Hatay'da 9 ayda tamamlanan duvar resimleri
Hatay'da 9 ayda tamamlanan duvar resimleri
Anadolu’nun kayıp dili ‘Kalaşmaca’
Anadolu’nun kayıp dili ‘Kalaşmaca’
Bozkurt neyi temsil ediyor
Bozkurt neyi temsil ediyor
Kemal Sunal'ın ölümünün 24. yılı
Kemal Sunal'ın ölümünün 24. yılı
123456789
Hatay'da 9 ayda tamamlanan duvar resimleri
Hatay'da 9 ayda tamamlanan duvar resimleri
Anadolu’nun kayıp dili ‘Kalaşmaca’
Anadolu’nun kayıp dili ‘Kalaşmaca’
Bozkurt neyi temsil ediyor
Bozkurt neyi temsil ediyor
Kemal Sunal'ın ölümünün 24. yılı
Kemal Sunal'ın ölümünün 24. yılı
123456789

"Yurttaş ne yazık ki beslenemiyor!"

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Uğur Toprak, yükselen döviz fiyatları ve artan işsizlikle birlikte gıda enflasyonundaki artışın vatandaşın alım gücünü büyük ölçüde azalttığını belirterek, "Hicap duyarak söylüyoruz; yurttaş ne yazık ki beslenemiyor. Sadece karın doyuruyor" dedi.

Semra İğtaç

İZMİR- TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Uğur Toprak, yükselen döviz fiyatları ve artan işsizlikle birlikte gıda enflasyonundaki artışın vatandaşın alım gücünü büyük ölçüde azalttığını belirterek, "Hicap duyarak söylüyoruz; yurttaş ne yazık ki beslenemiyor. Sadece karın doyuruyor" dedi. 

Gıda enflasyonundaki artışın ülke için adeta bir kanayan yara haline geldiğini ifade eden Toprak, TÜRK-İŞ'in enflasyon verilerini GAZETE DURUM'a değerlendirdi. Toprak, "TÜRK-İŞ'in Kasım 2022 verilerine göre; mutfak enflasyonundaki artış yıllık yüzde 137,38. Açlık sınırı 7.776,85 TL. Yani 1.5 asgari ücret. Bekâr bir çalışanın aylık yaşama maliyeti 10.171,17 TL. Yani yaklaşık 2 asgari ücret. Yoksulluk sınırı 25.364,35 TL. 4 kişilik bir ailede herkes asgari ücrete çalışsa dahi yine de yoksul. Mevcut duruma baktığımızda 'Hepimiz yoksuluz, çoğumuz açız' desek yanlış olmaz. Gıda enflasyonunun yüksek olması, gıda harcamalarının toplam harcamasının büyük bir bölümünü oluşturan dar gelirli kesimleri çok daha fazla etkilemektedir" diye konuştu.

"Tüketiciler sokakta satılan ürünlere itibar etmemeli"

Gıda güvenliğinin risk altında olduğunu belirterek tüketicileri de uyaran Toprak, "Her gün başka bir gıda zehirlenmesi ve gıda ürünlerinde taklit/tağşiş haberi ile karşılaştığımız günleri yaşıyoruz. Bu tür ürünler sokakta, kontrolsüz ortamlarda dökme veya ambalajsız şekilde satılabilmektedir. Ancak tüketiciler bu tür ürünlere itibar etmemeli. Satın almamalı ve tüketmemelidir. Bunların yerine ambalajlı, etiketlerinde Tarım ve Orman Bakanlığı'nca verilen kayıt veya onay numarasının olduğu ürünler satın alınmalı. Alınan bu ürünlerde kayıt ve onay numarası ile birlikte son tüketim tarihi/tavsiye edilen tüketim tarihi, üretici firmanın adı ve adresi, içerik ve alerjen bilgilerinin kontrol edilmesi de büyük önem taşımaktadır” değerlendirmesinde bulundu.

"Maalesef pek çok ülkenin gerisindeyiz"

Küresel Gıda Güvenliği Endeksi'nde Türkiye'nin, 2012-2020 yılları arasında dünyada gıda güvenliğinde en çok kan kaybeden yedinci ülke olduğunu kaydeden Toprak, şöyle devam etti:

“Türkiye, 9 yılda 11 sıra birden kaybetti. Son endekste Türkiye 47'inci sıraya düşerken, son bir yılda 6 basamak birden geriledi. Her ne kadar Tarım ve Orman Bakanı efsane olarak nitelendirse de bir zamanların ‘Gıdada kendine yeten nadir ülkelerinden biri’ olan ülkemiz, halkının gıda ürünlerini ‘satın alabilirliği’ sıralamasında 65'inci sırada yer aldı. Botsvana, Şili, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün gibi pek çok ülkenin maalesef ki gerisindeyiz." 

"Dünyada her dokuz kişiden biri yatağına aç giriyor"

FAO‘nun verilerine göre dünyada her dokuz kişiden birinin yatağına aç girerken, yaklaşık 1,4 milyar kişinin ise obez olduğunu hatırlatan Toprak, "Gıda güvencesi; Birleşmiş Milletler'in kabul ettiği ve anayasamızda sosyal devlet anlayışı çerçevesinde yer almaktadır. Herkesin, yeterli ve dengeli beslenmesi için gerekli gıdaya ulaşma hakkının güvence altına alınması bir ilkedir. Bu ilke, birçok ülkede ve ülkemizde yeterince uygulanmamaktadır. Hicap duyarak söylüyoruz; yurttaş ne yazık ki beslenemiyor. Sadece karın doyuruyor. Dengeli bir beslenme yerine tek tip ve özellikle karbonhidrat ağırlıklı beslenme ilerleyen yıllarda başta obezite olmak üzere diyabet ve diğer hastalıklara neden olacak" ifadelerini kullandı.

"Gıda mühendisi istihdamı sayısı ivedilikle arttırılmalı"

Toprak, güvenli gıdaya erişimde gıda mühendislerinin rolüne işaret ederek, şunları kaydetti: 

"Tarım ve Orman Bakanlığı'nda gıda mühendisi istihdamı sayısı ivedilikle arttırılmalı. Uzun yıllardır Oda olarak öğrenci temsilciliklerimizle beraber ilköğretim ve liselere yönelik yaptığımız Bilinçli Gıda Tüketimi Seminerleri zorunlu ders olarak Milli Eğitim Bakanlığı'nda istihdam edilecek gıda mühendisleri tarafından verilmeli. Okul yemekhane ve kantinleri, ders veren gıda mühendisleri tarafından denetlenmeli. Bugün gıda ve güvenliği için harcanmayan her bütçe, yarın ne yazık ki sağlık için harcanmak zorunda kalınacak."