İstanbul’daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda 2 Ekim 2018'de öldürülen gazeteci Cemal Kaşıkçı davasında flaş bir gelişme yaşandı. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 31 Mart’ta görülen 26 sanıklı davanın duruşmasında savcı, yargılamanın durmasını ve dosyanın Suudi Arabistan'a devredilmesini talep etti. Mahkeme, 26 sanıklı davanın Suudi Arabistan'a devri konusunda Adalet Bakanlığı’na görüş sorulmasına hükmederek duruşmayı 7 Nisan'a erteledi.
Adalet Bakanlığı Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü 1 Nisan’da, Kaşıkçı davasına bakan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nin talebi üzerine kovuşturmanın Suudi Arabistan makamlarına devri konusundaki görüşünü, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi. Yarın görülecek duruşmada, Cemal Kaşıkçı davasının, Suudi Arabistan’a devredilmesi bekleniyor.
Dava neden devrediliyor?
İstanbul'daki son duruşmada savcı, sanıkların yabancı uyruklu olması nedeniyle yakalama emirlerinin yerine getirilemeyeceğini ve ifadelerinin alınamayacağını söyleyerek, söz konusu talebin kabul edilmesini istedi.
Adalet Bakanı Bozdağ, davada 26 kişi hakkında kırmızı bülten yayımlandığını, 20 sanığın iadesinin istendiğini, ancak Suudi Arabistan makamlarının bu taleplerin tamamını reddettiğini dile getirirken, davada dahli olan 26 firari sanığın hiçbirinin duruşmaya katılmaması da davanın devredilme nedenleri arasında yer aldı.
Nakil işlemi nasıl gerçekleşecek?
6706 sayılı Cezai Konularda Uluslararası Adli İş Birliği Kanunu'nun 24. maddesi, "Soruşturmanın veya kovuşturmanın yabancı devlete devredilmesi"ni düzenlerken, Bakan Bozdağ, “6706 sayılı yasanın 24. maddesi uyarınca yargılama devam edecek, ona göre karar veriyoruz.” dedi. Türkiye ile Arabistan arasında özel bir adli yardımlaşma anlaşması bulunmadığını belirten Bozdağ, buna karşılık yargılamanın nakli talebinin uluslararası adli yardımlaşma anlaşması çerçevesinde iletildiğini aktardı. Nakil talebinin Arabistan'dan geldiğini ifade eden Bozdağ, yargılamanın naklen devrinin, Türk mahkemelerinin yargılama yetkisini ortadan kaldırmadığını savundu.
Yabancı devlete devredilebilecek yargılamalar, kanunda şöyle ifade ediliyor:
“-Şüpheli veya sanığın yabancı devletin vatandaşı olması nedeniyle Türkiye’de hazır bulundurulamaması veya adlî yardımlaşma yoluyla savunmasının alınamaması,
-Türk vatandaşı olan şüpheli veya sanığın yabancı devlette mutat olarak bulunması veya delillerin bu devlette olması nedeniyle devrin, gerçeğin ortaya çıkarılmasına imkân vermesi hâllerinde devredilebilir.” Kanun’a göre, Suudi Arabistan'dan bu talep geldiği için Adalet Bakanlığı'nın olumlu görüş vermesinin ardından mahkeme, iade kararı verecek ve dosyanın bir örneğini gönderecek.
Suudi Arabistan'ın dosyanın devrini kabul etmesi durumunda, İstanbul'daki mahkeme, durma kararı verecek. Sanıklar hakkında Suudi adlî merci tarafından mahkûmiyet kararı çıkması halinde Türkiye'deki dava düşecek. Mahkûmiyet dışında bir karar çıkması durumunda ise davaya Türkiye devam edebilecek. Arabistan'daki davanın sağlıklı bir şekilde yürütülmediğinin, merkezî makamca adlî kurumlara bildirilmesiyle de davanın yeniden burada görülmesine karar verilebilecek.
‘Türk yargısı için kara gün’
Kaşıkçı cinayetinin faili olarak gösterilen Suudi Arabistan’ın "Dosyayı bize gönderin." talebine onay verilmesine dünya kamuoyu da tepki gösterdi. Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnes Callemard, "Talebin dile getirildiği gün adalet mücadelesi verenler için kara bir gün." açıklamasında bulundu. Callamard, Türkiye’nin kendi topraklarında işlenen bir cinayete ilişkin davayı devretmekle bu davayı bilerek ve isteyerek cinayetin sorumluluğunu taşıyanlara iade etmiş olacağının altını çizdi.
