Erdem Bayazıt'ın ölüm yıl dönümü
Erdem Bayazıt'ın ölüm yıl dönümü
Hatay'da 9 ayda tamamlanan duvar resimleri
Hatay'da 9 ayda tamamlanan duvar resimleri
Anadolu’nun kayıp dili ‘Kalaşmaca’
Anadolu’nun kayıp dili ‘Kalaşmaca’
Bozkurt neyi temsil ediyor
Bozkurt neyi temsil ediyor
123456789
Erdem Bayazıt'ın ölüm yıl dönümü
Erdem Bayazıt'ın ölüm yıl dönümü
Hatay'da 9 ayda tamamlanan duvar resimleri
Hatay'da 9 ayda tamamlanan duvar resimleri
Anadolu’nun kayıp dili ‘Kalaşmaca’
Anadolu’nun kayıp dili ‘Kalaşmaca’
Bozkurt neyi temsil ediyor
Bozkurt neyi temsil ediyor
123456789

Sevdiğinizle kaliteli birliktelikleri artırın lütfen!

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Geriatri Uzmanı Doç. Dr. Sevnaz Şahin, Alzheimer hastalığı tanısı alındığı andan itibaren hasta yakınlarının da profesyonel destek alması gerektiğini söyledi.

Semra İğtaç

İZMİR- Türkiye’de yaklaşık 400 bin civarında Alzheimer hastası var. Klasik olarak yaşlı popülasyonunun hastalığı olarak bilinen Alzheimer, hastalar kadar onlarla ilgilenen kişilerin ruh sağlığını da etkiliyor. Bakım veren kişilerin profesyonel yardım alması gerektiğinin altını çizen Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Geriatri Uzmanı Doç. Dr. Sevnaz Şahin, "Aslında hastalık tanısı alındığı andan itibaren hasta yakını profesyonel destek almalı. Sevdiğinizle kaliteli birliktelikleri artırın lütfen!" dedi.


Geriatri Uzmanı Doç. Dr. Sevnaz Şahin, GAZETE DURUM'a hasta ve hasta yakınlarının sağlığı  ilgili önemli bilgiler paylaştı. Hastalar kadar onların bakımını üstlenen kişilerin sağlığına da önem verilmesi gerektiğine dikkat çeken Şahin sözlerini şöyle sürdürdü:

"Alzeimer hastalığı kronik ilerleyici bir hastalık. Hastayla birlikte hasta yakını hatta toplumu da etkileyen, bakım yükü çok olan, bir süre sonra bakım vereni tüketen ve yoran bir hastalık. Özelikle bakım veren kişinin profesyonel desteğe ihtiyacı olduğunu düşünüyorum."


Ne zaman bu desteğe ihtiyaç var?

Şahin, hastalık tanısı alındığı andan itibaren hasta yakınlarının profesyonel destek alması gerektiğini söyledi. Hastaya nasıl davranılması, konuşma dilinin ne olması, hastalığın ilerlememesi için neler yapılması, nasıl bir yaşam tarzı kurgulamak gerektiği gibi konuların hasta yakınlarına öğretilmesi gerektiğini anlatan Şahin, "Onun dışında hastalığın ileriki evrelerinde o hastalıkla ilgili özel bakım gerekiyor. Mutlaka profesyonel destek almalı. Yutkunma problemi yaşayan hastaya yaklaşım gibi ileri aşamalarda profesyonel destek almak çok önemli oluyor" dedi.


"Hastalarımız açısından yanlış giden bir şey yok"

Şahin, hasta ile ilgilenen kişilere tavsiyelerini ise şöyle sıraladı:

"Bunu bir maraton, uzun soluklu bir koşu olarak düşünün. O nedenle de nefesinizi, enerjinizi, ilginizi ekonomik harcamak zorundasınız. Biz hastamızın yaşam kalitesini artırmaya çalışılıyoruz. Ama ilaçlarla yapabileceğimiz şeyler maalesef ki sınırlı. Hastalarımız açısından yanlış giden bir şey yok. O nedenle de yanlış bir şey söylediğinde eğer siz düzeltirseniz kafası karışıyor. Kendi zihninde yanlış giden bir şey olmadığı için her seferinde her düzeltmede daha çok kafası karıştığı için sinirleniyor, inatlaşıyor." 


