ABD üniversitelerinde Gazze'ye destek eylemleri: En az 2 bin kişi gözaltına alındı

Haber Merkezi

ABD- ABD'de üniversite kampüslerinde düzenlenen Filistin'e destek ve İsrail'e tepki gösterilerinde 2 haftada en az 2 bin kişi gözaltına alındı. Associated Press (AP) haber ajansının kendi kaynaklarını kullanarak elde ettiği bilgilere göre, protestolarda gözaltına alınanların arasında birçok öğretim görevlisi ve profesör de bulunuyor.

Ülkenin dört bir tarafındaki üniversite kampüslerinde kurulan Gazze ile dayanışma kampları, üniversite yönetimlerinin baskısı ve polisin sert müdahalesiyle dağıtılırken, Kaliforniya eyaletindeki üniversite kampüsleri, son 24 saatte en çok hareketliliğin yaşandığı protesto alanlarından oldu. Los Angeles Kaliforniya Üniversitesi'nde (UCLA), günün erken saatlerinde özel polis birliklerinin öğrencilere yönelik baskınında en az 200 kişi gözaltına alındı. Eyalet polisi, bu kişilerin Los Angeles merkezindeki ilçe hapishanesinde tutulduğunu açıkladı.

New Hampshire, Kuzey Arizona ve Tulane üniversitelerinde de protesto kampları dağıtıldı, öğrenciler gözaltına alındı. Gazze ile dayanışma kamplarının öncüsü olan New York'ta, Columbia Üniversitesi'nden sonra City College, Stony Brook, Buffalo ve Fordham üniversitelerindeki protestolarda da eylemciler polisin sert müdahalesiyle dağıtıldı.

Polis, Gazze ile dayanışma kampını dağıtmaya çalışırken UCLA öğrencileri, İsrail yanlısı bir grubun kendilerine yaptığı saldırıyı hatırlatarak güvenlik güçlerine, "Dün gece neredeydiniz?" diye sordu. Filistin destekçisi öğrenciler, polise, kesici alet, çekiç ve taşlarla saldıran karşı eylemcilere karşı neden korunmadıkları ve saldırganların neden gözaltına alınmadığı sorularını yöneltti.

Amerikan Üniversite Profesörleri Birliği'nin (AAUP) Columbia Üniversitesi şubesi de kampüste Filistin'e destek veren öğrencilerin dağıtılması için New York Polis Departmanı'nı (NYPD) müdahaleye çağıran okul yönetimini kınadı. AAUP, X (eski adıyla Twitter) hesabından yaptığı paylaşımda, "Rektör (Minouche) Shafik, mütevelli heyeti, operasyon direktörü ve ilgili yöneticilerin 30 Nisan'da öğrenci protestocuları kampüsten uzaklaştırması için NYPD'yi çağırma kararını tartışmasız bir şekilde kınıyoruz" ifadesi kullanıldı.

Bu kararın, Üniversite Senatosu'na danışılmadan, yerleşik prosedürlere aykırı olarak alındığına dikkat çekilen paylaşımda, "Bu ihlaller, öğrencilerimize yönelik, utanç verici bir şekilde tüm dünyanın gözü önünde olan korkunç polis saldırısıyla doruğa ulaştı" değerlendirmesinde bulunuldu. Paylaşımda, Columbia Üniversitesi tarihinde ilk kez öğretim üyeleri, personel ve öğrencilerin, kendi kampüslerine kilitlendiğine dikkati çekilerek, Columbia yöneticilerinin üniversite tüzüklerini ve son 60 yılda uygulanan geleneksel uygulamaları göz ardı etmesinin kendilerine olan güveni geri dönülemez bir şekilde baltaladığı kaydedildi.

Öğrencilerin ifade ve akademik özgürlüğüne saygı duymayan Shafik yönetimi için 'güvensizlik' oylaması çağrısı yapılan paylaşımda, bunun, üniversitenin ifade özgürlüğü, barışçıl toplanma hakkı ve ortak yönetim gibi temel değerlerini yeniden tesis etmenin tek yolu olduğu ifade edildli. Paylaşımda, kampüsün derhal öğretim üyelerine, personele ve öğrencilere yeniden açılması ve NYPD'nin derhal geri çekilmesi talep edildi.

Öte yandan, ABD Başkanı Joe Biden da üniversitelerdeki Gazze eylemlerine ilişkin değerlendirmede bulundu. Ülke geneline yayılan kampüs eylemleriyle ilgili olarak ilk kez Beyaz Saray'da kameralar karşısına geçerek süreci değerlendiren Biden, ABD'nin İsrail ve Orta Doğu'ya yönelik politikasının değişip değişmediği sorusuna "Hayır" yanıtını verdi. Başkan Biden, kampüs olaylarının İsrail'e desteklerini etkilemediğini dile getirdi. Öğrencilerin ifade özgürlüğünün her zaman saygı duyulması gereken bir alan olduğunu kaydeden Biden, ancak şiddet içeren olaylara dönüşen hiçbir şeye de izin verilmeyeceğini söyledi.

 Biden, "Amerikan halkının sesi gerçekten duyuldu, barışçıl gösteriler Amerikalıların önemli olaylara nasıl tepki verdiğinin en güzel örneklerinden biridir. Fakat biz kanunsuz bir ülke değiliz, medeni bir toplumuz ve düzen üstün gelmeli" şeklinde konuştu. ABD Başkanı Biden, bazı kampüslerdeki olayların şiddet sınırını geçtiğini belirtti. Bazı kampüslerde polisin şiddet uyguladığı öğrenciler ve öğretim üyeleriyle ilgili tartışmalara ilişkin Biden, ABD'nin otoriter bir ülke olmadığını ve gösteri yapanların bastırılmadığını savundu.

Şiddet içeren herhangi bir eyleme alan açmayacaklarını vurgulayan Biden, şu ifadeleri kullandı: "Şiddet içeren gösterilere müsaade yok, barışçıl olanlara var. Eğer şiddet olursa bu kanunlara aykırıdır. Mülke zarar vermek barışçıl bir gösteri değildir, kanuna aykırıdır. Vandalizm, izinsiz mülke girmek, camları kırmak, kampüsleri kapatmak, dersleri ve mezuniyet törenlerini zorla iptal ettirmek, bunların hiçbiri barışçıl gösteriler değildir." Bir toplumda bir konuda farklı düşünen insanların bunu ifade etmesinin demokrasinin gereği olduğunu dile getiren Biden, bununla beraber bu durumun 'başkalarının haklarını reddetmek' anlamına gelmemesi gerektiğini söyledi. Öte yandan, Biden, bazı eyaletlerde kampüs olaylarını bastırabilmek için Ulusal Muhafızları'n göreve çağrılıp çağrılmamasının tartışıldığının hatırlatılması üzerine, buna gerek olmadığını belirtti.