ANKARA-Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Saltık, Brezilya donanmasına ait asbest yüklü savaş gemisine Aliağa'da söküm izni verilmesine tepki göstererek, “Asbest, insan bedeninde özellikle akciğer ve akciğeri çevreleyen plevra adı verdiğimiz zarlarda mezotelyoma adı verilen kanser türüne yol açan, son derece tehlikeli bir kimyasal maddedir. 2005'te, Avrupa Birliği tarafından kullanımı yasaklanmıştır. Türkiye, şu ya da bu ülkenin hurda gemilerini parçalayıp üç kuruş kazanacak diye işçilerini feda edecek bir ülke olmamalı. Önlem alınmazsa sadece işçiler değil o bölgedeki halk da risk altında” diye konuştu.
Prof. Dr. Saltık, asbestin zararlarına ve olası gemi söküm işleminde doğacak koşullara ilişkin GAZETE DURUM'un sorularını şöyle yanıtladı:
Asbest yüklü Brezilya savaş gemisinin sökülmek üzere Aliağa'ya getirilmesi izni, tepkilere yol açtı. Türk Tabipleri Birliği (TTB), “Bilimsel ve hukuksal mücadeleyi sürdüreceğiz” açıklaması yaptı. Asbest nedir?
Asbest, insan bedeninde özellikle akciğer ve akciğeri çevreleyen plevra adı verdiğimiz zarlarda mezotelyoma adı verilen kanser türüne yol açan, son derece tehlikeli bir kimyasal maddedir. 2005'te Avrupa Birliği tarafından kullanımı yasaklanmıştır.
Türkiye Aliağa'daki hurda gemi söküm özel tesislerinde, ne yazık ki dünyanın pek çok yerinden Avrupa Birliği'nden, Belçika'dan son örnekte olduğu gibi Brezilya'dan gelen hurda gemilerin sökümü yapılmakta. Asbest ısıya karşı yalıtım sağlar. Dolayısıyla gemilerde yüksek sıcaklık oluşan makine dairesinin çevresini yalıtmak ve oradan sıcaklığın çevreye yayılmasını engellemek için kullanılıyor. Bir zamanlar sıcaklığa karşı izolasyon için çatılarda, betonun kırılganlığını azaltmak için su borularında da kullanılıyordu. Bütün bunlar son 15-20 yıldır olağanüstü sağlık sakıncaları nedeniyle başta Avrupa Birliği olmak üzere birçok ülkede yasaklandı.
Asbestli işlerde çalışma koşulları nelerdir? Hangi alanlarda kullanılıyor?
Aliağa'daki bu hurda gemiyi sökecek olan şirket, özel bir şirket. Hiçbir Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) yapılmadan, dev bir eski savaş gemisinin neredeyse tonlarca hurda asbesti parçalaması şeklinde bir işlem görecek. Birkaç yıl önce de Ankara'da eski hava gazı fabrikasının sökümü nedeniyle sorun gündeme gelmişti. Orada da hava gazı elde etmek için kömür yakılırken fırınların sıcaklığı çevreye yansımasın diye asbestle yalıtılmıştı.
Türkiye'de çok özel bir teknikle asbestli işlerde çalışılmasına ilişkin bir yönetmelik var ve o yönetmeliğe uygun çalışılması gerekiyor. Ortaya çıkacak asbest lifleri solunum yoluyla alınıyor ve akciğer kanseri yapıyor. Başka sağlık sakıncaları da var. Asbestli işlerde çalışmalarla ilgili yönetmelik hükümleri gereğince; ortaya çıkan bu asbest liflerinin çok uygun koşularda aspire edilmesi (emilmesi), havaya dağılmasının, suya geçmesinin, toprağa olduğu gibi gömülmesinin engellenmesi gerekiyor. Dolayısıyla oradaki firmanın bu işleri yapmaya ne denli ehil olduğu, söz konusu yönetmeliğin hükümlerini ne ölçüde yerine getirdiği ayrı bir konu.
Asbest halk sağlığı açısından nelere yol açar? Aliağa'da hangi riskleri oluşturuyor?
Türkiye, şu ya da bu ülkenin hurda gemilerini parçalayıp üç kuruş kazanacak diye işçilerini feda edecek bir ülke olmamalı. Dolayısıyla işçilerin son derece özel kişisel koruyucu donanımlarla çalışmaları gerekiyor. Asbest plakları keserken, sökerken, dağıtırken kaçınılmaz bir biçimde çevreye asbest lifleri yayılacağı için hem çalışanların çok özel solunum filtreleriyle korunması hem de ortama havaya asbest liflerinin yayılmaması gerekiyor.
Aliağa deniz kıyısında bir ilçe. Dolayısıyla rüzgarla birlikte asbest liflerinin yakın çevreye ve yerleşim yerlerine yayılması riski de var. Yani önlem alınmazsa sadece işçiler değil, o bölgedeki halk da risk altında. O bakımdan, bu şirketin kazanacağı üç kuruş yerine çevreye, insan sağlığına getireceği kısa, orta ve uzun erimli sonuçları, zararları dikkate almak gerekir. Asbestli geminin geri gönderilmesi, kabul edilmemesi ancak mutlaka yapılacaksa ÇED'e bağlı kılınması gerekir.
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın söküm işlemine izin verdiği de ortaya çıkmıştı. Bu izni nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu noktada ne adım atılmalı?
Çevre Şehircilik ve İlkim değişikliği Bakanlığı'nın bu izni vermesi yürürlükteki mevzuatımıza aykırı. En başta ÇED Yönetmeliği'ne aykırı... Çevre Yasasına ve İş Sağlığı Güvenliği Yasası'na aykırı. Anayasal bakımdan 56. maddeye aykırı. Anayasa'nın 56. maddesinde “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir” denmekte. Dolayısıyla bölgede yaşayan ve çalışan insanlar başta olmak üzere sağlık hakkını gaspeden, doğrudan doğruya anayasanın 56. maddesini çiğneyen bir uygulama. Bakanlığın verdiği bu iznin yürütmesinin durdurulması istenerek acilen iptal edilmesi gerekiyor.
Joeby Ragpa
This template is so awesome. I didn’t expect so many features inside. E-commerce pages are very useful, you can launch your online store in few seconds. I will rate 5 stars.
ReplyAlexander Samokhin
This template is so awesome. I didn’t expect so many features inside. E-commerce pages are very useful, you can launch your online store in few seconds. I will rate 5 stars.
ReplyChris Root
This template is so awesome. I didn’t expect so many features inside. E-commerce pages are very useful, you can launch your online store in few seconds. I will rate 5 stars.
Reply