Asena yıllar sonra Bodrum'da
Asena yıllar sonra Bodrum'da
Şevval Sam’a 'sınıf farkı' tepkisi
Şevval Sam’a 'sınıf farkı' tepkisi
Tamayo Perry, köpekbalığı saldırısında hayatını kaybetti
Tamayo Perry, köpekbalığı saldırısında hayatını kaybetti
Trabzonspor'un teknik ekibinde ayrılık
Trabzonspor'un teknik ekibinde ayrılık
123456789
Asena yıllar sonra Bodrum'da
Asena yıllar sonra Bodrum'da
Şevval Sam’a 'sınıf farkı' tepkisi
Şevval Sam’a 'sınıf farkı' tepkisi
Tamayo Perry, köpekbalığı saldırısında hayatını kaybetti
Tamayo Perry, köpekbalığı saldırısında hayatını kaybetti
Trabzonspor'un teknik ekibinde ayrılık
Trabzonspor'un teknik ekibinde ayrılık
123456789

Sağlık çalışanları iş bıraktı

Sağlık ve Sosyal Hizmet Birlik ve Mücadele Platformu’nun (SABİM) ülke genelinde şiddetin önlenmesi, mali ve özlük haklarının verilmesi, liyakatlı yönetim, çalışma koşullarının düzeltilmesi talepleriyle yaptığı eylem kapsamında sağlıkçılar bugün iş bıraktı.

AZE Haber Ajansı

ANKARA- Sağlık ve Sosyal Hizmet Birlik ve Mücadele Platformu’nun (SABİM) ülke genelinde şiddetin önlenmesi, mali ve özlük haklarının verilmesi, liyakatlı yönetim, çalışma koşullarının düzeltilmesi talepleriyle yaptığı eylem kapsamında sağlıkçılar bugün pek çok şehirde iş bıraktı. 

On dokuz sendika ve 2 aile hekimliği federasyonu tarafından kurulan SABİM bünyesindeki sağlık çalışanarı 1-2 Ağustos tarihlerinde iş bırakıyor. Bu tarihler aralığında poliklinikler hizmet vermeyecek ancak acil servisler iş bırakma eyleminden muaf tutulacak.

ANKARA'DA İKİ YERDE EYLEM

İş bırakma eylemi kapsamında Ankara'da iki farklı noktada açıklama yaptı. Bilkent Şehir Hastanesi önünde toplanan sağlık çalışanları, pankart açıp slogan attı. Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) da sağlık meslek örgütlerinin hakları ve talepleri için iş bırakma eylemi kapsamında Ankara İbni Sina Hastanesi önünde açıklama yapıldı. Eyleme KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik birlikte SES MYK üyelerinin katıldı.

Açıklamada, tırnak makasıyla AVM'lere dahi girilemeyen bir zamanda, sağlık çalışanlarının silahla polikliniğe girip ateş edebilen kişilerle iç içe oldukları ifade edildi. Alım gücünün hızla azaldığı, beslenme, eğitim ve barınma ihtiyaçlarının karşılanmasında zorluk yaşandığı belirtilen açıklamada, fazla çalışma ücretinin yetersiz olduğu vurgulandı.

Toplu sözleşme görüşmelerine katılan yetkili sendikanın da eleştirildiği açıklamada, "Sendikal ikramiyenin barajlara bağlanmasını, yetkili sendika tarafından kullanılan ve ayrımcılığa yol açan 'tabip dışı' ifadesini kabul etmiyoruz." ifadelerine yer verildi.

"SAĞLIKTA ŞİDDET, SAĞLIKTA TERÖRE EVRİLMİŞ VAZİYETTEDİR!"

İzmir’de de İl Sağlık Müdürlüğü önünde toplanan sağlıkçılar, “5 temel talebimiz: İnsanca çalışmak, insanca yaşamak için haklarımızın peşindeyiz” yazılı pankart açarken ellerinde “üzgün” ve “şaşkın” emojilerinin olduğu dövizler taşıdı.

"Birleşe birleşe kazanacağız", "Sağlık haktır satılamaz", "Baskılar bizi yıldıramaz" sloganlarının atıldığı eylemde, açıklamayı İzmir Aile Hekimleri Derneği (İZAHED) Başkanı Muteber Çolak okudu. 

Sağlıkta şiddet vakalarının her geçen gün daha da artığına dikkat çeken Muteber Çolak, “Bakınız; sağlıkta şiddet, sağlıkta teröre evrilmiş vaziyettedir. Popülist politikalar ve ticari kâr odaklı sağlıkta dönüşüm programı tüm sağlık çalışanlarını hedef haline getirmektedir. Nefret söylemleri ve nefret suçlarının tek sorumlusu şiddet uygulayan caniler midir? Sağlıkta dönüşüm programı sonrası, 20 yılda şiddet olayları her geçen gün artıyor. Her gün ortalama 80 beyaz kod olayı bildirilirken; son 10 yılda 110 bin şiddet vakası gerçekleşmiştir. Daha geçen sene bir hekim ve bir güvenlik görevlisi arkadaşımız görevi başında, görevi nedeniyle katledildi. Hamile bir hemşire arkadaşımız yerde tekmelenmek suretiyle 4 saldırgan tarafından şiddete maruz bırakıldı. Gebe olduğunu belirtmesine rağmen şiddet devam etti. Tek sorun şiddet de değil” dedi.