Hastalara karşı düzeltici cümlelerden sakınılması gerektiğini vurgulayan Şahin, hasta yakınlarının olumsuz cümleler kurmaması gerektiğini söyledi. Şahin, "Eğer hastamız bir şey konusunda çok ısrarlıysa gerçek olmayan bir konuda ısrarlıysa ısrarla ölmüş annesine gitmek istiyorsa, kendini farklı bir evde düşünüp komşuya gitmek istiyorsa şöyle yapmamız gerekiyor: Evet yapalım. Ama önce bir oturalım. Hadi bir albüme bakalım diyelim. Hayır demeden dikkatini dağıtarak başka aktivitelere yönelmemiz gerekiyor. Her hayır hastamızı daha çok sinir ediyor. Artık yeni bir ilişki kurmamız gerekiyor hastamızla. Daha yumuşak daha sabırlı, daha olumlu bir dili benimseniz gerekiyor" diye konuştu. 


Şahin, hastalara Akdeniz diyeti önerdi. Zeytinyağlı yiyecekler, balık ve balık yağının hem hastalığı önlemede hem de hastalık sırasında etkili olduğunu dile getiren Şahin, "Aslında bilişsel fonksiyonlarımız üzerine olumlu etkisi var. Hastamızın tansiyonunun şekerinin düzenlenmesi de son derece önemli" dedi.


"Lütfen bir bakım planı oluşturun!"

Şahin, şöyle devam etti:

"En büyük önerim lütfen bir bakım planı oluşturun. Kaç kardeşsiniz, hangi hastalığın hangi aşamasında nasıl destek olacaksınız, nasıl bir bakım planı yapacaksınız? Hastalıkla bilgi sahibi olduktan sonra lütfen bir bakım planı oluşturun. Sevdiğinizle kaliteli birlikteklikleri artırın lütfen!"

Şadiye Yılmaz, 89 yaşında. 2007 yılında demans tanısı konulmuş. Pandemi ile hastalığı ilerlemiş. 30 Ekim 2020 İzmir depreminde evleri yıkılınca, hastalığının olumsuz seyretmesiyle birlikte  bu kez Alzheimer teşhisi konmuş.


"Hastalığın tüm aşamalarında hep umut"

Son 2 yıldır Alzheimer ile mücadele ettiğini söyleyen kızı Sevilay Yılmaz, hasta yakını olarak yaşadıkları sorunları şu sözlerle anlattı:

"Hastalığını öğrendiğimde önce şok, sonra isyan sonra kızgınlık sonra çaresizlik hissettim. Daha sonra teslimiyet yani kabulleniş süreci başladı. Hastalığın tüm aşamalarında hep umut hep mücadele vazgeçmeme yarı yolda bırakmama duygusu vardı. Kısaca tüm duyguları yaşadım ama anneme sevgim Yaradan'a inancım ve insan olma arzum bana bu süreçte yardımcı oldu. Tüm yetkililere ulaşmaya, onlardan eğitim almaya ve bu olayda ben ne yapabilirim diye araştırdım. Çünkü hastalar genelde yalnızlaşıyor, terk ediliyor. Alzheimer Evi fikri doğdu. Bunu Karşıyaka Belediye Başkanı'ma bir yolla ilettiğimde çok duyarlı davranıp bu merkez açıldı. Küçük çaplı hastalar orada kısa sürelerde eğitim ve gözetim altına alındılar. Kreş gibi ve hasta yakınlarına eğitim veriliyor. Ben bu süreçte değişip dönüştüm, güçlendim. Hasta yakınlarının hastalarını gözlemleyip hızlı plan yapmalarını ve hep ilgi sevgiyle dramı güzel anılara çevirmelerini öneririm, kendimce geldiğim nokta bu."