Kararın arkasında yatan neden ekonomi mi?
Cemal Kaşıkçı cinayetinden sonra, Türkiye’nin konuyu açıklığa kavuşturmak için ses kayıtlarını yetkili mercilerle paylaşması ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, "Kaşıkçı’nın katil emrinin Suudi hükümetinin en üst makamlarından geldiğini de iyi biliyoruz." şeklindeki açıklaması, iki ülke ilişkilerinin bozulmasına yol açmıştı. Bunun üzerine Suudi Arabistan tarafından Türkiye’ye gizli bir ambargo uygulanmıştı.
Davanın ardından Suudilerin Türk mallarına yönelik fiili boykotu, 1 Ekim 2020 tarihinde başlarken Kasım 2020’de belirgin hale geldi. Türkiye'nin Arabistan'a ihracatı, 2020'de bir önceki yıla göre yüzde 23,4'lük düşüşle 3,1 milyar dolardan 2,4 milyar dolara gerilerken, geçen yıl bu rakam 215,1 milyon dolara kadar indi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye'nin Suudi Arabistan'a ihracatı Nisan 2021’de, Nisan 2020’ye göre yüzde 94,4'lük düşüşle 201 milyon dolardan 11 milyon dolara düştü.
Suudi Arabistan, sadece ihracatçılara değil müteahhitlere de yaptırım uyguladı. Türkiye Müteahhitler Birliği’nin rakamlarına göre, Türk firmalar, 2018 yılında bu ülkede toplam 3 milyar 43 milyon dolarlık proje üstlenirlerken, 2019 yılında bu rakam birden 559 milyon dolara düşerken, 2020 yılında ise 21 milyon dolara kadar indi.
Tüm bu bilgiler ışığında, dış ticaret açığının artması, Türkiye’nin sıcak paraya ihtiyaç duyması, "Cemal Kaşıkçı davasının devredilmesinde bir etken mi?" sorusunu da beraberinde getirdi. Son dönemde, Merkez Bankası rezervlerinin ekside olması, seçimlerin yaklaşması ve nakit girdiye ihtiyaç duyulması, davanın devrindeki temel nedenin, ekonomik olduğu yorumlarına yol açtı.
Suudi Arabistan’da yargı süreci
Yarınki duruşmada, davanın Suudi Arabistan’a devri gerçekleşirse, yargılama süreci Suudi Arabistan’a taşınmış olacak. Suudi Arabistan, başlangıçta Kaşıkçı'nın başına gelenlere dair bilgisi olmadığını iddia etse de daha sonra ülkede 5'i idam talebiyle 11 şüphelinin yargılanmalarına başlandı. Mahkeme, Kaşıkçı davasına ilişkin, 23 Aralık 2019 tarihinde beş sanığa idam cezası, üç sanığa hapis cezası kararı verdiğini açıkladı. Mayıs 2020’de ise Cemal Kaşıkçı'nın oğlunun, cinayeti işleyenleri affettiklerini duyurmasının ardından dosya yeniden açılarak idam cezaları hapis cezasına dönüştürüldü.
Cemal Kaşıkçı'nın oğlu Salah, babasının ölümünün ardından kraliyet sarayında Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman tarafından da kabul edildi. Amerikan Washington Post Gazetesi, Kaşıkçı'nın çocuklarına Arabistan tarafından milyonlarca dolar değerinde konutlar verildiğini ve binlerce dolarlık aylık ödemeler yapıldığını iddia etti.
Türkiye, 2019'daki mahkeme kararlarını tepkiyle karşıladı ve olayın aydınlatılmadığını savundu. Dönemin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, "Karar, gerek ülkemizin gerek uluslararası toplumun bu cinayetin tüm yönleriyle aydınlatılmasına ve adaletin tecellisine yönelik beklentilerini karşılamaktan uzaktır." ifadelerini kullanırken, dava süreci Arabistan’a devredilirse, aradan geçen 3 yıllık süreçte adaletin tecellisi, Suudilerin elinde olacak.
Joeby Ragpa
This template is so awesome. I didn’t expect so many features inside. E-commerce pages are very useful, you can launch your online store in few seconds. I will rate 5 stars.
ReplyAlexander Samokhin
This template is so awesome. I didn’t expect so many features inside. E-commerce pages are very useful, you can launch your online store in few seconds. I will rate 5 stars.
ReplyChris Root
This template is so awesome. I didn’t expect so many features inside. E-commerce pages are very useful, you can launch your online store in few seconds. I will rate 5 stars.
Reply