“GEÇİNEMİYORUZ!”

Seçim sonrası art arda gelen zamlara dikkat çeken Çolak “Son 2 ayda benzine gelen zam yüzde 70’i aşmışken, ev kiraları can yakarken, yetkili ama etkisiz sarı sendikaların teklifleri, trajikomik kalmaktadır. Hekim hariç ya da hekim dışı ibarelerini ise asla kabul etmiyoruz..! Son yapılan zam ve seyyanen artış şimdiden erimiş gitmiş vaziyettedir. Kamudaki ücret dengesizliği had safhadadır. Bakınız; kamu işçisinin fazla mesai ücreti; ameliyat yapan cerrahtan 2,5 kat, hemşireden 4 kat fazla hale gelmiş durumdadır. Dikey hiyerarşinin acilen restore edilmesi elzemdir! Aksi takdirde; eğitimli sağlık profesyoneli bulmakta sıkıntılar yaşanacağı aşikardır” diye konuştu.

“AİLE SAĞLIK MERKEZLERİ YETERSİZ KOŞULLARDA HİZMET VERMEKTEDİR”

Çalışma şartlarının da ağırlaştığını aktaran Muteber Çolak, şöyle devam etti:

“Özlük hakları ve çalışma koşullarımız katlanılamaz durumdadır. Ağır iş yükü, yetersiz çalışan sayısı, 3-5 dakikada bir muayene, uzun nöbet süreleri ve koruyucu-tedavi edici sağlık hizmetinden ziyade kâr odaklı performans sistemi nedenli eziliyoruz, hizmet veremez hale gelmiş vaziyetteyiz. Emekli ikramiyesi ve maaşı ile bırakın ev, araba hayalini, arabanın tekerini alamaz hale gelmiş bulunuyoruz. Birçok başarıya imza atmış koruyucu aile hekimliği sistemi tıkanmış haldedir. Yetersiz cari ödemeler nedeniyle artık aile sağlığı merkezleri kapanma tehlikesi ile karşı karşıyadır. Birçok aile sağlığı merkezi apartman altlarında ve yetersiz koşullarda hizmet vermektedir. Aile sağlığı merkezleri müstakil ve depreme dayanıklı binalarda hizmet vermesi ve bunun için gerekli düzenlemelerin yapılmasını istiyoruz. Birçok aile sağlığı merkezinde hemşire eksikliği vardır. Aile sağlığı çalışanları ebe ve hemşirelerimiz tavana takıldığı için hak ettikleri ücreti alamamaktadırlar.” 

“YAŞAMAK VE YAŞATMAK İSTİYORUZ”

“Liyakat” vurgusu yaparak konuşmasına devam eden Çolak, sözlerini şöyle noktaladı: 

“Toplum sağlığı için çabalayan ve bu memleketin evladı olan biz sağlık neferleri, bunları asla hak etmiyoruz. Aslında liyakatli bir yaklaşımla sorunları çözmek de mümkün; sağlık çalışanlarının sayısının arttırılması, sağlığa ayrılan bütçenin çoğaltılması, insana yakışır ve minimum 15-20 dakika olan muayene süreleri, hekimlik yasası, hakkıyla görev, hastanelerimizde çalışan güvenlik görevlilerimize ihtiyaç duydukları yetkilerin verilmesi, güvenlik önlemlerinin arttırılması, şiddete en çok maruz kalan hekimler ve tüm sağlık çalışanlarının nöbet sürelerinin düzenlenmesi, yoksulluk sınırından uzak, insana yaraşır ve emekliliğe yansıyan tek kalem maaş uygulaması, sağlık neferleri olarak yıpranma paylarımızın düzenlenmesi, aile hekimliği ile ilgili uluslararası uygulamaların ve aile hekimliği kanununun düzenlenerek yeterli gider ve destek ödemelerinin yapılması suretiyle koruyucu sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi temel taleplerimizdir. Son olarak toplum vicdanına sesleniyoruz ve diyoruz ki; Yaşamak ve yaşatmak istiyoruz”

BAKAN KOCA MEKTUP YOLLAMIŞTI

İş bırakma eylemi yapmasından önce Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, dün sağlık emekçilerine bir mektup göndermişti. Koca, sağlık emekçilerinin eyleminin "işleyişe karşı sorumsuzluk" anlamına geleceğini ve "toplumca kabul edilir" olmadığını savunmuştu.

Sağlık emekçilerinin eylemini maden işçilerinin eylemleri ile karşılaştıran Koca, "Maden ocağı işçisinin örgütlü bir aksiyonu kömür üretimini aksatma üzerinden gerçekleşir. Hizmet verilen alan insan sağlığı olduğunda bu formüldeki 'araç' hastadır. Hasta mağduriyetinin araç olarak kullanılmasını bizler, doktor ve sağlık çalışanı tasavvurumuzla asla bağdaştıramayız" ifadelerini kullanmıştı.