Türkiye’nin gizli hazinesi
Türkiye’nin gizli hazinesi
Uçakta kabin memuruna saldırdı
Uçakta kabin memuruna saldırdı
Barış Boyun'a 349 yıl hapis talebi
Barış Boyun'a 349 yıl hapis talebi
İzmir'de markette cinayet
İzmir'de markette cinayet
123456789
Türkiye’nin gizli hazinesi
Türkiye’nin gizli hazinesi
Uçakta kabin memuruna saldırdı
Uçakta kabin memuruna saldırdı
Barış Boyun'a 349 yıl hapis talebi
Barış Boyun'a 349 yıl hapis talebi
İzmir'de markette cinayet
İzmir'de markette cinayet
123456789

Hükümet, temel özgürlükleri kısıtlıyor

ABD'nin insan hakları raporunda, Boğaziçi Üniversitesi protestoları, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş davalarına geniş yer ayrıldı.

ABD Dışişleri Bakanlığı, insan haklarını incelediği dünya ülkeleri raporunun Türkiye bölümünde, ülkede temel özgürlüklerin kısıtlanmaya devam edildiği ve hukukun üstünlüğünden ödün verildiğine dikkat çekti.

 

Raporda, Boğaziçi Üniversitesi protestoları, Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş davaları geniş yer buldu. Ayrıca bu davalarla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararları uygulanmadığı için Avrupa Konseyi tarafından başlatılan ihlal süreci de raporda geçti.

 

Dışişleri Bakanlığı raporunda, polisin aşırı güç kullandığı ve işkence uyguladığı iddiaları, cezaevleri ve gözaltı koşulları, keyfi tutuklamalar, adil yargıya güvensizlik gibi konular tek tek incelendi.

 

Boğaziçi gösterileri

 

Raporda, Ocak 2021’de, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğüne Melih Bulu’yu atamasının ardından polisin şiddet kullanarak protestoları dağıttığı; polisin evlere baskın yaparak 45 öğrenciyi gözaltına aldığı hatırlatıldı.

 

Uluslararası Af Örgütü’nün öğrencilerin işkence ve kötü muameleye maruz kaldıklarını bildirdiği belirtildi. Öğrencilerin polisin kendilerini gözaltı sırasında ittiği ve darp ettiğini aktardıkları kaydedildi. Rapora göre, en az 8 öğrenci kıyafetlerini çıkarmaya zorlanarak arandıklarını ve LGBTQI+ topluluğundan iki öğrencinin polisin kendilerini copla tecavüzle tehdit ettiğini ve cinsel yönelimleriyle ilgili olarak sözlü istismarda bulunduğunu aktardı.

 

Raporda, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, "Boğaziçi Üniversitesi'nde Kabe'ye saygısızlıktan 4 LGBT sapık gözaltına alındı" açıklaması, LGBTQI+ topluluğuna baskının arttırılması olarak yorumlandı.

 

Uluslararası Af Örgütü’nün en az 15 öğrencinin gözaltına alındıktan sonra hastanede tıbbi muayene sırasında kötü muamele rapor ettiği bilgisi de raporda yer buldu.

 

Polisin aşırı güç kullanması

 

Özellikle İstanbul'da yıl boyunca protestoların devam ettiği, İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün, polisin ocak ayından bu yana en az 38 şehirde 700'den fazla göstericiyi gözaltına aldığını tahmin ettiği belirtildi.

 

Raporda hükümetin işkenceye karşı sıfır tolerans politikasını takip ettiğini iddia ettiği ve işkence vakalarında kısıtlama tüzüğünü kaldırdığı hatırlatıldıktan sonra İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün 2021 yılı raporundan şu alıntı aktarıldı:

 

"Son dört yıl içinde polis gözetiminde ve cezaevinde işkence, kötü muamele iddialarındaki artış Türkiye'nin bu alanda daha önce sağlamış olduğu ilerlemeyi geriletti."

 

Kavala ve Demirtaş davaları

 

Raporda, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Türkiye’nin Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş davalarında AİHM kararlarını tanımadığını söylediği ve kararların hükmü olmadığını savunduğu kaydedildi.

 

İş insanı Osman Kavala’nın AİHM kararına göre serbest bırakılması gerektiği ve 2020 yılındaki beraat kararına rağmen cezaevinde kalmaya devam ettiği bildirildi.

 

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin aralık ayında Kavala davasında AİHM kararını uygulamadığı için Türkiye’ye karşı ihlal sürecini başlattığı hatırlatıldı.

 

Eski HDP eş başkanı ve 2018 seçimlerinde cumhurbaşkanı adayı olan Selahattin Demirtaş’ın, AİHM kararların rağmen, Kobani davasıyla bağlantılı terör suçlaması sebebiyle cezaevinde kalmaya devam ettiği hatırlatıldı. Anayasa Mahkemesi’nin 2020 yılında Demirtaş’ın uzun süreli yargılama öncesi gözaltında tutulmasının hak ihlali olduğuna hükmettiği ancak Kobani davası hakkındaki soruşturma sebebiyle serbest bırakılmadığı belirtildi.

