi'ye kalsa çoktan bu sertlik yapılırdı. Reisi, Cumhurbaşkanlığı'na da kerhen oturtulmuş olabilir. Reisi, şimdiki rehber Hamaney öldükten sonra rehber olacak kişiydi. Aşağı yukarı herkes biliyordu. Hamaney'in de şimdiye kadar ölmesi bekleniyordu. 5 yıldır aşağı yukarı Hamaney bu yılı çıkaramaz, sağlığı iyi değil haberleri geliyor. Hâlâ yaşıyor ve hâlâ rehber. 

Reisi, bir cumhurbaşkanı olarak durumu riske attı. Bir cumhurbaşkanı mutlaka yıpranır ve yıprandığı için de rehber olma olasılığı azalır. Belki ona rağmen yine de rehber olacak. Ama İran'daki rejim kollektif bir rejim, tek adam rejimi asla değil. Kollektif karar alınıyor. Neden Reisi gibi sert biri doğrudan Devrim Muhafızları'nı sokağa çıkarmadı, başka bir mevzu.

Avrupa yüzünden sertleşmeyi göze almıyor olabilir

Yani rejim kendi içinde bunun planını yapıyordur. Unutmamak lazım ki İran’ın asıl sorunu ekonomik kriz. Ekonomik krizi aşmanın tek yolu da ABD'nin uyguladığı yaptırımlardan kurtulmayı görüyorlar. Bu süreçte Avrupalılarla aralarında dirsek teması var. Avrupalılar İran'ın tekrar uluslararası sisteme eklemlenmesini, yaptırımların kalkmasını istiyor ve ABD ile İran arasında arabuluculuk yapıyor.

Ancak Avrupalılar İran’ın insan haklarına daha saygılı, daha demokratik, hiç olmazsa uluslararası medyada çok göze batmayacak biçimde bir rejim örneği vermesini hep tavsiye ediyor ve istiyor. Belki Avrupalıları tümüyle karşılarına almak istemiyorlar. Avrupalılar hiç memnun değil bu durumdan, yeni yaptırım kararları aldı biliyorsunuz. Sadede gelirsek, pek çok kişinin beklediği gibi rejim değişmeyecek, yumuşamayacak. Ve göstericiler önünde sonunda sokaklardan temizlenmiş olacak.

Hale Tuna Kuterdem: O zaman genç damarlarından birini kesmiş olmayacaklar mı?

Dr. Atay Develioğlu: Şimdilik rejim ömrünü uzatacak ama görünen o ki bu rejim böyle yaşamaya devam edemez. Son bir şey söyleyeyim, Humeyni öldüğünden beri 30 yıldır özgürlük isteyenler dönem dönem sokağa çıktılar, dönem dönem ses getiren büyük gösteriler de yaptılar. Fakat rejimi endişelendiren gösteriler bir iki defa oldu. En büyüğü 2019 kışında Meşhed'de başlamıştı. 

Özgürlük isteyenlerle ekmek isteyenler

Özgürlük isteyenlerle ekmek isteyenlerin birlikte sokağa çıktığı gösterilerdi. Çünkü ekmek isteyenler rejimin destekçisi, rejimi kuranlar. Bugün özgürlük isteyenler, onların aileleri zaten hep rejime karşıydılar. Onlar zaten muhalifti. Muhaliflerin yine muhalif olması rejim açısından çanları çaldırmıyor. Tabanını oluşturan sınıfın üyeleri bir ekonomik kriz üzerine “açız” diye sokağa çıktılar. “İslami rejimi biz kurduk ama aç olarak yaşamak istemiyoruz” dediler. Hemen onlara özgürlük isteyenler de katıldı. Özgürlük isteyenler, ekmek isteyenler bir arada ortaya çıkıp “reform istiyoruz” dediklerinde, rejim allak bullak oldu. O gösteriler çok önemlidir. Şu anda sokakta “ekmek istiyoruz” diyenler yok. Sadece özgürlük istiyoruz diyenler var. O yüzden ben bu kadar kendimden emin “rejim sokağa hakim olacak” diyorum. Rejimin esas derdi ekonomik krizi aşabilmek. Ekmek isteyenler sokağa çıkarlarsa o zaman rejimin durumunu tartışabiliriz.

SÜRECEK...

Bir önceki bölüm için tıklayınız