Cinsel istismar nedeniyle gözaltı
Cinsel istismar nedeniyle gözaltı
Yılmaz Erdoğan ve Cemre Ebüzziya
Yılmaz Erdoğan ve Cemre Ebüzziya
Sertab Erener: Sağlık sorunlarıyla boğuşuyordum
Sertab Erener: Sağlık sorunlarıyla boğuşuyordum
"Çağ dışı bir ahlak anlayışı"
123456789
Cinsel istismar nedeniyle gözaltı
Cinsel istismar nedeniyle gözaltı
Yılmaz Erdoğan ve Cemre Ebüzziya
Yılmaz Erdoğan ve Cemre Ebüzziya
Sertab Erener: Sağlık sorunlarıyla boğuşuyordum
Sertab Erener: Sağlık sorunlarıyla boğuşuyordum
"Çağ dışı bir ahlak anlayışı"
123456789

Almanya'da enerji krizi ve ırkçı saldırılar üzerine...

Almanya'da yoğun olarak başlıktaki sorun tartışılıyor. Burada yakıcı derecede önemi olan soru şu, "Nükleer ya da termik santrallerin yendiden devreye alınması yaşanacak enerji krizine çözüm olur mu?" Çevre ekonomistleri ve enerji uzmanları bu soruya net bir şekilde “hayır” yanıtını veriyor.

AZE Haber Ajansı

ALMANYA- Almanya'da yoğun olarak başlıktaki sorun tartışılıyor. Burada yakıcı derecede önemi olan soru şu, "Nükleer ya da termik santrallerin yendiden devreye alınması yaşanacak enerji krizine çözüm olur mu?" Çevre ekonomistleri ve enerji uzmanları bu soruya net bir şekilde “hayır” yanıtını veriyor. Uzmanlara göre nükleer santraller, hiçbir şekilde doğal gaz çevrim santrallerinden elde edilen enerjide yaşanacak darboğazı aşmada yardımcı olamaz.

Almanya, işler normal seyrinde ilerleseydi yani Ukrayna Savaşı çıkmayıp Rusya’dan gaz akışı kesintisiz bir şekilde devam etseydi gelecek yılın sonunda halen çalışmaya devam eden Emsland, Necjarwestheim ve Isar 2 santrallerini de kapatarak, enerji portföyünün “nükleer” kısmını tamamen işlevsiz hale getirmiş olacaktı ancak... Şöyle ki nükleer enerji santralleri gaz açığını kapatamasa bile en azından elektrik fiyatlarındaki sert yükselmeleri önlemek için kullanılabilir. Bu olur ama işin bir de kapatılan santrallerin yeniden açılması boyutu var ki en karmaşık ve maliyetli olanı da bu. Yeni yakıt çubukları, karmaşık başlama prosedürleri, bakım ve güvenlik kontrolleri vs... Epeyce maliyetli bir iş santralleri yeniden faaliyete geçirmek.

Alman enerji uzmanları, bu aşamada, küresel ısınmaya olumsuz katkısı olsa da esnek bir işletme modeli olan linyitle çalışan termik santrallerin yeniden faaliyete geçirilmesinin daha uygun olduğunu ifade ediyorlar. Her halde en etkili ve temiz çözüm tabii ki yenilenebilir enerji modellerinin yaygınlaştırılması. 

Almanya’nın halihazırda elektrik ihtiyacının yalnızca yüzde 6’sı nükleer enerji santralleri tarafından karşılanıyor. Ekonomistler, elektrik meselesinin bir şekilde halledilebileceğini ancak en yakıcı problemin “ısınma” olduğunu söylüyorlar. Haklılar. Bazı politikacıların, “kalın çorap giyin”, “kalın battaniyeler alın”, “kazak ve yelekleri hiç çıkarmayın” tarzı saçma sapan önerileri arka arkaya sıralamaları da bu yüzden. Hatta, “huzur evlerinde kalan yaşlıları kışı daha sıcak geçiren güney Avrupa ülkelerine yerleştirelim” diyenler de var. Her şekilde yapılacak en mantıklı uygulamanın “tasarruf” olduğu görülüyor.

Avrupa şu anda enerji meselesinde derin bir kriz hali içerisinde. Örneğin, Fransa’da bulunan 56 nükleer santralin yarısından fazlası hasar ya da bakım ve onarım çalışmaları nedeniyle atıl durumda. Almanya bu nedenle Fransa’ya büyük miktarlarda elektrik ihraç ediyor. Bu da sorunun diğer ayağı. AB içerisinde nükleer enerjiden elektrik elde edebilecek ülkelerin sayısı sınırlı. Almanya en önemli ülkelerden biri bu konuda. Diğer AB ülkeleri bu nedenle Almanya’dan “dayanışma içerisinde olmasını” yani santralleri açıp kendilerine elektrik vermesini istiyorlar. Örneğin, Hollanda İklim ve Enerji Bakanı Rob Jetten, geçenlerde yaptığı bir açıklamada, Alman federal hükümetinden atıl durumda bulunan nükleer santralleri bir an önce işletmeye alarak, Hollanda’ya elektrik vermesini istedi. Durum böyle.

Bochum Ruhr Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Andreas Loschel, elektrik fiyatlarının sürekli arttığına dikkati çekerek, “Nükleer santraller en azından piyasalarda fiyatlandırmaya ilişkin sıkıntıları biraz hafifletir” diyor. Kısacası nükleer enerji şu anda batı ve Rusya arasında oynanan oyunun kurallarını değiştiremez hele hele gaz vanası Putin’in elindeyken. 

Sonuç olarak, nükleer enerji santralleri Almanya’nın ya da geniş kadrajda Avrupa’nın doğal gaz arzı eksikliğinden kaynaklanan enerji sıkıntısına çözüm olamazlar. Almanya’da hükümet yetkilileri açıklamalarında sürekli olarak, “Ukrayna’ya silah yardımında bulunmayı sürdüreceklerini” söylüyorlar yani tabiri caizse gaz vanasını elinde tutan Putin’e karşı “dikine tıraş etmeye” devam ediyorlar. Bakın Scholz, son açıklamasında Ukrayna’ya 500 milyon avroluk yeni silah teslimatı yapacaklarını söyledi. Bu da enerji krizinin daha da büyüyeceği anlamına geliyor. 

Enerji krizi meselesi hemen şimdi halledilemeyeceğine göre hükümetin kış aylarında yaşanacak ayaklanmalar ve azınlıklara yönelik ırkçı/faşist saldırılara karşı hazırlanması gerekiyor. Almanya’da “ne olsa da sokaklara dökülüp sağa sola saldırıp, şiddete, kana doysak” diye bekleyen sayıları artık on binlerle ifade edilen kalabalık bir neonazi profili var. Bu, bence soğukta biraz üşümekten ya da titremekten daha daha tehlikeli.