 

Alt mahkemelerin zaman zaman Anayasa Mahkemesi’nin aldığı kararları görmezden geldiği ya da kararların uygulanmasını ciddi ölçüde geciktirdiği ifade edildi. Hükümetin, Avrupa Konseyi üyesi olarak zorunlu olmasına rağmen AİHM kararlarını nadiren uyguladığına dikkat çekildi.

 

Gergerlioğlu’nun ihracı

 

Mart ayında parlamentonun, terör örgütünün propagandasını yaptığı gerekçesiyle mahkemenin cezasını onamasının ardından HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nu ihraç etmesi de raporda yer aldı.

 

2016 yılındaki sosyal medya paylaşımları sebebiyle iki yıl altı ay hapis cezasına çarptırılan Gergerlioğlu'nun geçen nisan ayında tutuklandığı, temmuz ayında ise Anayasa Mahkemesi'nin Gergerlioğlu'nun seçilme ve siyasî faaliyetlerde bulunma hakkının ihlal edildiğine hükmettiği, Gergerlioğlu'nun serbest bırakılarak parlamentoya yeniden girdiği kaydedildi.

 

İfade ve basın özgürlüğü

 

ABD Dışişleri Bakanlığı raporunda, hükümetin muhalefet ve bağımsız medyadan gazeteciler hakkında soruşturma açması ve gazetecilerin cezaevine konulmasının ifade özgürlüğünü engellediği, medya çalışanları arasında oto sansürün yaygın olduğu kaydedildi.

 

Hükümeti eleştiren şekilde yazan ya da konuşan kişilerin soruşturma, ceza, suçlama, işini kaybetme ya da hapis cezası riskiyle karşı karşıya olduğun altı çizildi.

 

Diken ve HALK TV’de gazetecilik yapan Levent Gültekin'e yönelik saldırı, AFP foto muhabiri Bülent Kılıç'ın İstanbul'da ‘Onur Yürüyüşü'nü takip edip haberleştirdiği sırada gözaltına alınması gibi örnekler de aktarıldı.

 

Mayıs ayında Anadolu Ajansı’nın, basın toplantısı sırasında hükümet yetkililerine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya ilişkin yolsuzluk iddialarını soran gazeteci Musab Turan’ı işten çıkardığı hatırlatıldı.

 

 

Kadın hakları

 

Raporda, mart ayında polisin İstanbul’da düzenlenen ‘Dünya Kadınlar Günü’ yürüyüşünü kısıtladığı, eylemlerde aralarında 17 yaşında bir gencin de olduğu 13 kadının gözaltına alındığı belirtildi.

 

Savcıların gösteriye ilişkin görüntüleri inceledikten sonra Cumhurbaşkanı'na hakaret suçlamasıyla gözaltı emri verdiği kaydedildi. İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün sorgular sırasında polisin, gösterilerde kullanılan “Tayyip, kaç kaç kaç kadınlar geliyor” şeklindeki sloganları hakaret olarak değerlendirdiğini aktardığı hatırlatıldı.

 

Mart ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen ‘Kadına Karşı Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Mücadele Edilmesi Sözleşmesi’nden çekilme kararını açıkladığı ve bu durumun kitlesel protestolara yol açtığı anımsatıldı.

 

Cumhurbaşkanına hakaret davaları

 

Yıl boyunca hükümetin, Cumhurbaşkanı'na hakaret iddialarına dayanarak politikacılar, gazeteciler ve reşit olmayanlar da dahil olmak üzere binlerce kişiye soruşturma açtığı belirtildi. Raporda Adalet Bakanlığı’nın istatistiklerine de yer verildi. Bakanlık istatistiklerine göre, 2020'de, 44.717 kişiyi Cumhurbaşkanı'na veya devlete hakaretten soruşturuldu; 10.629 kişi yargılandı ve 3.655 kişi ceza aldı.

 

Temmuzda bir mahkemenin, gazeteci Cem Şimşek'i 2015 yılında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı gösteren karikatür çizimlerini inceleyen bir makaleyle ilgili olarak Cumhurbaşkanı'na hakaret etmekten 11 ay 20 gün hapis cezasına çarptırması da raporda geçti.

 

‘Denizli’ detayı

 

Denizli’nin Honaz ilçesi belediye başkanının odasının dinlenmesi, raporun ‘Mahremiyet, Aile, Ev Veya Yazışmalara Keyfi veya Kanunsuz Müdahale’ bölümünde yer aldı.

 

Honaz'ın CHP’li Belediye Başkanı Yüksel Kepenek, 2021 yılının şubat ayında, ofisinde bir dinleme cihazı bulduğunu bildirerek, cihazın kurulumundan hükümet yetkililerini sorumlu tutmuştu.