Serhat Akın'a silahlı saldırı
Serhat Akın'a silahlı saldırı
Konsere gitmek lüks tüketim mi
Konsere gitmek lüks tüketim mi
Golle dönen Icardi'den PAOK maçı yorumu.
Golle dönen Icardi'den PAOK maçı yorumu.
Yunus Akgün'den 2000 yılı göndermesi:
Yunus Akgün'den 2000 yılı göndermesi: "Bu kupaya yine talibiz"
123456789
Serhat Akın'a silahlı saldırı
Serhat Akın'a silahlı saldırı
Konsere gitmek lüks tüketim mi
Konsere gitmek lüks tüketim mi
Golle dönen Icardi'den PAOK maçı yorumu.
Golle dönen Icardi'den PAOK maçı yorumu.
Yunus Akgün'den 2000 yılı göndermesi:
Yunus Akgün'den 2000 yılı göndermesi: "Bu kupaya yine talibiz"
123456789

Sağlık çalışanlarına yönelik savunma kursu yargıya taşınıyor!

İzmir’de Aksaçlılar Derneği ve Çağrı Spor Kulübü iş birliği ile "Sağlık Çalışanlarına Yönelik Ücretsiz Savunma Kursu" projesi kapsamında savunma eğitimi kursu başladı. Kurs, Bahçelievler Karabağlar adresinde verilecek. İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak, en temel olan yaşam haklarının korunmadığını belirterek, "Konu hukuki olarak incelemeye alınmıştır. Sağlıkta şiddeti önlemekle görevli yöneticilerin ihmallerine karşı hukuki mücadele yürütmeye kararlıyız” dedi.

Semra İğtaç

İzmir’de Aksaçlılar Derneği ve Çağrı Spor Kulübü iş birliği ile "Sağlık Çalışanlarına Yönelik Ücretsiz Savunma Kursu" projesi kapsamında savunma eğitimi kursu başladı. İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler İl Müdürlüğü denetiminde düzenlenen kurs, Bahçelievler Karabağlar adresinde verilecek. İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak, en temel olan yaşam haklarının korunmadığını belirterek, "Konu, hukuki olarak incelemeye alınmıştır. Sağlıkta şiddeti önlemekle görevli yöneticilerin ihmallerine karşı hukuki mücadele yürütmeye kararlıyız” dedi.


Amacımız kendilerini korumalarına yardımcı olmak

İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü projeyi ekim ayında onayladı. Aksaçlılar Derneği Başkanı ve Çağrı Spor Kulübü Başkanı Milli Antrenör/Milli Hakem Ahmet Bereket, proje ile ilgili derneğin resmi internet sitesinde yaptığı açıklamada:
“Projemiz, bir yıl sürecek ve tamamen ücretsiz olarak devam edecek. Proje kapsamında, katılımcı kursiyerlerin kayıtları onaylandıktan sonra, ders malzemesi olarak kullanılacak olan ekipmanlar kursiyerlere proje kapsamında ücretsiz olarak verilecek. Bu proje ile amacımız sağlık çalışanlarımızın karşılaşabilecekleri şiddet olayları karşısında en az zararla, mümkünse hiç zarar görmeden, karşı karşıya kalabilecekleri şiddet olaylarına karşı, en basit ve kolay savunma teknikleri ile kendilerini korumalarına yardımcı olmak” dedi.


GAZETE DURUM’un görüntülediği Bozyaka Araştırma ve Eğitim Hastanesi önünde yer alan tabeladaki duyuruya İzmirli sağlıkçılar tepki gösterdi.


"Kabul edilemez"

Sağlık emekçileri adına GAZETE DURUM’a açıklama yapan İzmir Aile Hekimleri Derneği Başkanı Muteber Çolak, “Sağlıkta şiddeti önlemek yerine bunu doğallaştıran ve 'herkes kendini savunsun' diyen bir bakış açısı kabul edilemez. Bu herkesin kendi adetlerini sağlaması gibi bu devletin aczini gösteren bir yaklaşım. Kabul edilemez. Şiddeti teşvik eden ve normal kabul eden bir anlayış. Sağlıkta şiddetin nedenlerini araştırmak ve ona yönelik bilimsel çözüm yolları üretmek gerekiyor. Şiddet aslında toplumun bütününde var. Kadına yönelik, doğaya yönelik, hayvanlara yönelik... Sağlıkta yaşanan şiddet birlikte değerlendirmek gerekiyor. Çözüm yerine hekimleri ve sağlık çalışanlarını da şiddete teşvik eden bir yaklaşım. Kabul edilebilir değildir” diye konuştu.


Karşınızdaki size bir silah ile saldırırsa... 

