Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Robert De Niro'nun mezar taşı
Robert De Niro'nun mezar taşı
Gece Müzeciliği konserleri başlıyor
Gece Müzeciliği konserleri başlıyor
123456789
Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Victoria's Secret, ikonik defilesi Cher'in sahne alacağı etkinlikle geri dönüyor.
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Telefon patlatması 21 yıl önce Kurtlar Vadisi'nde işlenmiş
Robert De Niro'nun mezar taşı
Robert De Niro'nun mezar taşı
Gece Müzeciliği konserleri başlıyor
Gece Müzeciliği konserleri başlıyor
123456789

İngiltere, sığınmacıları Ruanda'ya gönderecek

İngiltere, ülkesine yasa dışı gelen sığınmacıları Ruanda'ya gönderme kararı alırken, sivil toplum kuruluşları ve muhalefet partileri planı acımasız olarak değerlendirdi.

İngiltere Başbakanı Boris Johnson, Manş Denizi üzerinden kaçak yollarla girenler de dahil olmak üzere, yasa dışı yollarla ülkeye gelen sığınmacıları Ruanda'ya göndermeyi planlıyor. Johnson, yasadışı göçmenlerin ilk olarak, altı hafta içerisinde Ruanda’ya uçmasını öngörüyor.
İngiltere İçişleri Bakanı Priti Patel ve Ruanda Dışişleri Bakanı Vincent Biruta, Ruanda'nın başkenti Kigali'de, perşembe günü "Göç ve Ekonomik Kalkınma Ortaklık Anlaşması"nı imzalayarak, sığınmacıların gönderilmesi için ilk yasal aşamayı tamamladı.

Mülteci örgütleri planı acımasız buldu
Mülteci örgütleri planı acımasız olmakla eleştirerek yeniden düşünülmesi gerektiği yönünde çağrıda bulundu. Ancak Başbakan Johnson, planın "acımasız ve merhametten yoksun" olmadığını savunarak, Ruanda'nın "dünyanın en güvenli ülkelerinden biri" olduğunda ısrar etti. Johnson, ortaklığın uluslararası yasal yükümlülüklerine tamamen uygun olacağını söyledi.
Ana muhalefetteki İşçi Partisi planın "işe yaramaz, etik dışı ve insafsız" olduğunu ifade ederken, Liberal Demokratlar da ‘pahalı ve etkisiz’ olacağını savundu.
Plana göre, İngiltere'den yaklaşık 6 bin kilometre uzaklıktaki Ruanda, sığınmacılarla ilgili sorumluluk sahibi olacak ve ülkeye gelen kişileri bir sığınma başvurusu sürecine sokacak.
Sürecin sonunda söz konusu kişiler, başarılı olmaları durumunda, Ruanda'da uzun vadeli oturum iznine sahip olacak. Başvuruları kabul edilmeyenler ise yine göçmen statüsü alabilecek ya da kendi ülkelerine veya oturum hakkına sahip oldukları başka bir ülkeye gönderilebilecek.
YouGov tarafından perşembe günü yaklaşık 3 bin seçmen üzerinde yapılan anket, halkın yalnızca yüzde 35'inin bu planı desteklediğini, yüzde 43'ünün karşı çıktığını ortaya koydu.

BM’den plana tepki
Birleşmiş Milletler (BM), İngiltere’nin ülkeye gelen düzensiz göçmenleri iltica işlemlerini yapmak üzere Ruanda’ya gönderme planına tepki gösterdi.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliğinden yapılan yazılı açıklamada, mülteci ve düzensiz göçmenlerin üçüncü ülkelere yollanmasına Komiserliğin şiddetle karşı çıktığı belirtilirken, "Bu tür eylemler, sığınma temin etme sorumluluğundan kaçmak ve Mülteci Sözleşmesi'ne aykırı davranmaktır." ifadesi yer aldı.
Savaş, çatışma ve siyasî takipten kaçan insanların merhamet ve empatiye ihtiyacı olduğu vurgulanarak, "Bu kişiler, ticaret eşyası gibi davranılıp işlem görmek için dışarı gönderilemez." değerlendirmesi yapıldı.
İngiltere'nin, ülkeye sığınma talebinde bulunanlara koruma sağlamakla yükümlü olduğu ve alınan bu kararın, milyonlarca kişinin hayatını kurtaran uluslararası mülteci koruma ilkesini tehdit ettiği kaydedildi.
Açıklamada, Komiserlik, İngiltere ve Ruanda'ya söz konusu planı gözden geçirme çağrısında bulundu.

İngiltere neden Ruanda’yı seçti?
İngiltere’nin önceki yıllarda sığınmacıları, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Türk hükümetini vergi kaçırmakla suçladığı, Man Adaları ve Cebelitarık'a göndermek istemiş fakat iki devlet, herhangi bir sığınmacıyı kabul etmeyeceklerini açıklamıştı. İngiltere’nin Gana ve Arnavutluk ile yaptığı görüşmeler de olumsuz sonuçlanmıştı. En son Ruanda ile görüşmelerden olumlu sonuç alan İngiltere Hükümeti, Ruanda’yı ‘güvenli bir ülke’ olarak gördükleri için seçtiklerini kaydetti.
İçişleri Bakanı Priti Patel, "Sığınmacılar için neden Ruanda seçildi?" sorusu üzerine, "Ruanda, mülteciler ve yeniden yerleşim açısından çok benzersiz bir tarihe sahip. Her şeyden önce, Ruanda, hukukun üstünlüğüne saygı duyan, güvenli bir ülke." diye konuştu.
Başbakan Boris Johnson da dün İngiltere’nin Kent şehrinde yaptığı konuşmada, Ruanda'nın "dünyanın en güvenli ülkelerinden biri" olduğunu iddia ederek, ortaklığın uluslararası yasal yükümlülüklere tamamen uygun olacağını öne sürdü.
Bazı sivil toplum örgütlerinin, tutuklulara yapılan işkenceleri kaydettiği Ruanda'daki kötü insan hakları sicili sorulduğunda ise Johnson, şu cevabı verdi: “Ruanda tamamen değişti. Son birkaç on yılda olduğundan tamamen değişti.”

“Hukuka uygunluğu konusunda sıkıntılar var”
İngiltere ve Galler Hukuk Cemiyeti Başkanı I. Stephanie Boyce, planların uluslararası hukuka uygun olup olmadığı konusunda ciddi sorular olduğunu belirtti.
Boyce, şunları söyledi: “Hükümet, parlamento gerekli yetkileri onaylamadan önce bu planı açıklıyor. Bu planların Birleşik Krallık'ın uluslararası anlaşma kapsamındaki vaatlerine uyup uymayacağı konusunda ciddi sorular var."