İzmir Torbalı’da aile sağlığı merkezinde görev yaparken 3 kardeş tarafından sopayla saldırıya uğrayan Dr. Ekin Hürel Günay, saldırganların tahliye kararının ardından, can güvenliği olmadığı için hem aile hekimliğinden hem de devlet memurluğundan istifa ettiğini belirtti. Günay şöyle konuştu:
“Sağlık çalışanlarına şiddete karşı savunma eğitimi verilmesini ben çok desteklemiyorum. Bu tarz eğitim kişilerde bir özgüven oluşturur ki (iyi bir sporcu değilseniz gene işe yaramaz) karşınızdaki size bir silah ile saldırırsa hasar daha büyük olacaktır. Bu durum bireysel çabaların yetersiz olduğu gerçeğini yeniden ispatlar. Yani bir kişi tek başına bir orman yapmak isteyebilir ama bir senede maksimum dikebileceği ağaç 100'dür. Ama devletin topyekûn çalışması bir fark yapabilir.”


Bu tutumu protesto ediyoruz

İzmir Tabip Odası eski başkanlarından, İzmir Hekim Güçbirliği Sözcüsü Doktor Suat Kaptaner, “İşte sözün bittiği yer sağlık çalışanlarına savunma kursu sağlıkta şiddet konusunu da anlamadıkları ve çözemeyeceklerinin itirafı. Bir sonraki aşama hekimlere ve sağlık çalışanlarına silah dağıtmak olacak herhalde. Bu tutumu protesto ediyoruz” dedi.


"Hasta “müşteri” muamelesi görmeye başladı"

İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Süleyman Kaynak, en temel olan yaşam haklarının korunmadığını söyledi. Kaynak sözlerini şöyle sürdürdü: "Sağlıkta şiddet artık, 'Sağlıkta Terör' diyebileceğimiz, sistematik ve düzenli bir süreç haline gelmiştir. Bunun temel nedeni sağlıkta dönüşüm politikasıdır ve son 20 yıllık dönemde sağlıkta dönüşüm ile sağlık alanı ticarileştirilmiş  gerek kamu ve gerekse özel sektörde, hasta 'müşteri' muamelesi görmeye başlamış ve bu durum yetkililerin ağızlarından ifade edilmiştir."

"Sistem topluma sağlık değil hastalık vadediyor"

Topluma sağlık yerine hastalık vadeden bir sistem oluşturulduğunu söyleyen Kaynak "Ne kadar çok müşteri varsa, ticari faaliyetin o kadar başarılı sayılması nedeni ile, insanlara, topluma sağlık yerine hastalık vadeden bir sistem oluşturulmuştur. Bu nedenle de insanlar sağlık sistemine başvurmaya özendirilmiş ve teşvik edilmiş, bu şekilde kışkırtılmış bir hasta portföyü yaratılarak, bu süreçle oy derlenmeye çalışılmıştır. Sağlık sistemi insanların sağlıklarına ulaşmaları için değil, oy derlemenin bir enstrümanı olarak görülmüş ve işletilmiştir Bu şekilde yılda 1.3 milyar birey sağlık sistemi ile temas etmiş ve bunun 130 milyonluk kısmı ise sadece acil servislere giriş yapmıştır. Bu sayılar, ülke nüfusuna bakarak anormal yüksek sayılardır ve mevcut sağlık sistemi bunun altından kalkacak organizasyona sahip olmadığı için sadece hekimlerin ve sağlık çalışanlarının fedakarlığı üzerinden bu politika realize edilmeye çalışılmıştır" dedi. 



Konu hukuki olarak incelemeye alınmıştır 

Kaynak, bu konuyu hukuki olarak ele alacaklarını ifade ederken "Maalesef kamu adına hizmet ederken, hekimler ve sağlık çalışanları tamamen kamu yönetimi, sağlık bakanlığı ve içişleri bakanlığı tarafından yalnız bırakılmış durumdadır ve bu aynı zamanda kamu görevlisini suça teşvik demektir. Bu konuyu hukuki olarak ta ele alacağız. Kamu yönetimi bu konuda tamamen konuyu çalışma alanının dışına çıkarmış görünmektedir ve sağlık tesislerine birer şiddet ve dövüş alanı olarak baktığını kanıtlamıştır. İdarenin çalışanlarını koruma, gözetme ve tehlikelere karşı koruma yükümlülüğü kanundan kaynaklanan bir yükümlülüktür. Sağlık otoritesinin ve sağlık kurumları yöneticilerinin birincil görevi, çalışanlarını risklere karşı korumaktır. Yöneticilerin bu yükümlülüklerini yerine getirmek yerine magazinel etkinliklerle 'sağlıkta şiddeti' görünmez hale getirmeye veya sıradanlaştırmaya yönelik davranışları görevi kötüye kullanmaktır. Bu ihmale karşı hukuki mücadele yürütmeye kararlıyız” açıklamalarında bulundu.